Invaders traducir turco
545 traducción paralela
During the world bloodshed their fathers perished in the Tsarist jaws, invaders tortured their mothers with a siege of hunger.
Babaları, Çarlık dönemimde kan verme sıralarında can verdiler. İşgalciler, annelerini açlık ile esir almış ve kuşatmışlardı.
The look of a charming girl who will still be happy when we English invaders go home.
İngiliz istilacılar gidince de mutlu olacak güzel bir kızın bakışı.
Once more, we may hope to take the air... look our invaders in the face.
Tekrar havalanmayı ve düşmanlarımızın yüzüne bakmayı umut edebileceğiz.
This is also the weapon that stampeded the blasted blue-bellies at Three Oaks... and cleared Clay County forever of the pesky invaders.
Ayrıca Three Oaks'da lanet olası Yankileri çil yavrusu gibi dağıtıp Clay County'i sinir bozucu istilacılardan ebediyen temizleyen silahtır bu.
We are driving the English invaders from your shores and guarantee that never again will any English foot be set upon Norwegian soil.
Kıyılarınızdan İngiliz işgalcilerini kovuyoruz. Temin ederiz ki Norveç toprağına bir daha asla İngiliz ayağı basmayacaktır.
What I now want to say to you my son... is meant for you when you are a grown man... the now mighty invaders... will now have been thrown off our land for quite some time.
Oğlum şimdi sana söylemek istediğim şey... ancak büyüdüğünde sana anlamlı gelecek... Şimdinin güçlü işgalcisi... belli bir zaman sonra ülkemizden atılmış olacak.
The insolent invaders
Cüretkâr işgalciler
The Greek invaders argued that it was the Greek river Alpheus that made its way beneath the sea to unite its waters with those of the Sicilian spring.
Yunan istilacılar onun suyunu denizin altından Sicilya akıntısının sularıyla birleştirenin Yunan nehir Tanrısı Alpheus olduğunu kanıtlamaya çalıştılar.
Then the army isn't afraid of any invaders?
Yani Ordu yabancı istilacılardan korkmuyor mu?
We'll be the first men on Earth to get a real look at these invaders from space.
Uzaydan gelen istilâcıları, ilk gören Dünyalılar bizler olacağız.
The people of Britain met the invaders magnificently, but it was unavailing.
Britanyalıların istilacılara karşı yaptıkları mükemmel savunma da bir işe yaramadı.
Having left Gaul and Germany behind, the invaders encounter no resistance as far as the Alps, that, silent and undefended, lead to Italy.
Galya ve Almanya'yı geçtiler işgalci kuvvetler, Alplere gelene kadar hiçbir direnişle karşılaşmadılar. İtalya'ya gelişleri sessiz ve mücadelesiz oldu.
We are the soldiers in the great army of the people fighting the Nazi invaders in the sacred cause of freedom.
Özgürlüğün kutsal amacı adına Nazi işgalcilerine karşı savaşan. halkın büyük ordusunun askerleriyiz.
During these years of stalemate, the Trojans from the safety of their walls, constantly harassed the invaders with night raids on their camps.
Bu durgunluk yillari sirasinda, duvarlarinin saglamligina güvenen Truvalilar saldirganlari gece baskinlariyla kamplarinda sürekli tedirgin ettiler.
"The bearer is further authorized to confiscate all military materiel to deal with all invaders, to rout out all traitors domestic or foreign."
"Evrağın sahibi ayrıca tüm askeri malzemeye el koyma istilacılara karşı gelme ve yerel veya yabancı hainleri yok etme hakkına sahiptir."
Reporters, invaders of privacy. How dare you!
Gazeteciler - mahremiyet istilacıları.
We are the invaders.
Biz istilacıyız.
If you crush him, who then would stand against the invaders of Spain?
Eğer onu cezalandırırsan, İspanya'yı işgal edenlere kim karşı koyacak?
The invaders who found out that a one-way ticket to the stars beyond has the ultimate price tag, and we have just seen it entered in a ledger that covers all the transactions of the universe - a bill stamped "paid in full" -
Dünya adı verilen küçücük bir yerden gelen küçücük ve sadece hayal edilebilen bir evrenin sonsuzluğundan ışıldayarak onları çağıran soru işaretlerine doğru devasa bir adım atmış olan yaratıklar. İstilacılar uzaklardaki yıldızlara alınan tek yönlü bir biletin çok yüksek bir fiyatı olduğunu öğrendiler. Biz de az önce, bu bedelin evrendeki tüm benzer işlemlerin kaydedildiği kasa defterine yazıldığını gördük.
Invaders... of my universe... you are doomed.
İşgalciler... benim evrenim... kaderine terkedilmiştir.
Because we saw one canoe does not mean invaders have come.
Bir kano görmüş olmamız istilacıların geldiği anlamına gelmez.
Listen : " Foreign invaders are rampant of late...
Dinleyin : " Yabancı işgalciler ulusumuzun güvenliğini...
Our Macedonian invaders have now retreated taking a few cattle with them.
