Indivisible traducir turco
86 traducción paralela
I pledge allegiance to the flag... of the United States of America... and to the republic for which it stands... one nation, indivisible... with liberty and justice for all.
Amerika Birleşik Devletleri bayrağı ve cumhuriyetinin temsil ettiği milletin bölünmezliği, herkes için özgürlük ve adalete sadık kalacağıma and içerim.
In fact, he even gave them their name, atomos, which means "indivisible."
Çok sıska. Hımm! Çocuk doğurmak için iyi değil
I pledge allegiance to the flag, and to the country for which it stands, one nation indivisible with...
Hayır, öğrenmek istediğimiz bu değil. Bu mu? Başlangıç için iyi.
The Sicilian people want an Italy united and indivisible, with Victor Emmanuel as its constitutional monarch, and his legitimate heirs as successors to the throne.
Sicilya halkı birleşmiş ve ayrılmaz bir İtalya istiyor başında, anayasanın tayin ettiği Kral Victor Emmanuel'i ve tahtın varisleri olarak onun yasal varislerini.
And to the Republic for which it stands, one nation under God, indivisible, with liberty and justice for all.
"Tanrı'nın buyruğu altındaki tek ulusun cumhuriyeti, " bölünemez, herkes için özgürlük ve adalet. "
- - of the United States of America and to the Republic for which it stands one nation, under God, indivisible with liberty and justice for all.
... ABD bayrağına ve Cumhuriyet Devletine sadık kalacağıma ant içerim. O, Tanrı'nın yönetiminde, bölünmez bir tek ulustur hürdür ve adildir.
- The indivisible Land of Oz!
- Oz'un bölünmez ülkesinde!
One nation under God, indivisible, with liberty and justice for all.
Tanrının hizmetindeki bu ulus bölünemez, özgürdür... ve herkese karşı adildir.
Stockyard, slaughterhouse and market form an indivisible economic unit, with 258 officials, including vets, inspectors, branders, and their assistants, permanent employees, laborers.
Ağıl, mezbaha ve pazar içinde veteriner, denetçi, yetiştirici ve onların asistanları ile daimî çalışanlarının, ırgatlarının olduğu 258 görevliden oluşan bölünmez bir ekonomik birim oluşturur.
One nation under God. Indivisible with liberty and justice for all.
Tanrının gözetiminde tek ve bölünmez bir millet herkese özgürlük ve adalet.
They've preserved the might and majesty, even mystery of the Church of Rome and the sanctity of the Sacrament, the indivisible oneness of the Trinity but if they'd let me wear a little rubber thing on the end of my cock we wouldn't be in the mess we are now.
Kraliyet makamının şanını, Roma Kilisesinin gizemini... Kutsal Ekmeğin kutsallığını ve İlahi Üçlünün tekliğini de muhafaza etmişlerdi. Ama çüküme o küçük lastik şeylerden takmama izin verselerdi... şu anki durumda olmayacaktık.
It's just the body... but my mind is indivisible!
Sadece bir beden fakat aklım bölünemez!
I pledge allegiance to the flag of the United States of America and to the republic for which it stands, one nation under God, indivisible, with liberty and justice for all.
Amerika Birleşik Devletleri'nin bayrağına devletimize, tek bir tanrı altındaki ulusumuza bölünmez bir şekilde, herkes için özgürlük ve adalet ile bağlılığımızı gösteriyoruz.
We're indivisible. If I'm working late, you gotta work late!
Ben mesailere kalıyorsam sen de mesai yapmalısın!
I pledge allegiance to the flag of the United States of America and to the republic for which it stands one nation under God, indivisible with liberty and justice for all.
Amerika Birleşik Devletleri bayrağına ve simgelediği, Tanrı'nın..... huzurundaki bölünmez, özgür..... ve adil cumhuriyete..... sadık olacağıma ant içerim.
And to the republic for which it stands... one nation, under God... indivisible, with liberty and justice for all. "
Tanrının emrinde bölünmez, özgür ve adil bir millet olmak için.
I pledge allegiance to the flag of the United States of America and to the Republic for which it stands, one nation, under God, indivisible, with liberty and justice for all.
Amerika Birleşik Devletleri'nin bayrağına ve Tanrı'nın gölgesi altında herkese özgürlük ve adalet sunan bölünmez cumhuriyete bağlılık yemini ederim.
The soul is indivisible and it is a gift from God.
Ruh görünmez ve tanrının bir lütfudur.
I'm "indefeatable." I'm indivisible.
Ben yenilmezim. Ben bölünmezim.
The perfect Being... is indivisible.
Kusursuz varlık tek ve tamdır.
One nation, indivisible, till death do us part.
Bir ülke, ölüm bizi ayırana dek bölünemez.
" Freedom is indivisible and when one man is enslaved, all are not free.
Özgürlük bölünemez! Ve bir adam tutsak edildiğinde tüm insanlar tutsak demektir.
The central tenet of Islam is the oneness, the indivisible unity of God.
İslam öğetisinin temelinde, teklik, ve Allah'ın her yerde olduğu inancı vardır.
"One nation... under God, indivisible, with liberty and justice for all."
" Bir millet Tanrının gözetiminde, herkes için özgürlük ve adaletle ayrılmaz bir bütün.
The matter is indivisible, do not forget it.
Maddeler bölünmezdir, bunu unutmayın.
The matter is indivisible.
Madde bölünmezdir.
One nation under god, indivisible, With liberty and justice for all.
Adalete ve özgürlüğe sonsuza dek bağlı kalacağım.
