Informed traducir turco
3,897 traducción paralela
He may as well be informed.
- Bilgisi olsa daha iyi olur.
Effective leadership is about making quick, informed decisions and standing by them.
Etkili liderlik hızlı ve bilinçli kararlar verip onların arkasında durmakla ilgilidir.
I specifically told you to keep me informed of every step of this investigation.
Soruşturmanın her aşamasında beni bilgilendirmenizi açıkça söylemiştim.
Informed consent.
Bilgilendirilmiş onay.
Takes'em all of breakfast to get through it, and when they're done, they are better informed citizens of a democracy.
Tamamını okumak tüm kahvaltılarını alıyor ve okumayı bitirdiklerinde demokrasinin daha bilinçli vatandaşları oluyorlar.
Our local sources have informed us.. .. that Kabir and Izna are leaving the country.
Aldığımız habere göre Kabir ve Izna Ülkeden ayrılıyor.
I mean, if you're well informed and you're, you're quick enough, all things are possible.
Eğer sağlam bilgilere sahipseniz ve yeterince hızlıysanız her şey mümkün.
I merely want to be informed for my meeting with Babe McGantry later today.
Ben sadece bugün geç saatte Babe McGantry ile yapacağım görüşme için bilgilendirilmek istiyorum.
And if you're gonna go back on them now, I would appreciate the respect of being informed before the shit hits the fan.
Ve eğer onlara geri dönecek olursanız bu bok ortalığı berbat etmeden benim de bilgim olması gerektiğini düşünüyorum.
I just wish some informed insider would say the same to the press.
Umarım içeriden bilgili birisi basına açıklama yapmayı kabul eder.
I trust you'll keep us informed.
Bizi haberdar edeceğine güveniyorum.
I'll keep you informed.
Seni bilgilendireceğim.
But, um, I'll keep you informed.
Size haber veririm ama.
Duncan, listen, I would love to help you out, but where am I gonna find somebody that's pretty, smart and well-informed, huh?
Duncan, sana yardım etmek isterim ama güzel, zeki, bilgili birini nerden bulacağım?
His Imperial Majesty has gone to London, so I'm informed.
Görkemli Hükümdarımız Londra'ya gitmiş, yani bana öyle dendi.
I was just, uh, informed my client was part of a drug test within the last 24 hours.
Biraz önce bilgilendirildim, müvekkilim son 24 saat içerisinde bir ilaç testine katılmış.
Why was I not informed of my father's illness?
Babamın hastalığı neden bana bildirilmedi?
It is a condition of your presence here that you keep me personally informed of all developments made in this investigation.
Bu durum bizim için- - Eğer burada bulunuyorsanız yaptığınız her şey hakkında beni bilgilendirmeniz gerekiyor.
If that changes, we will keep you informed.
Bir değişiklik olursa haber veririm.
We'll keep you informed.
Sizi bilgilendirmeye devam edeceğiz.
My gym experience was being ruined, and a manager needed to be informed.
Spor salonu keyfim rezil oldu ve müdürün bunu bilmesi gerekiyordu.
You're very well informed, mister...?
Çok bilgilisiniz, bay...?
I'll keep you informed.
Sizi bilgilendiririm.
However, you could have informed us that you were tracking the vehicle and what it contained.
Yine de takip ettiğiniz aracın yükünü bize söyleseydiniz daha iyi olurdu.
His family- - have they been informed?
- Ailesine bir şey söyledi mi?
I should have been informed.
Bilgilendirilmeliydim!
We've been informed that you'll defend your own case.
Davanda kendi kendini savunacağını söyledin mi?
We've informed forest department also.
bide orman departmanı nıda bilgilendirdik.
Ahem, we were able to be all these things and do all these things because we were informed.
Elimizde bilgi olduğu için, bu anlattığım kişiler olmaya ve bu anlattığım şeyleri yapmaya muktedirdik o zamanlar.
There's nothing that's more important in a democracy than a well-informed electorate.
Demokrasilerde her şeyden haberdar seçmenlerden daha önemli bir konu yoktur.
