Inherit traducir turco
1,083 traducción paralela
Do I inherit her, too?
O da mirasa dahil mi?
- Then I'd inherit everything.
Rudy öldürülürse her şey bana kalacaktı.
That's a regional and ethnic disability I inherit from my ancestors.
Bana atalarımdan kalan, yöresel ve etnik bir ehliyetsizlik diyelim.
We know we at the end Shall life inherit Then fancies flee away
Biliriz ki en sonunda hayat da bitecek arzular yok olacak.
Can you deny that he would inherit if she died?
Onun tahtın varisi olmayacağını söyleyebilir misiniz?
I inherit the major stock, and it's up to me to decide.
En büyük hisse bana kaldı, karar verme hakkına ben sahibim!
Did any man ever inherit a more ill-assorted pair?
Sizden daha berbat çifte sahip olan biri daha var mı?
I simply wish to have the cats inherit first.
Bütün servetimi kedilerime bırakmak istiyorum.
Cats inherit first?
İlk kediler alıyor?
The meek inherit all the Army's gold
Zayıf olan Ordu'nun tüm altınını alır
"'Blessed are the meek, for they shall inherit the earth.
"'Güçsüzler kutsanmιştιr, çünkü dünya onlara miras kalacaktιr.
"'for they shall inherit heaven.
"'çünkü cennet onlara miras kalacaktιr.
- Does the husband inherit everything?
- Herşey kocasına mı miras kalacak?
When you inherit, you can give all our money back.
Ailenin başına geçtiğinde bütün paramızı geri verebilirsin.
And provide in my will that you'll inherit full ownership.
Vasiyetimde tam mülkiyet hakkına sahip olacaksın.
I do not inherit. Edna does.
Mirasçı ben değilim, Edna'dır.
Because I've known for more than ten days that I couldn't inherit any of that collection.
Koleksiyondan miras payıma düşen bir şey olmadığını on gündür biliyordum.
Anyone who criminally causes someone's death can't inherit from that person.
Kim birisini kasten öldürürse, o kişinin mirasına konamaz.
If you manage to inherit The Bay.
Körfezin varisiyseniz başka tabii.
She's just waiting to inherit the estate.
Ve mirası bekliyor.
You will inherit the estate.
Mal mülk senin olacak.
According to this, when Beau Williamson's dead you inherit 25 % of his estate.
Buna göre, Beau öldüğünde mal varlığının % de 25 i senin oluyor.
I didn't inherit enough stock but Aunt Dori did and you haven't persuaded her yet.
Tabii ben sayılmıyorum, ne de olsa hissem küçük... ama Dory teyzenin hisseleri öyle değil ve sen, henüz onu ikna edemedin.
Well, I guess she would inherit everything he owned.
Tüm varlığı ona miras kalacak, değil mi?
Well, I guess she would inherit everything he owned, wouldn't she?
Belki biliyorsunuzdur, sanırım Eric'in mal varlığı ona miras kalacak, değil mi?
We'll finally inherit his estate...
En sonunda mirasını alabileceğiz.
As for Franziska and me we'll inherit the leftovers, so to speak plus 50 % of Kitty's share, isn't it so, dear?
Franziska ve bana gelince biz de kalanları alırız, Lafı açılmışken artı Kitty'nin payının % 50'si, öyle değil mi, tatlım?
What difference does it make if we inherit his estate now, or a year from now?
Mirası şimdi almamızla, bir sene sonra almamız arasında ne fark var?
"The innocent will inherit the earth."
"Masum yeryüzünü miras alacaklar."
- Blessed are the meek, for they shall inherit the earth.. "
Mazlumları korusun tanrı, yeryüzünün mirası onlara kalacak.
And then, to help me understand you, you let me inherit Marcel.
O halde, seni anlamama yardım et, Marcel'i bana miras bıraktın.
- May you inherit the earth.
- Dünya kadar malın mülkün olur umarım.
This woman shall verily inherit the kingdom of God, because she had innocently been gravely distrusted and has had to carry difficult burden.
"O kadın Tanrının Krallığında mükafatını alacaktır," "çünkü o masumiyetine rağmen suçlanmış ve" " çok ağır bir yükün altında kalmıştır.
is it true that whomever he dies with will inherit everything?
O öldüğünde o kız büyün varlığına sahip olacak, öyle mi?
You will inherit her kingdom.
Onun krallığı sana miras kalacak.
No, sir, the only thing that I've heard is now that her father is dead, she's gonna inherit all the money.
Hayır, efendim, duyduğum tek şey artık babası öldüğü için bütün parayı miras olarak alacağı.
According to California law, if Mrs. Clay were convicted of killing her father, could she still inherit from him?
Kaliforniya hukukuna göre, eğer Bayan Clay babasını öldürmekten mahkum olsaydı, hala ondan miras alır mıydı?
"Learn these," my uncle would say. "You'll inherit the earth like the meek."
Amcam bana, bunları öğren, derdi ve bu sayede çok fazla yere düşmezsin.
And you think you go inherit the legend of your father.
Siz de babanızın mirasını devralıcağınızı sanıyorsunuz.
He will kill the unborn child, then he will kill your wife,..... and when he is certain to inherit all that is yours, then, Mr Thorn, he will kill you.
Henüz doğmamış çocuğunuzu ve ardından eşinizi öldürecek..... ve size ait olan herşeyi elde ettiğinde bay Thorn... sizi öldürecek.
You know, we've all heard the expression "The meek shall inherit the earth."
Hepimiz "Yeryüzü, mütevazı insanlara miras kalacak" deyişini duymuşuzdur.
First play was Inherit the Wind.
İlki "Rüzgârın Mirası" ydı.
Lacking means, ladies and gentlemen, we inherit ideas.
Yokluğun anlamı, bayanlar ve baylar, biz fikrimizi miras bırakıyorum.
You swore Kassim would never inherit Charak!
Kasım, Charak'ı yönetemeyecekti!
Madior, I am your first cousin, You inherit my leftovers.
Madior, ben senin ilk kuzeninim mirasım senindir.
Don't you know that my uncle... on this throne, did not inherit it from his father, but from his uncle?
Bilmiyor musun ki dayım tahtını babasından değil dayısından miras almıştı?
Can an uncle inherit from a nephew?
Bir dayı yeğeninden miras alabilir mi?
I think I can assure you, with some sense of pride, you will inherit the most capable Centurions in all the Empire.
Sana gurur duyacağını garanti edebilirim, İmparatorluğun en yetenekli Senturionlarını alacaksın.
That way, I could inherit your spread, huh?
Böylece senin malların bana miras kalırdı.
Zusho, my father has just told me that the Shogun is rejecting the request for Daigaku to inherit the Asano name.
Zusho, babam az evvel bana Daigaku'nun Asano adını tevarüs etme isteğinin Shogun tarafından reddedildiğini söyledi.
On the 18th, Lord Daigaku was summoned by Lord Kato and was told that the request to inherit the family name was denied.
Efendi Daigaku, ayın 18'inde, Efendi Kato tarafından çağırıldı. Ve kendisine aile adını tevarüs etme isteğinin reddedildiği söylendi.