Irt traducir turco
57 traducción paralela
The LCTs, the BBDs, the LSMFTs, the IRT and the CIO and the, uh, SMFR are our IUT.
LCT'ler, BBD'ler, LSMFT'ler, IRT ve CIO ve SMFR ve IUT'miz.
Every car in the IRT is 72 feet long.
IRT'deki bütün vagonlar 72 fit uzunluğundadır.
Rico, I want you to plug everything'you got into the IRTtrain master's circuit.
Rico, elinde ne varsa IRT tren merkezi devriyesine yönlendir.
AP, IRT, SPC
AP, IRT, SPC
LBJ took the IRT
LBJ IRT'yi aldı
Let's not be the Bickersons, like every other couple on the IRT.
Bickerson'lar * gibi, IRT'deki * tüm o çiftler gibi olmayalım.
Or you can go over the bridge to DeKalb and catch the Q to Atlantic Avenue then switch to the IRT, 2, 3, 4 or 5.
Ya da DeKalb'a köprüden gidip Atlantik Bulvarında Q'ya binersin. Sonra da lRT, 2, 3, 4 veya 5'e geçersin.
I'm goin'to the Bronx IRT uptown.
Bronx metrosuna bineceğim.
Desk sergeant just got a call for a Sex Crimes detective at the 96th Street IRT.
Cadde'deki bir olay için Seks Suçları Dedektifi istenmiş.
That was abandoned in 1945 when they expanded the IRT line.
Fakat 1945 yılında metro hattı genişletildiğinde o durak terkedilmiş.
He sold 50,000 shares of IRT, Jonathan Chow's company, short.
Jonathan Chow'ın şirketi IRT'nin 50 bin hissesini ucuza satmış.
We're checking for a connection between Rowe, Chow or anyone at IRT.
Rowe'la Chow ya da şirketteki biri arasında bağlantı arıyoruz.
Also interviewed the broker who placed the short sale of IRT stock.
Ayrıca IRT'nin hisselerinin ucuz satışını yapan borsacıyla da konuştuk.
I wrote a program to cross-check credit card charges, ran Scott Rowe's against corporate cards issued to IRT execs, limited my search parameters to the last six months under the assumption...
Kredi kartı harcamalarını karşılaştırmak için bir program yazdım. Scott Rowe'un kredi kartıyla IRT şirketinin yöneticilere verdiği kartı karşılaştırdım. - Aramayı son altı aya indirip- -
That's the IRT Pelham Line.
Bu I.R.T. Pelham hattı.
Everyone's a philosopher, irt they?
Şimdi de herkes filozof olmuş yahu.
Well, you're doing well, irt ya?
İşler gayet iyi, değil mi?
You're coming home, irt ya?
Eve geri döneceksin, değil mi?
We think we caught her boarding the IRT.
Onu muhtemelen trende yakalarız.
The IRT was hopeless.
IRT çok kötü.
I mean, listen to you flirt on the phone with some guy who's calling you babes. - Oh, please.
Sana "bebişim" diyen biriyle konuşmanı dinlemek hani.
Jessica Wolf was a U.S. citizen murdered on Mexican soil, so, our consulate general in Juarez has requested the IRT's help with the impending homicide investigation.
Jessıca Wolf Meksıka'da öldürülen bır Amerıkalı olduğundan Juarez'dekı başkonsolosluğumuz cınayet soruşturmasında bızden yardım ıstedı.
Yes, this is IRT Unit Chief Jack Garrett.
Güzel bir kız değilse tabii.
Jack, we need you and the rest of the IRT back at base asap.
Jack, bir an önce ekibinle üsse dönmelisin.
Are you the FBI's IRT?
Siz FBI'ın UMT'sinden misiniz?
Oh, Inspector Kim, this is my boss and unit chief of the IRT, Jack Garrett.
Müfettiş Kim, bu patronum ve UMT'nin birim şefi Jack Garrett.
