Is he in some kind of trouble traducir turco
40 traducción paralela
Is he in some kind of trouble?
Onun başı bir tür dertte mi?
I said, is he in some kind of trouble?
Dedim ki, başı bir tür dertte mi?
- Is he in some kind of trouble?
- Başı belada mı?
Is he in some kind of trouble?
Başı belada mı?
Is he in some kind of trouble?
Bir sorun mu var yoksa?
Is he in some kind of trouble?
Onun başı bir tür belâda mı?
Is he in some kind of trouble?
Başı dertte mi?
- Is he in some kind of trouble?
Bir sorunu mu var?
Is he in some kind of trouble?
Başını derde mi sokmuş?
Is... is he in some kind of trouble?
Neden? - Bir şey mi yaptı yoksa?
Is he in some kind of trouble or something?
Başı belada falan mı?
Is he in some kind of trouble?
Başı bir tür belada mı?
Why, is he in some kind of trouble?
Neden, başı belada mı?
Is he in some kind of trouble?
Elbette. Neden ki? Problem mi var?
Ok, um... look, this might sound intrusive, but is he in some kind of trouble?
Peki.. Bak. Bu biraz alakasız olabilir..
Is he in some kind of trouble?
Ne oldu ona bir şey mi oldu?
Is he in some kind of trouble?
Başı dertte mi? - Kendisiyle konuşmak istiyoruz.
Is he in some kind of trouble?
Başı belada mı? Nedir bu olanlar?
Is he in some kind of trouble?
- Başı dertte mi yoksa?
Is he in some kind of trouble?
Başı belada falan mı?
A, uh, Jeff Dover. Is he in some kind of trouble?
- Başı dertte mi?
Is he in some kind of trouble?
... başı bir tür belada mı?
Is he in, is he in some kind of trouble?
Neden? Bir aptallık mı yaptı?
Actually, I think he ran into trouble after the war and there's some kind of ex-Nazi thing which is based in the Mediterranean.
Aslında, sanıyorum savaştan sonra başı derde girdi Akdenizdeki bir çeşit eski Nazi bağlantısı var.
His friend is in some kind of trouble and he won't be able to be back until 6 : 30.
Bir arkadaşının başı dertteymiş bu yüzden ancak 6 : 30 gibi dönebilecekmiş.
Is he in some kind of trouble?
- Başı belada mı?
He's not in some kind of trouble, is he?
Yoksa başı belada mı?
Is he in some kind of trouble?
- Hayır.