Ioved traducir turco
72 traducción paralela
I knew her before you, I Ioved here before you... but I wasn't as lucky as you.
Onu senden önce tanıyordum, senden önce aşık oldum ama senin kadar şanslı değildim.
I think I Ioved her as much as I did my mother.
Sanlrlm onu annem kadar seviyordum.
I Ioved Bernardo.
Ben de Bernardo'yu sevdim.
I never said I Ioved him.
Sevgilisi değilim.
This love isn't hopeless, after all. I Ioved MurieI but I wavered...
Muriel'i seviyordum ama çekingendim çünkü beni sevmeyeceğini düşünüyordum.
I was beginning to admit to myself that I Ioved him.
Ben de kendi kendime onu sevdiğimi kabullenmeye başlamıştım.
- I Ioved you so much.
Seni çok sevmiştim.
- Yeah, I Ioved it.
- Evet, bayıldım.
I Ioved it.
Bayılırdım.
Oh, I Ioved to climb anything.
Ah, bir yere tırmanmaya bayılırdım.
I don't want to lose all the people that I Ioved again.
Sevdiğim bu insanları tekrar kaybetmek istemiyorum.
I Ioved every minute with you.
Seninle geçirdiğim her dakika özeldi.
I Ioved you!
Seni seviyorum!
I didn't say I knew you, I said I Ioved you.
Ben seni tanıdığımı söylemedim, seni seviyorum dedim.
How could I Iive knowing that someone I Ioved that much was in this world, and I couldn't be with her?
Nasıl olurda bu kadar sevdiğin biriyle bu dümnyada yaşayamaz, ve onunla olamazdım?
AII I know is that Laura was my cousin, and I Ioved her and she died.
Tüm bildiğim Laura'nın benim kuzenim oluşu, onu sevdiğim, ölüp gittiği.
cheryl and I Ioved the stroganoff.
Cheryl ve ben Strogonoff'u çok sevdik.
- No, I Ioved it.
Çok beğendim.
You know how dearly I Ioved Parmeno.
Biliyorsun P̣ármeno'yu ne kadar içten severdim.
I Ioved that.
Buna bayıldım.
- I Ioved your message.
- Mesajına bayıldım.
I Ioved the Fax Fairy.
Faks mesajına bayıldım.
I Ioved it.
Ben bayıldım.
I Ioved fixing your porch, and I'm very interested in you.
Verandanı onarmak istedim ve seninle de ilgileniyorum.
- I Ioved that place.
- Orayı çok seviyordum.
I Ioved him deeply.
Onu çok sevdim.
I Ioved my Taddy so much.
Teddie de bunu severdi. Ben de Teddie'yi çok severdim.
I Ioved you and you didn't love me.
- Seni sevmiştim! Ama sen beni sevmedin!
I continued to fight, and lost all that I Ioved and cared for.
Savaşmaya devam ettim ve sevdiğim ve değer verdiğim herşeyi kaybettim.
From the minute I got here, I Ioved it.
Buraya geldiğim ilk andan itibaren burayı sevdim.
Don't get me wrong, I Ioved her.
Yanlış anlama, onu sevdim.
I Ioved him.
Onu severdim.
And I Ioved the chairs.
KoItukIarı cok sevdim.
I Ioved the whole... a
Kafanızın...
And I Ioved being fun Aunt rachel.
Ve ben komik Rachel teyze olmayı sevdim.
She is the daughter of a lady whom, when she herself was young... I Ioved very dearly.
Gençken aşık olduğum bir hanımın kızıydı.
I Ioved Vietnam.
Ben Vietnam'ı sevmiştim.
I Ioved him. It's a hell of a way to show it, leaving him in that hospital like that.
- Onu hastanede bırakırken, sevgini çok iyi gösterdin.
The more I Ioved you, the more I felt trapped.
Sonra burada boğulmaya başladım.
The more I Ioved you, the more I hated you.
Seni sevdikçe senden nefret ediyordum.
He loved me as much as I Ioved him.
O da beni, benim onu sevdiğim kadar seviyordu.
I Ioved my classes.
Bütün derslerimi seviyordum.
Growing up in America, I Ioved my childhood, but I hated growing up poor.
Amerika'da büyümek. Çocukluğum güzeldi, ama fakir büyümekten nefret ettim.
I Ioved that even though I was with Janet Jackson in big movies, I'II be up at the dirtiest house party in the'hood.
Janet Jacksorla falan büyük filmlerde oynarken bile, gettodaki en pis ev partilerine gitmeyi severdim.
- I Ioved her.
- Şerefe baba! - Şerefe.
- I Ioved her...
Hediye için sağ ol Mia.
I Ioved your father.
Babanı sevmiştim.
- I Ioved her, man.
- Ona aşıktım.
I didn't mean to hurt her, man. I Ioved her.
Onun canını yakmak istemedim, ona aşıktım.
"There were moments when I forgot that I was a Jew and that he was not a Jew and honestly, in the end I Ioved him, but it could not be realistic."
"Benim bir Yahudi olup, onun olmadığını unuttuğum anlar oldu." "Ve dürüst olmak gerekirse sonunda ona âşık oldum." "Ama asla bunun bir sonu olamazdı."
I Ioved it. It was so real.
Çok sevdim, çok gerçekti.