If you want to stay traducir turco
964 traducción paralela
If you want to stay alive, stay invisible.
Hayatta kalmak istiyorsanız, görünmez olun.
If you want to stay healthy, get the next coach out of town.
Sağlıklı kalmak istiyorsanız, gelecek arabayla kasabayı terkedin.
And if you want to stay in this town, you'd better let me run it.
koşmamama izin vermelisin.
If you want to stay here may do so. There are 3 things I dislike. The noise, fights and robberies.
Eğer, eğer burada kalmak isterseniz kalabilirsiniz ama hoşlanmadığım, hoşlanmadığım 3 şey var.
All right, you better start riding the skin off that horse of yours if you want to stay out ahead of them.
Eğer seni görmelerini istemiyorsan biran önce atına atlasan iyi olur. Eğer burada kalırsanız,
Stop minding other people's business if you want to stay alive.
Yaşamak istiyorsan başkalarının işine burnunu sokma.
If you want to stay with me, you'll need to learn one thing before all :
Benimle kalmak istiyorsan birşeyi öğrenmen lazım :
You better listen to me if you want to stay out of bad trouble.
Başının derde girmesini istemiyorsan sözlerime kulak ver.
You'd better leave town if you want to stay in one piece.
Eğer ölmek istemiyorsan hemen bu kasabayı terket.
Check your guns if you want to stay here.
Oturacaksaniz silahlarinizi birakin.
If you want to stay here You'll have to behave yourself, be more humble.
Eğer burada kalmak istiyorsan hareketlerine dikkat etmek zorundasın. Daha saygılı olmalısın.
If you want to stay, stay in the corner
İstiyorsan köşede kal.
They decided that if you want to stay, it's all right.
Kalmak istersen kalabileceğine karar verdiler.
What Peabody's saying is, if you want to stay healthy, there's two ways to do it.
Peabody'nin dediği şu : Sağlıklı kalmak istiyorsan bunun iki yolu var.
If you want to stay afloat, you join them.
Suyun üstünde kalmak istiyorsan, onlara katılın.
If you want to stay, stay.
Kalmak istiyorsan, kal.
Listen, I don't want you playing around with that guy if I have to stay here rest of my life.
Dinle, hayatımın kalanını burada geçirecek olsam bile senin onun etrafında dolaşmanı istemiyorum.
Well, you can stay here and wallow in misery if you want to.
Sen, burada dertlerinle baş başa kalabilirsin istersen.
If you like being a senator. - - You can come back to the Senate and stay there as long as you want to.
Senatör olmak istiyorsanız yine seçilip istediğiniz kadar Senatoda kalabilirsiniz.
Well, if you really want to stay, we could sit here on the porch for a while.
Eğer gerçekten kalmak istiyorsanız veranda da oturabiliriz.
Stay where you are if you don't want to be laid out in two pieces.
- Olduğun yerde kal tabii iki parça olmak istemiyorsan.
Listen, Linda, if you really want to stay here...
Dinle, Linda, Eğer gerçekten burada kalmak istiyorsan...
You could at least have told us if you didn't want to stay!
Kalmak istemiyor idiysen, en azından söyleyebilirdin.
If you want Willie Stark to win... stay where you are.
Stark'ın kazanmasını istiyorsanız olduğunuz yerde kalın.
Stay if you want to, but don't you go getting any ideas, Doll.
İstiyorsan kal, ama sakın aklına bir şey gelmesin Doll.
If you want to help him, stay away from him.
Eğer ona yardım etmek istiyorsan, ondan uzak dur.
I want you to stay here and keep an eye on her, because she may prove very useful if the raft has been discovered.
Burada kalıp kıza göz kulak olmanı istememin sebebi salımız bulunduysa kızın işimize yarayabilecek olmasıydı.
I told you, if you want to keep healthy, stay out of here.
Sana sağlıklı kalmanı istiyorsan buradan uzak dur dedim.
I want to be your wife but if I can't get you to leave with me, I won't stay here to become your widow.
Karın olmak istiyorum ama seni gitmeye razı edemezsem kalıp dul kalmayı bekleyecek değilim.
Yes, if you don't want to stay.
Eğer kalmak istemiyorsan, olur.
I said : "Alexandre, if you don't want to joust, stay home!"
"Alexandre, müsabakaya girmek istemiyorsan, evde kal!" dedim.
If you want to leave after I am through, I won't force you to stay.
Sözümü bitirdiğimde hala gitmek istersen, seni kalmaya zorlamayacağım.
You'd better do as I say, if you want her to stay alive.
Dediğimi yapsan iyi olur, eğer hayatta kalmak istiyorsan.
I'll stay if you want me to, sir.
Kalmamı isterseniz kalırım efendim.
You can stay if you want to. Clint. but we're going.
İstiyorsan sen kalabilirsin, Clint, ama biz gidiyoruz.
If you don't want to come, you can stay.
Biliyorum. Eğer sen gelmek istemiyorsan, kalabilirsin.
Well, Mrs. Ramey said she'd be here herself, but, naturally, if you want me to, I'll stay.
Bayan Ramey, kendisinin burada olacağını söyledi. Ama, tabii ki, eğer benim kalmamı isterseniz, ben kalırım.
If you don't want to stay at my place, maybe you'd prefer your hotel.
Benim yanımda kalmak istemiyorsan otelde kalabilirsin.
Stay alive if you want to eat.
Onu yemek isteyen canlı kalsın.
If you want a place to stay, go to Seibei's.
Eğer kalmak istiyorsan, Seibei'nin yerine git.
I would like to stay, if you'll let me, but I don't want to force you, so just forget about the letter I showed you.
Kalmak isterim, siz de isterseniz ama sizi zorlamak istemem ve mektup olayını unutabilirsiniz.
They want to know if you are back to stay.
Kalmak üzere mi geldin bilmek istiyorlar.
If you want me to stay here you must stop reminding me continuously that I'm rich.
Burada kalmamı istiyorsan sürekli zengin olduğumu hatırlatmaktan vazgeçmelisin.
If you want us to stay together, we'll stay together.
Birlikte olmak istersen oluruz.
- But if we stay together, why would you want to?
- Neden birlikte olmamızı isteyesin ki?
If you really want to stay home all the time. Then it's your job to watch the stove.
Eğer gerçekten bütün gün evde kalmak istiyorsan, o zaman senin görevin ocağı gözetlemek.
Don't stay if you don't want to.
İstemiyorsan, kalma.
You don't have to stay with me if you don't want to.
Benimle kalmak istemiyorsan, gidebilirsin.
If you want us to, we can stay now.
Şimdi istersen, kalabiliriz, kalabiliriz.
If you want, come to stay with me.
İstersen bana gel.
If you want to go, I'll stay.
Gitmek istersen, ben kalırım.