Inflammation traducir turco
306 traducción paralela
Inflammation of the lungs.
Ciğerleri iltihaplı.
There is also acute coryza of the nasal cavities accompanied by local inflammation of the larynx.
Ayrıca nazal boşlukta akut coryza başlangıcı var.
She's got a slight thyroidal inflammation.
Hafif bir tiroid rahatsızlığı var.
She has a slight inflammation of the thyroid glands.
Tiroit bezlerinde hafif bir iltihaplanma var.
" This causes inflammation of the mucous membrane of the stomach...
" Bu midede inflamasyona sebep olur ve mide iç çeperindeki
Periarteritis nodosa, an extremely rare inflammation of the arteries.
Poliarteritis nodoza, son derecede ender görünen bir atardamar iltihaplanması.
There's not even streptococcal infection to incite the inflammation of the lymph channels.
Lenf kanallarını iltihaplandıracak streptokok bakterisi izi bile yok.
No inflammation,
İltihap yok.
There's no inflammation.
Boğazında iltihap yok.
Burton's statements appear to be the result of a hallucinatory complex brought on by the planet's atmosphere, as well as symptoms of depression exacerbated by inflammation of the associative zone of the cerebral cortex.
Burton'un ifadeleri gezegenin atmosferik etkisinin meydana getirdiği, bir sanrısal kompleksin ve bir ölçüde... ilişkili bölgeleri uyarmasıyla beynin kortikal maddesinin... neden olduğu gizli semptomların dışa vurumu olarak görülebilir.
It is an inflammation.
Daha sonra gelmesini söyleyemez misiniz? Sanırım dişeti iltihabı.
She's got an inflammation of the ovaries.
Yumurtalıklarında iltihap varmış.
She's got an inflammation of the ovaries.
Yumurtalıklarında iltihap varmış demek.
The first symptom is sudden, acute arthritic inflammation.
İlk bulgu, ani başlayan akut eklem iltihabı.
- Arthritic inflammation.
- Eklem iltihaplanması.
Okay, I think we're gonna treat this inflammation with antibiotics.
Tamam. Bu iltihabı antibiyotikle tedavi edeceğiz.
I wish to see theatre cured... of this inflammation.
Devam ediyorum. Tiyatroyu böylesi bir şişlikten arınmış görmek istiyorum.
A little swelling, some inflammation.
Küçük bir şişlik, biraz iltihap.
You'll see how this infiltration is going down inflammation of the area that bothers you, huh?
İltihabın neden olduğu ağrılar bu infiltrasyonla hafifleyecek.
This will reduce the inflammation.
Bu ödemi azaltır.
Indocin,'a nonsteroidal agent... used to treat various forms ofjoint and muscle inflammation.
Indocin : Birçok çeşit kas ve eklem iltihaplanmasının tedavisinde kullanılan steroid içermeyen bir ilaç.
- But her sed rate- - - ls high due to inflammation.
Ama sedimantasyon... İltihap yüzünden yüksek.
- Inflammation of the inner ear.
- İç kulak iltihabı. Ufak bir şey.
You have an inflammation of the facial nerve.
Yüz sinirin iltihaplanmış.
From the description, one prisoner had a large, purplish inflammation on his face.
Tarife göre, bir mahkumun yüzünde, morumsu bir iltihap varmış.
- Intestinal obstruction, hemorrhage inflammation and perforation.
- Bağırsak tıkanıklığı, kanama... ... iltihaplanma ve delinme.
This woman has a mild inflammation of the occipital tissues.
Bu kadının kafa dokularında hafif ateş var.
She's getting steroids intravenously to bring down inflammation.
Yanmayı azaltmak için damardan steroid alıyor.
This should take care of the inflammation.
Bu, iltahaba iyi gelecektir.
I'm afraid with 55 staring at me in the face... I'm developing inflammation of the sentence structure... and a definite hardening of the paragraphs, but...
55 yaşım acımasızca yüzüme bakıyor ve ben cümle yapılarının anlamını ve paragrafların derinliğini... çözmeye çalışıyorum, fakat...
As Thurber says, "With 60 staring me in the face... " I've developed inflammation of the sentence structure...
" Altmış yaşım acımasızca bana bakıyor ve ben cümle yapılarının paragraflar içine gömülmüş...
I take pills for inflammation, then more so the first don't cause an ulcer.
İltihap için hap alıyorum. O ülser yapmasın diye de başka hap.
- No, no. Malloy's got an inflammation of ambition.
Hayır, Molloy, yüksek tutkuları olan biri değil.
The inflammation was caused by this substance.
Bu madde iltihaplanmaya neden olmuş.
Fatigue, nausea, joint inflammation.
Yorgunluk, bulantı, eklem ağrısı.
Cerebral inflammation.
Beyin iltihabı.
Inflammation and glandular swelling.
İltihap ve bademcik şişmesi..
Now that's inflammation relief.
İşte buna iltihap tedavisi denir.
You're fine, aside from some minor inflammation around your biradial clamp.
Kol kıskaçlarında bulunan bir miktar alevlenme haricinde gayet iyisin.
You could have a flare of the lupus with inflammation in the lung.
Ciğerde iltihap toplanmasıyla deri veremi azmış olabilir.
- Inflammation around the brain.
Beyin çevresinde iltihap.
If the inflammation in your lungs continues you won't get enough oxygen to stay alive.
Ciğerlerinizdeki iltihap toplanması sürerse, hayatta kalmanıza yetecek oksijeni alamayacaksınız.
Reese's been 2 hours, inflammation does not go down.
2 saattir böyle duruyorum Reese. Bu şişliğin bir yere gittiği yok.
He said he had to spend time with you... because of some brain inflammation that made you act like a dill-hole.
Seninle vakit geçirmek zorunda olduğunu... çünkü beynindeki bir iltihap sebebiyle g.t gibi davrandığını söyledi.
Inflammation of the gall bladder... but he'll leave.
Karaciğeri futbol topu büyüklüğüne gelmiş. Safra kesesinde enfeksiyon var. Ama kurtulacak.
I want you to wear a brace for a few weeks... and I'm writing you a prescription for the inflammation.
Birkaç hafta için destekleyici giymeni istiyorum, ve sana bir reçete yazıyorum... Yanmalar için.
Should heal the inflammation, stop the pus.
İltihabı iyileştirmeli, irini durdurmalıymış.
Normal, cervix is normal, no visible inflammation.
Normal, görünürde bir sorun yok.
Okay, there's no inflammation no fever, it's not the flu.
Pekâlâ.. .. kızarma yok.. .. ateşi yok, grip değil.
- No swelling or inflammation.
Şişlik ya da iltihap yok.
You could have inflammation in the colon.
Kalınbağırsakta iltihap olabilir.