English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / Is none of your business

Is none of your business traducir turco

722 traducción paralela
My blouse is none of your business.
Bluzum sizi enterese etmez.
What I do is none of your business.
Ne yaptığım seni ilgilendirmez.
And what I do from now on is none of your business.
Bundan sonra yapacaklarım seni ilgilendirmez.
Is none of your business.
Seni ilgilendirmez.
- Is none of your business.
- Seni ilgilendirmez.
My life is none of your business.
Yaşantım sizi ilgilendirmez.
What my wife does is none of your business.
Eşimin yaptıkları seni ilgilendirmez.
What Ms. Fiorini does is none of your business.
Bayan Fiorini'nin yaptıkları seni ilgilendirmez.
This is none of your business.
Sen ne karışıyon ulan?
What he done is none of your business.
Beni de ilgilendirir.
How I make my living is none of your business.
Hayatımı nasıl kazandığım seni hiç ilgilendirmez.
But how and why I discipline my crew is none of your business.
Ama tayfamı nasıl ve neden disiplin ettiğim sizi hiç ilgilendirmez.
This is none of your business
Bu senin meselen değil!
- That is none of your business.
- Bu sizi ilgilendirmez.
How much I get paid is none of your business!
Ne kadar para aldığım seni hiç alakadar etmez!
- That is none of your business.
- Seni hiç alakadar etmez! Bu masaya bir milyon dolar bırakmıştım ve onu geri istiyorum! Öyle mi?
- That is none of your business!
- Bu seni ilgilendirmez!
Wenlie, this is none of your business You're beating people up for no reason
Wenlie, sen kendi işine bak sebepsiz yere insanları dövüyorsunuz
This is none of your business, isn't it?
Bu senin meselen değil, dimi?
Where is none of your business.
Seni ilgilendirmez.
My friend is none of your business.
Arkadaşımdan sanane. Merak ediyorum.
- This is none of your business.
- Bu seni ilgilendirmez. - İlgilendirir!
This is none of your business. You don't want to get hurt.
Bu seni hiç ilgilendirmez canın yansın istemezsin.
I told you, what we were doing is none of your business.
Size söyledim, yaptıklarımız sizi ilgilendirmez.
What I do is none of your business.
Ne yapacağım seni ilgilendirmez.
My memory is none of your business.
Hafızam seni ilgilendirmez.
- This is none of your business!
- Bu seni hiç ilgilendirmez! - Sakin ol.
This is none of your business.
Bu seni hiç ilgilendirmez. - Ama...
- That is none of your business.
- Bu seni hiç ilgilendirmez.
What I do is none of your business, Knight.
Ne yaptığım seni hiç ilgilendirmez, Knight.
That is none of your business.
Bu sizi hiç ilgilendirmez.
None of your business. but the only thing that's changed about you is that eyepatch.
Bu seni ilgilendirmez. Asuka, aradan 14 yıl geçtiğini söyledin ama göz bandın dışnda hiç değişmemişsin. Doğru.
What you do with your money is none of my business.
Para sizin paranız beni ilgilendirmez.
It's none of your business, but since we're what you call "partners in crime" I'll tell you that the firm of Bannister Grisby is insured against the death of either partner.
Bu seni ilgilendirmez, ama biz "suç ortağı" olduğumuza göre... sana söyleyeyim, Bannister ve Grisby şirketi sigortalı. Ortaklardan birinin ölümüne karşı.
- None of your business.
- Yeni bir iş.
It's none of my business who you are or what your relationship is.
Kim olduğunuz veya ilişkinizin boyutu beni hiç ilgilendirmez.
- My answer is still, it's none of your damned yankee business
- Yanıtım aynı, bu lanet olası bir yankiyi ilgilendirmez
What's between me and your picture is none of your business.
Resminle benim aramdaki bir durum, seni ilgilendirmez.
Your private life is none of my business, but you're acting very uptight.
Sizin özel yaşamınız beni ilgilendirmiyor, lakin çok heyecanlı hareket ediyorsunuz.
Your thing with Daniel is none of my business, but why are you mad at me?
Haydee, Daniel ile arandakiler beni ilgilendirmez ama bana neden kızıyorsun?
Your calling on ladies is none of my business.
Kime gittiğin beni ilgilendirmez.
What I have in the bank... is none of your damn business.
Bankada neyimin olduğu... seni hiç ilgilendirmez.
Your horse is none of my business.
Bana ne lan, atın öldüyse!
I don't think that's any of your business. It certainly is none of mine.
Bunun sizi ilgilendirdiğini sanmıyorum Komiser, beni ilgilendirmediği kesin.
What it is, is none of your damn business.
Bu sizi ilgilendirmez.
It's none of your business, but our sex life is better too.
Sizi pek de ilgilendirmiyor ama cinsel hayatımız da daha iyi.
Mr Ferguson, I'm really grateful to you for your hospitality and everything, but my line of work is none of your damn business.
Misafirperverliğiniz ve her şey için gerçekten teşekkür ederim, fakat ne iş yaptığım sizi hiç ilgilendirmez!
And whether I have a stove or not is none of your bloody business!
Benim soba almam sizi hiç mi hiç alâkadar etmez!
It's none of your business who he is, "
"Kim olduğu seni hiç ilgilendirmez."
- Ten percent and my other thing which is none of your fucking business.
- % 10 alırım. Onun dışındaki çıkarım seni ilgilendirmez.
This is none of your goddamn business!
Seninle konuşmuyorum ben! Bu seni hiç ilgilendirmez!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]