If you like that sort of thing traducir turco
38 traducción paralela
If you like that sort of thing
Seversen öylesini
If you like that sort of thing, I'll introduce you to my cousin. - She's a black belt.
Bu tarz şeylerden hoşlanıyorsan seni kuzenimle tanıştırabilirim.
A touch of irony, if you like that sort of thing.
Tarz hoşuna gidiyorsa, çok ironik.
- If you like that sort of thing.
- Öyle bir şeyden hoşlanıyorsan eğer.
If you like that sort of thing.
Eğer öyle şeylerden hoşlanırsan.
There's a new Klingon restaurant on the Promenade, if you like that sort of thing.
Üst güvertede yeni bir Klingon lokantası açıldı elbette bu tür şeylerden hoşlanıyorsan.
I mean, he's a nice enough looking lad, if you like that sort of thing.
Demek istediğim, yeterince hoş görünen bir delikanlı, eğer böyle şeylerden hoşlanıyorsanız.
I mean, it's a good choice if you like that sort of thing.
Yani demek istediğim iyi bir seçim oldu. Biliyor musun?
Well, yeah, if you like that sort of thing, I guess.
Evet, eğer o tür şeylerden hoşlanıyorsan olabilir.
Yeah, yeah, if you like that sort of thing.
Ah, öyle şeyleri seversen.
I mean, if you like that sort of thing.
Tabii o tür şeyleri seviyorsan.
- "Fine"? - If you like that sort of thing.
Bu tür sesten hoşlanıyorsan.
- Yeah, if you like that sort of thing.
- Evet, eğer bu tipler hoşuna gidiyorsa.
If you like that sort of thing.
Böyle şeylerden hoşlanıyorsan.
If you like that sort of thing.
Eğer bu tür şeyleri seviyorsan.
Well, if you like that sort of thing, big, brawny, and perfect.
Bu tür şeylerden hoşlanıyorsan, büyük, güçlü ve mükemmel.
It's a nice day, if you like that sort of thing.
Güzel bir gün, Tabii bu tarz şeyleri seviyorsan.
If you like that sort of thing.
Tabii bu tarz şeyleri seviyorsan.
If you like that sort of thing, I guess.
- Sanırım bu tip konuları seviyorsun.
If you like that sort of thing.
Böyle şeyleri seviyorsan öyle.
"Houdini Junior." Says he could do the Water Torture Cell trick at 17 which I guess is good if you like that sort of thing.
17 yaşındayken su dolu kafesten kaçmayı başarabiliyormuş. Bu tür şeylerden hoşlanıyorsan, gayet iyi bir şey bence.
If you like that sort of thing.
Bu tarzı sevenler için.
I mean, if you like that sort of thing.
Yani, bu tür şeyleri seviyorsan- -
If you like that sort of thing.
Eğer böyle şeyleri beğeniyorsan...
If you like that sort of thing.
- Eğer bu tür şeyleri seviyorsan.
If you like that sort of thing.
Böyle bir şeyi seversin tabii.
Handsome, if you like that sort of thing.
Yakışıklı, eğer böyle şeylerden hoşlanıyorsan.
If you like that sort of thing.
Öyle şeyleri seversen yani.
I can send you photos, updates, that sort of thing, if you like.
Sana fotoğraflarını, son gelişmeleri yollayabilirim.
If I'm just a sort of thing in his dream, what does that make you, I shall like to know?
If, rüyasında şey sadece bir çeşit ı'm Bu sen, ı bilmek mi eder ne yapar?
What if that thing you looked into was some sort of alien database like the one on Ernest's planet?
Ya o baktığın şey bir çeşit uzaylı veri tabanıysa aynı Ernest'ın gezegenindeki gibi?
If you like that obviously beautiful sort of thing.
Tabi, bariz güzelliği olan bir şeyi seversen.
If you like that sort of a thing.
Boyle bir seyden hoslaniyorsaniz tabii.
Now... I usually don't talk to people like you in the first place, but... if I did that sort of thing, I would say that you girls should have your own TV show.
Şimdi... normalde sizin gibilerle hiç konuşmam, ama konuşsam, size derim ki, gidin televizyonda
Yeah, well, if you, uh, like that sort of thing.
Tabii eğer bunlara ilgiliysen.
If you like that sort of thing.
O tarz şeyleri seviyorsan tabii.
.. and then they ended up getting some real hackers to help them out, like this wasn't a sort of pranks, they actually were able to get into Hal Turner's private servers and his mail servers and find some interesting e-mails that he was serving as an FBI informant, which if you're a right-wing neo-nazi, is not a good thing to be.
.. sonra onlara yardım edebilecek, gerçek hackerlar buldular, bunlar sıradan şakacılar değildi, bunlar gerçekten Hal Turner'ın özel serverına, mail hesabına girebiliyorlardı, ve burada FBI muhbirliğiyle ilgili çok ilginç e-mailler buldular.
Okay, if this is the thing that'll make you happy, then I totally support you, but it kind of sounds like you're just going back to the same sort of job that made you miserable for the last 20 years.
Peki. Seni mutlu edecek şey buysa sonuna kadar yanındayım ama seni 20 yıldır perişan eden işi yapmaya yeniden başlayacakmışsın gibi geliyor.