Includes traducir turco
1,658 traducción paralela
That includes the supplements for your serves, letting themselves get wamped by Sancho.
Bunu harcamalarınız için alın. Sancho'nun geri dönmemesini sağlayın.
The property includes an apple orchard.
Evin bir de elma bahçesi var.
We all gotta get out of here, that includes you.
Hepimiz buradan çekip gidebiliriz, sen de dahil.
That includes me, too, right?
Sanırım benden de nefret ediyorsun.
This fabulous prize also includes 200 euros spending money and, Barbara, this wonderful video camera, kindly donated by AK Electrics of Arbor Road.
Bu muhteşem ödüle 200 Avro harcama parası ve Barbara, Arbor Caddesi'ndeki A K Electrics'in bağışladığı bu müthiş video kamera dahil.
This includes faucets, sinks, and mirrors.
Buna musluklar, lavabo ve aynalar da dahil.
That art form includes rhythm, meaning and communication.
Bu sanat formu ritim, anlam ve iletişimden oluşur.
And that includes flabby Jamaican pot-bellies.
Ve buna sarkık Jamaikalı göbeği de dahil.
The guest list includes many of New York's power elite.
Davetli listesi New York'un güçlü elit kesiminin çoğunu içeriyor.
That includes you, too, Mr. Troyer.
Buna sen de dahilsin bay Troyer.
That includes you and me both.
Bu ikimiz içinde geçerli.
And that includes everything this guy ever said.
Ve buna bu adamın hayatında söylediği her şey de dahil.
New York City has its own massive effort called Operation Atlas, which includes monitoring for chemical, biological, or nuclear agents.
New York Şehrinin, Atlas Operasyonu adı verilen kimyasal, biyolojik ve nükleer... etmenleri gözetlemeyi içeren kendine özgü olağanüstü çabası var.
That includes bus rentals, ramp construction, team hats and wrist bands, and a $ 9 per diem for each crew member.
Bunun içinde otobüs kiralama, rampa yapımı, takım şapkaları, bileklik bantlar, ve her bir ekip üyesine günlük 9 dolar yevmiye de dahil.
The danger zone includes the Docklands Light Railways, 68 Underground stations, 3 World Heritage sites at risk, 8 power stations, dozens of museums, and, of course, your location in Whitehall.
Burada da görebileceğiniz gibi... 68 metro istasyonu, 30 tren istasyonu. Müzeler ve tabii ki şu an bulunduğunuz bina.
Now that includes access to profiles, phone numbers- - whole thing.
Bu olay profillerine, telefonlarına... bütün bilgilerine ulaşmalarını sağlayacak
You used the native pronunciation, Which includes the "x" having an "h" sound.
Yerel telaffuzunu kullandın orada "x" harfi "h" olarak okunur.
Um, which includes my office space, which,
Çalışma alanım da dâhil buna.
He's a force of nature that includes each individual out there that keeps that Breeze Loo juggernaut alive and pumping.
Kendisi oradaki herkesi içine alan doğanın bir gücüdür, onlar Breeze Loo'yu hep canlı ve zirvede tutar.
Includes scenes of graphic homo eroticism. "
Eşcinsel erotizm sahneleri içerir "
Our regiment now includes Part of the Western Henan's Training Corps
Alayımız artık Batı Henan Eğitim birliğinin ve eski 139.
I guess that includes someone who has one.
Bu, bu arabalara sahip olan kişileri de kapsıyor olmalı.
We gave you a complete profile which includes race.
Biz size ırk içeren tam bir profil verdik.
And that includes grooming and teeth cleaning.
Bakım ve diş temizliği dahil.
Possible side effects of kittens includes - sneezing, - tiny scratches and erectile dysfunction.
Kedi yavrularının muhtemel yan etkileri arasında hapşırma, küçük sıyrıklar, ve ereksiyon bozukluğu var.
- Well, that includes giving law enforcement the authority to follow up on every single lead they get.
Bu, birimlerimize buldukları her ipucunu değerlendirme yetkisini de kapsıyor.
That includes you.
Buna sen de dahilsin.
So that monkey good life includes a blindfold and a last smoke?
O maymunun gözlerini bağlayıp, son bir sigara ister misin diyor musunuz?
That includes giving law enforcement the authority to follow up every single lead.
Bu, birimlerimize buldukları her ipucunu değerlendirme yetkisini de kapsıyor.
That includes the FBI.
FBI da dahil.
It includes an appreciation for the ideas of justice, equality, democracy humane treatment of all people development of spiritual self and community.
Adalet, eşitlik, demokrasi ve insancıl hareketleri savunmanızı öğretiyor, kişiliğinizi ve toplumu geliştirmek için.
Mr. Vice President, we have a security plan in order which includes... rapid Marine deployment, increased CAP operations, security details...
Sayın Başkan Yardımcısı, hazırda bekleyen bir güvenlik planımız var asker intikali, arttırılmış CAP denetimleri, güvenlik ayrıntıları...
Non-negotiable, $ 600 price includes everything, Kirk, even the trailer.
- Pazarlık payı yok. Her şey dahil 600 dolar Kirk. Römork bile.
" A depression that includes weight gain,
Kışın düşük ısıda çalışırken, kilo kaybı, bitkinlik ve alınganlık gibi..
That includes security cameras.
- Buna güvenlik kameraları da dahil.
- The warrant includes anything in plain sight.
Çünkü izin, alan görüşündeki herşeyi içeriyor.
Eh! ? that includes the winning tricks as well.
Zaten her şeyini ortaya koydu.
I mean, they oversee everything the county buys, which includes... voting equipment.
Yani, bölgenin satın aldığı her şeyi denetliyorlar, ki buna... oylama ekipmanı da dahil.
55 would work but that includes shipping to Jersey.
55 sent olabilir, ama Jersey'e nakliyatı da kapsamak şartıyla.
Includes 43 U.S.presidents, most members of Congress And the entire British Royal family?
Ki buna 43 Amerika Başkanı, Kongrenin pek çok üyesi... ve tüm İngiliz Kraliyet ailesi de dahil!
This includes you.
Sen de dahilsin.
I see the package also includes a Fabio Garcia action figure!
Pakette Fabio Garcia'nın aksiyon figürünü de görüyorum!
In the contest brief, Vice President Gore requested that Miami-Dade complete its aborted recount and for Palm Beach to recount their ballots with a standard that includes dimpled chads.
Kısaca, Başkan Yardımcısı Gore'un talebi Miami-Dade'in tekrar sayımı bitirmesi ve Palm Beach'in pusulaları kesin standartlar ışığında saymasıydı.
Our father's will divided the company evenly among his children. Unfortunately, that includes future children.
Ne yazık ki, doğmamış çocukları da dahil.
That includes the European cultures.
Buna Avrupa kültürleri de dahil
That includes African cultures.
Afrika kültürleri de dahil
Which I guess now includes you.
Ki bu, artık sizi de içeriyor.
Sintoms includes bloating, high blood pressure, seizures...
Belirtileri arasında, şişkinlik yüksek tansiyon, nöbet...
Organized by Senlis Friends of the Arts, the exhibition includes the works of numerous local painters.
Sergi, Senlis Sanat Dostları tarafından düzenleniyor ve çok sayıda yerel ressamın resimlerinden oluşuyor.
But that includes marketing rights.
Ama bu pazarlama haklarınıda içeriyor.
Includes one female guide.
- Birde rehber kadın.