U.S. Ambassador in Athens asked the IRT to investigate the murder of 26-year-old Paul Stavros of Astoria, Queens, New York.
Amerika'nın Atina Büyükelçisi UMT'nin Queens, New York'tan 26 yaşındaki Paul Stavros'un cinayetini soruşturmasını istiyor.
The IRT is switching out the wiring on 3rd Avenue.
Yetkililer 3. Cadde'deki kabloları değiştiriyor.
I know, and I really appreciate you and the IRT going and doing this.
Evet, senin ve UMT'nin gidip bu işi çözmesine minnettarım.
I'm an American with the IRT.
Ben Amerikalıyım, UMT'den geliyorum.
And be the end of the IRT.
- Bu da UMT'nin sonu olur.
You know, we should check with Monty over at IRT to see how many times Reid has crossed the border.
Monty'e söyleyelim de Reid'in sınırı kaç kere geçtiğine baksın.
And I've worked with the IRT before.
Ve UMT ile daha önce de çalıştım.
IRT Unit Chief Jack Garrett.
- UMT Birim Şefi Jack Garrett.
I can't expect to earn the trust and the respect of my men by telling them they're wrong just because the IRT told me so.
UMT'yi dinleyip haksız olduklarını söylersem adamlarımın saygısını ve güvenini kazanamam.
IRT just received a request from the U.S. Embassy in Bogotá.
UMT Bogota'daki Amerikan Elçiliği'nden çağrı aldı.
The IRT has no interest in slowing down your investigation.
UMT'nin soruşturmayı yavaşlatma niyeti yok.
Well, the IRT is always happy to help.
UMT yardım etmekten daima mutluluk duyar.
If I only knew the Singaporean government would show a little mercy out of respect for the IRT, huh?
Singapur hükümetinin UMT hatrına merhamet göstereceğini sanmazdım.
Let the record reflect that IRT Unit Chief Jack Garrett has waived his right to counsel at this time.
UMT Birim Şefi Jack Garrett'ın avukat hakkından vazgeçtiği kayıtlara geçsin.
Unit Chief, earlier you mentioned, if I'm not mistaken, that the Kurjik Foreign Minister was one of the folks who had asked for the IRT's help in this matter.
Birim Şefi, yanılmıyorsam Kurjik Dışişleri Bakanı'nın da UMT'den yardım istediğini söylemiştin.
Deputy Director, the IRT's role, as always, was to advise and assist Captain Rifai and the KNP during the course of this double homicide investigation and the pursuit of the fugitive, Edward Delgado.
Her zaman olduğu gibi UMT'nin görevi Yüzbaşı Rifai ve KUP'ye cinayet soruşturmasında ve Edward Delgado adlı kaçağın yakalanmasında yardım etmekti.
- You're trying to hang the IRT.
- UMT'yi asmaya çalışıyorsunuz.
A civilian suspect lost his life because of the IRT's reckless actions.
UMT'nin umursamaz davranışları yüzünden bir sivil öldü.
You think I want to hang the IRT?
UMT'yi asmaya çalıştığımı mı düşünüyorsun?
When we are all done here today, I will have everything I need to shatter the IRT into a thousand pieces and scatter the remnants to the wind.
Burada işimiz bittiğinde elimde UMT'yi binlerce parçaya ayırıp kalıntıları rüzgarda savuracak kadar kanıt olacak.
Agent Seger, whose decision was it to transport Edward Delgado back to the IRT jet rather than transfer him immediately into KNP custody?
Ajan Seger, Edward Delgado'yu derhal KUP'ye teslim etmek yerine UMT jetine götürmek kimin kararıydı?
One for each of the lines : the BMT, the IRT, the IND. Right?
Değil mi?
As far as he's concerned, the Manhattan Project is a leaky tunnel on the IRT.
Onun bildiği kadarıyla, Manhattan Projesi IRT'de sızdıran bir tünelle ilgili.
But, now, I'm back in the IRT and, the fact of the matter is
Gerçekten.
The IRT...
Ekıbımız...