The term for it is "monolithic", which means that basically the OS itself is one entity, indivisible. uh, while in the microkernel, the, the operating system kernel is actually
yani, OS un kendisi tek ve bağımsız varlıktı, bölünmeyen ah, microkernel zamanında,
Bernays had manipulated the American people but he had done so because he, like many others at the time believed that the interests of business and the interests of America were indivisible.
Bernays, Amerikan halkını manipüle etmişti. Ama bunu yapmasının nedeni, o zamanlarda birçokları gibi onun da, Amerika'nın ve şirketlerin çıkarlarının birbiriyle aynı olduğunu düşünmesiydi.
But string theory says that what we thought were indivisible particles are actually tiny, vibrating strings.
Ama string teorisinin söylediği şey ise ; bizim bölünemez diye düşündüğümüz parçacıklar aslında küçük, titreşen stringlerdir.
I pledge allegiance to the flag of the United States ofAmerica and to the republic for which it stands one nation under God indivisible, with liberty and justice for all.
Bayrağa ve Amerika Birleşik Devletleri'ne bağIıIık yemini ve Cumhuriyet ilkelerine bölünmez bir ulusa herkes için özgürlük ve adalete.
I pledge allegiance to the flag of the United States of America and to the republic for which it stands, one nation, under God, indivisible, with liberty and justice for all... born and unborn.
Amerikan bayrağına ve onun temsil ettiği devlete bağlılığımı sunuyorum. Tanrı'nın hükmettiği bölünmez tek bir ulusa bağlıyım. Herkesin özgürce ve adalet içinde yaşadığı ülkeye bağlıyım.
I pledge allegiance to the flag of the united states of America, for which it stands, one nation, under god, indivisible, with liberty and justice for all.
Tanrı'nın altında tek bir ulus olmuş bölünmez özgürlük ve herkes için adaleti savunan Amerika Birleşik Devletleri'ne sadık kalacağıma ant içerim.
I pledge allegiance to the flag of the united states of America, and to the republic, for which it stands, one nation, under god, indivisible, and justice for all.
Tanrı'nın altında tek bir ulus olmuş, herkes için adaleti savunan Amerika Birleşik Devletleri'ne sadık kalacağıma ant içerim.
Indivisible.
Bölünmez bir bütünüz.
Something that is indivisible, you know.
Bölünemez bir şey, malum.
It's just - It's one indivisible particle.
Sadece - bölünemez bir partikül.
-... one nation, under me... - One nation, under God... Indivisible, with liberty and justice for all.
- Tanrı'nın egemenliği altında birleşen ulusumuz özgür ve adildir.
Sancho and Quixote and indivisible symbol of this beautiful village its main heritage, the pride of La Mancha.
Bu güzel köyün, halk kahramanlarısınız... Le Mança'nın gururu ve ortak mirasısınız.
Look Sofia, the past is indivisible... it can't be shared out.
Bak Sofia, geçmiş bölünemez paylaştırılamaz.
"One nation, indivisible, with liberty and justice for all."
"Bölünmez, tek bir ulus, herkese özgürlük ve adalet."
The earliest reference to this concept of the world being made up of tiny indivisible pieces dates back to ancient India in the sixth century BC.
Milattan önce altıncı yüzyılda ufacık bölünemeyen parçanın.. .. dünyamızdaki ilk konu edilişi eski Hindistan'a kadar dayanır.
I pledge allegiance to the flag of the United States of America, and to the Republic for which it stands, one nation under God, indivisible, with liberty and justice for all.
Amerikan Birleşik Devleti bayrağına....... bağlılık için söz veriyorum. Ve o bayrağın simgelediği cumhuriyete Tanrı'nın yönetiminde bir ulus bölünmez, herkes için özgürlük ve adaletle.
Invisible and indivisible That fire you ignited
Görünmez ve bölünmez Yaktığın ateş
The atmosphere of our planet is an indivisible whole.
Gezegenimizin atmosferi bir bütündür ayrılamaz.
- one nation under God, indivisible...
-... özgürlük ve adalete olan...
I pledge allegiance... to the flag... of the United States of America... And to the Republic... for which it stands... One Nation... under God... indivisible, with liberty and justice for all.
Amerika Birleşik Devletleri bayrağına ve onun simgelediği, Tanrı'nın yönetimindeki bölünemez, özgürlük ve adalete olan bağlılığıma söz veririm.
I pledge allegiance to the flag of the United States of America, and to the republic for which it stands, one nation, under God, indivisible, with liberty and justice for all.
Amerika Birleşik devletleri gönülden bağlıyım, ve bayrağın temsil ettiği cumhuriyete, temsil ettiği değerlere bir millet, Tanrı'nın kontrolünde, bölünmez, özgürlükle ve herkes için adaletle.
In the past century, physicists have discovered that matter really is made of tiny, little pixels, fundamental, indivisible particles billions of times smaller than an atom.
Geçtiğimiz yüzyılda fizikçiler maddenin daha minik küçük piksellerden oluştuğunu keşfettiler bir atomdan milyarlarca kez daha küçük temel, bölünmez parçacıklar.
All humanity is one undivided and indivisible family.
" Bütün insanlık büyük ve bölünmez bir ailedir.
They think that those of us who clean are small somehow, in body and in mind we fall our of their line of sight invisible, we work our magic indivisible one from the other, we're a mass, no soul, no rights to speak of
Temizlikçileri bedenen ve kafaca zayıf sanırlar. Görüş alanlarının dışındayız. Görünmez, sihrimizi yaparız.