Makedonyalı istilacılar geri çekilmişler... Yanlarında da birkaç sığır götürmüşler.
He says to please slow down as they would rather like to live to fight the invaders.
Lütfen yavaşlayın diyor işgalcilere karşı savaşabilmek için hayatta kalmak istiyorlarmış.
Destroy invaders!
Saldırganları yok edin.
I fear that I shall be known not as a pope that drove the invaders out of Italy... but one who forced an unwilling artist to complete his work... which is so much greater than both of us.
Korkum, işgalcileri İtalya'dan atan papa olarak değil ; ikimizin de çok ötesinde bir değeri olan eserini bitirmek istemeyen bir sanatçıyı buna zorlamış olan adam olarak hatırlanmak.
The great secrets you speak of in your ship must be used against the invaders.
Geminiz hakkında büyük giz, istilacılara karşı korunması olmalı.
Destroy invaders! Destroy invaders!
Saldırganları yok edin!
We destroyed invaders as I shall destroy you.
Biz işgalcileri imha ediyoruz. Seni de imha edeceğim.
And this, of course, is an array of your battle flags and pennants, dating back to the Crusades, to Hannibal's invaders, the Grecian war galleys, and the hordes of Persia.
Bu sıradaki savaş bayrakları ve flamaları da size ait ve çok tarihiler, Haçlılardan ve Hanibal'in seferlerinden kalanları var, Grek savaş teknelerinden ve Pers ordularından.
We found that the military organization of the invaders has a hierarchy of social functions that outlines the division of social and moral labor of the bourgeoisie.
İşgalci tugayların askeri yapısının... Burjuva sınıfının ahlaki ve sosyal yapısının özelliklerine sahip olduğunu gördük.
You would extend welcome to invaders?
İşgalcilere kucak açar mısınız?
You can spot the invaders easily if they`re by themselves.
Bu istilacıları kolayca teşhis edebilirsiniz...
What can you do about these invaders?
Bu istilacılara siz ne yapacaksınız?
So how come the white invaders win?
Peki beyaz işgalciler nasıl kazanıyor?
My people are not invaders.
- Benim insanlarım istilacı değildir.
Spain s invaders? It was his fault!
Eğer onu cezalandırırsan, İspanya'yı işgal edenlere kim karşı koyacak?
I got my things together. " my books, my mountain climbing equipment... meverything that was really mine, in a house abandoned to the invaders.
Eşyalarımı, kitaplarımı, her şeyimi aşağıya indirdim. Aslında, şu an düşman işgali altında olan evde bana ait olan her şeyi.
Men and women, youngsters and young women, the survivors prepared themselves to defend its native land. To come back to send the invaders toward the sea, with rifles wooden, arcs and arrows, spears of bamboo.
Hayatta kalanlar, kadın-erkek çoluk çocuk, vatanlarını savunmak işgâlcileri denize dökmek için, tahtadan tüfekler oklar ve yaylar, kamıştan mızraklarla, hazırlık yaptı.
Despite this, the invaders were little more than inching forward.
Buna rağmen müttefikler, çok kısa bir mesafe katedebilmişti.
For the dutch nazista movement, the NSB, this age a moment of joy e they had given to the invaders welcome.
Flaman Nazi hareketi NSB'ye göre işgâlcileri karşılamanın vakti gelmişti.
In 1942, the invaders they had started to strenghten the coast.
1942 yılıyla birlikte, kıyı bölgesi tahkim edilmeye başlandı.
The invaders had discovered that the Russians had attemped to destroy everything what they had left stops backwards.
İstilacılar Rusların geride bırakmak zorunda kaldıkları her şeyi yok etmeye çalıştıklarını anladılar.
Death to the invaders German!
"Alman istilacılara ölüm."
Groups of workers could to buy its proper Sturmovik e to send it to abate the hitlerianos invaders.
İşçi gruplarının kendi uçaklarını alabildiklerini ve onları Hitler yanlısı işgalcileri vurmak için gönderdiklerini.
But with massive support from air and sea, the Salerno invaders just managed to hogd on.
Ancak havadan ve denizden gelen muazzam destek ile Salerno işgalcileri tutunmayı başarabildi.
The invaders seemed to have made the jungle their friend.
İşgalciler, cangılla dost olmuş gibi görünüyorlardı.
Even before they reach the desert, the sun begins to pound down on the upper layers and it tears great gaps in the ranks of the invaders.
Daha çöle bile varmadan, güneş üst katmanları vurmaya başlıyor ve istilacıların ordu düzeninde büyük boşluklar açıyor.
We fight against the invaders.
Biz istilacılara karşı savaşıyoruz.
Stay away... these are the invaders - the tiny beings from the tiny place called earth who would take the giant step across the sky to the question marks that sparkle and beckon from the vastness of a universe only to be imagined.
Bitti! Uzak durun! Uzak durun!
¡ Viva. ¡ Viva. ¡ Viva. ¡ Viva. That is what happens, Colonel, to invaders of my country.
- İşte bu da ülkemizi işgal edenlerin başına gelecek olanlar.