English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / Indefinitely

Indefinitely traducir turco

652 traducción paralela
Governments can't just hold us indefinitely for no reason.
Hükümetler bizi bir neden olmadan süresiz olarak tutamaz.
Whoever he is, wherever he is, he's not going to be able to escape detection indefinitely.
Her kimse, neredeyse, kendisini sonsuza kadar gizleyemeyecek.
Indefinitely.
- Süresiz.
And that's supposed to go on indefinitely?
Hep aynı şey!
Indefinitely.
Süresiz olarak.
Shangri-La will keep her youthful indefinitely.
Şangri-La onun gençliğini ebediyen koruyacak.
You may be in Casablanca indefinitely.
Sonsuza kadar Casablanca'da kalabilirsiniz.
I'm going away tomorrow night, indefinitely.
Yarın akşam gidiyorum, dönüş süresi belirsiz.
No man would allow your self-sacrifice to go on indefinitely.
Hiç bir erkek, sonsuza kadar özverili davranmanı isteyemez.
Well, we can't keep this up indefinitely.
E, artık daha fazla bekleyemeyiz.
We are frightfully sorry to announce that a special broadcast of the Voice of Terror will have to be delayed indefinitely.
Sayın dinleyiciler, üzülerek bildiriyoruz ki "Dehşetin Sesi" adlı özel radyo programının yayınına belirsiz bir süre için ara verilmiştir.
And the murderer must not be permitted to remain in the building indefinitely.
- Ne? Ve katil binada kalmamalı.
What are we going to do, sit there indefinitely?
Ne yapacağız, ebediyen orada mı oturacağız?
Yes, we'll sit there indefinitely and even longer if that is necessary.
Evet. Ebediyen oturacağız. Hatta gerekirse ondan da uzun süre.
I received a telegram, Don Sebastian's passport has been held indefinitely and he can't arrive in time for the big fight.
Bir telgraf aldım. Don Sebastian'ın pasaportuna süresiz el konmuş ve büyük güreşe zamanında yetişmesi mümkün değil.
They've canceled all parole hearings indefinitely.
Tüm şartlı salıverilme davalarını süresiz olarak iptal etmişler.
Throw it again, and so proceed indefinitely.
böylece devam eder giderim.
Well, I can't hold his job open indefinitely.
Bu pozisyonu sonsuza dek boş bırakamam.
You can't just go on indefinitely until the last man's dead.
En son adamımız ölene dek böyle belirsiz bir şekilde devam edemeyiz.
And I wish the pleasure had been indefinitely postponed.
Ve bunu süresiz olarak ertelenmesinden de memnun olurdum.
No man could carry on this masquerade indefinitely.
Hiç kimse bu süresiz kılık değişikliğine devam edemez.
Not merely for one night, but indefinitely.
sadece bir gece değil, sürekli olarak.
Tell them Mr. Elinson's vacation has been extended indefinitely.
Onlara Bay Elinson'un tatilden asla dönmeyeceğini söyle.
It can't be kept a secret indefinitely.
Sonsuza dek sır olarak kalamaz.
We interrupt all radio and television programs indefinitely.
Tüm radyo ve televizyon programlarını süresiz olarak kesiyoruz.
I'm afraid indefinitely.
Korkarım daima.
Despite our power the few of us would be busy indefinitely trying to suppress a large, hostile population.
Güçlüyüz, ama sayımız az. Sürekli olarak düşman bir nüfusu bastırmakla uğraşırız.
Lasts indefinitely.
Sonsuzca dayanır.
I have faith that the railroad will not allow a man to lie here indefinitely.
Hiçbir demiryolu birinin burada anlamsızca yatmasına izin vermez.
My guess is indefinitely.
Tahminimce, sonsuza dek.
But surely you realize you can't keep the bomb indefinitely.
Pekala. Ama ya bomba? Bombaya sonsuza dek sahip olamayacağınızı anlıyorsunuzdur eminim.
Supposing they keep you indefinitely in Belgium?
Seni süresiz Belçika'da tutarlar mı sence?
But if they keep you indefinitely, will the strength be enough?
Seni süresiz orada tutarlarsa, bu inanç yeterli olacak mı?
Suppose you're detained in the Mother House indefinitely?
Ya süresiz olarak Rahibe Okulunda tutulursan?
I can't give him credit indefinitely.
Kendisine süresiz olarak kredi veremem ya.
We can't keep almost a quarter of a million men on ships... ... in embarkation areas, indefinitely.
Çeyrek milyon adamı gemilerde bindirme sahalarında sonsuza kadar bekletemeyiz.
If you kill me, Valdemar will remain in the same state indefinitely. - Perhaps for ever. - No!
Eğer beni öldürürsen Valdemar belirsiz bir süre için bu halde kalır, belki sonsuza kadar.
A situation like this can't last indefinitely.
Böyle bir durum sonsuza dek süremez.
With our supplies secure, we can hold indefinitely.
Erzağımız güvende olursa, süresiz elde tutabiliriz.
My officers say anything from a week to indefinitely.
Subaylarım bir haftadan sonsuza dek her süreyi belirtiyorlar.
Nuclear reactors could provide power indefinitely.
Nükleer reaktörler sınırsız enerji sağlayacaktır.
Do you think you can carry this off indefinitely, you fool?
Bu işten böylece sonsuza dek sıyrılabileceğini mi sanıyorsun? Seni budala!
My work will keep me here indefinitely.
İşim yüzünden burada kalacağım.
- Indefinitely.
- Belirsiz.
- Indefinitely.
- Sonsuz.
Art Modell, owner of the Browns, announced this afternoon that Jackson has been indefinitely suspended pending a hearing to determine further disciplinary action.
Browns takımının sahibi Art Modell, bu gün öğleden sonra yaptığı açıklamada,..... Jackson'ın süresiz olarak takımdan kesildiğini ve..... disiplin soruşturması açılacağını bildirdi.
The strike will last a week... but, if repressed, it will go on indefinitely. "
Grev bir hafta sürecek fakat baskı yapılırsa süresi belirsiz şekilde uzatılacak. "
But we cannot hold out indefinitely.
Ama buna daha ne kadar dayanabiliriz bilmiyoruz.
But public enemies can't be tolerated indefinitely.
Lakin toplum düşmanlarına tahammül sınırlıdır.
- lt can refuel itself indefinitely.
- O ise sonsuza dek yakıt alır.
I don't know, but... if this is all just an act, and he keeps it up indefinitely -
Bilemiyorum,.. ... ancak tüm bunlar numaradan ibaretse ve sonsuza dek böyle devam ederse...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]