My office informed me that we were given a choice, either I let you cover me the week of Douglas's engagement, or you were gonna run a piece about my other son Thomas's difficulties with sobriety.
Ekibim, oğlum Douglas'ın nişan haftasını haber yapmana izin vermezsem diğer oğlum Thomas'ın ayık kalmayla ilgili problemlerini yazacağını söyledi.
He informed me that you intend to purchase all the acreage in Five Points.
Beni Beş Yol'un tamamını satın alacağınıza dair bilgilendirmişti.
From this moment on, we'll be deciding what goes on our air and how it's presented to you based on the simple truth that nothing is more important to a democracy than a well-informed electorate.
Demokratik bir yönetimde, iyi bilgilendirilmiş bir seçmenden daha önemli bir şey olmadığı gerçeğini göz önünde bulundurarak şu andan itibaren yalnızca doğrulara dayanarak, hangi haberlerin size nasıl sunulacağına biz karar vereceğiz.
I will make every effort to expose you to informed opinions that are different from my own.
Şahsi fikirlerimden farklı olanları da size olduğu gibi yansıtmak adına elimden geleni yapacağım.
This last one here acknowledges that you have been informed that you may not reenter the premises until it has cleared the post-fumigation inspection.
Son olarak, ilaçlama sonrası denetim yapılana dek... mülke giremeyeceğiniz konusunda... bilgilendirildiğinizi onaylamanız gerek.
But we informed her that if she wanted to help expose Fund 23, she would need more documentation.
Ama ona eğer 23 Nolu Fonu ifşa etmek istiyorsa,... daha fazla dökümantasyona gerek olduğu konusunda bilgilendirdik.
I was informed the police received an anonymous tip off, directing them to a student locker where they discovered a crutch which had traces of the Professor's blood on it.
Bana söylediklerine göre, polis kimliği belirsiz bir ihbar almış. Bir öğrencinin dolabında üzerinde Profesör'ün kan izleri olan bir koltuk değneği bulmuşlar.
Where she politely informed me that she's got back with her newly straight husband.
Tekrar heteroseksüel olmuş kocasıyla tekrar birleştiğini haber vermek için.
So my mother informed me that you've never been able to airbend before.
Annemin söylediğine göre daha önce hava bükmeyi becerememişsin.
Unfortunately, as CalTech has informed us, that pressure is still building.
Ve ne yazık ki, CalTech'in söylediği gibi bu basınç hâlâ artıyor.
Mrs. Arora I hope Vicky has informed you that Ashima is a divorcee
Arora hanım, umarım Vicky size Ashima'nın dul olduğunu söylemiştir
You are hurt because he was donor or he has not informed you or you can not get pregnant while he can become a father.
Sen ona bir donör olduğu için mi kırgınsın, yoksa sana söylemedi diye mi,... yoksa hamile kalamadığın ve bu nedenle de onu baba yapamadığın için mi
And while he was away, you were informed that his brother had died.
Ve o yokken, kardeşinin öldüğünü bildirdiniz.
He said you were the original arresting officer and informed me to tell you that we have him in custody.
Ondan asıl sorumlu olan memurun siz olduğunu ve onu tutuklar tutuklamaz size söylememi rica etti benden.
Who informed the police?
Polise kim ihbar etti?
But how can you be so certain that someone amongst us has informed the police?
Ama aramızdan birinin bizi polise ihbar ettiğinden nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?
Who keeps him informed of all our activities.
Bütün faaliyetlerimizi ihbar etmeye devam eden biri.
They never informed me of it.
Bana önceden bilgi vermemişlerdi.
It was during these ploppies, that the news informed the Chances that Lucy was a wanted murderer.
Lucy tuvalette işini görürken haber bülteninde Chance'ler kendisinin aranan katil olduğunu öğrendi.
My little bird at the Miami P.D. just informed me that there's a federal raid scheduled for here in 10 minutes.
Miami polisindeki küçük kuşum 10 dakika içinde buraya federal bir baskın yapılacağını haber verdi.
Keep me informed.
Beni haberdar et.