English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / Is there a problem here

Is there a problem here traducir turco

246 traducción paralela
Ah, is there a problem here?
Bir sorun mu var?
- Is there a problem here?
- Bir sorun mu var?
- Is there a problem here?
- Burada bir sorun mu var?
Aggie, is there a problem here?
Aggie, bir sorun mu var?
Is there a problem here?
Burada bir sorunmu var?
Is there a problem here?
Bir sorun mu var? - Hayır.
Is there a problem here?
Burada bir problem mi var?
Is there a problem here?
Bir sorun mu var?
- Is there a problem here?
- Bir problem mi var?
Sir, is there a problem here?
Bir sorun mu var?
Excuse me, is there a problem here?
Afedersiniz, bir sorun mu var?
Is there a problem here?
Burda bir sorun mu var?
is there a problem here, Adebisi?
Burada bir sorun mu var Adebisi?
Is there a problem here?
Burada bir sorun mu var?
Hey, is there a problem here?
- Sorun mu var?
Is there a problem here?
Burda bir problem mi var?
Is there a problem here?
- Burda bir problem mi var?
Is there a problem here?
- Bir problem mi var?
Is there a problem here?
- Bunu yapabilirim ve yapacağım. Affedersiniz, bir sorun mu var?
- Is there a problem here?
- Burada bir problem mi var?
Is there a problem here?
Bir problem mi var burada?
Officer! is there a problem here?
Memur Bey.
You meet, you do it! Excuse me. Is there a problem here?
Burada bir sorun mu var?
Hey guys, is there a problem here?
Merhaba çocuklar. - Bir sorun mu var? - Sorun yok.
Is there a problem here, sir?
Bir sorun mu var beyefendi?
Is there a problem here? Is everything okay?
- Burada bir sorun mu var?
Okay, is there a problem here?
Pekâlâ, bir sorun mu var?
- Ladies, is there a problem here?
- Bayanlar, burada bir sorun mu var?
- Is there a problem here?
- Bir sorun mu var burada?
Is there a problem here?
Gözlükler hatalı da. - Bir sorun mu var?
Is there a problem here?
Bir problem mi var?
Problem is this : There's this little secretary around here see, and, uh, well, she's got a friend that's a- - A stewardess or something.
Derdim şu : küçük bir sekreter kız var anlaşıldı mı ve bu kızın bir arkadaşı var bu da kamarot mu sekreter mi ne.
We don ´ t know there is a problem here, or on what reasoning it ´ s set.
Burada şifreleme var mı, varsa hangi düzende onu dahi bilmiyoruz.
- But there is a problem here.
- Ama burada bir sorun var.
Speaking of things controversial, is it true that there is a marijuana problem here in Vietnam?
Tartışmalı konulardan söz açılmışken, Vietnam'da marihuana sorunu mu var?
Is there a problem here?
- Bir sorun mu var?
What Mr. Dalton here doesn't realise is that if Elliot Blair gets the idea that there's a problem here he'll take his $ 18 million, his 800 jobs, and he's going to evacuate.
Bay Dalton'un anlamadığı şey şu ki... eğer Elliot Blair burada bir problem olduğunu duyarsa... 18 milyon dolarını ve 800 iş imkanını alıp şehirden ayrılır.
Is there a problem, here?
Burada bir sorun mu var?
We have to know Brian's state of health whether or not this is a hoax, and we have to you have to make sure that if there is a real problem here that we don't jeopardize Mr. McMinn's well-being by our actions.
Brian'in sağlık durumunu öğrenmeliyiz. Ya da bu bir eşek şakası mı yoksa ciddi bir durum mu anlamalıyız. Böylece Bay McMinn'in hayatini tehlikeye atmamış oluruz.
Well, that is a problem, because you are here, and she is there.
Tabi, bu bir sorun çünkü sen buradasın o da orada.
- Is there, uh, a problem here?
- Burada bir problem mi var?
Yes, there's a problem. Three Card Monty, here is dealing from the bottom of the deck.
Destenin altından kağıt çekiyor.
Is there a problem here? !
- Bir sorun mu var?
The only problem is there's not a lot of women here.
Tek sorun pek fazla kadın olmaması.
" Dude, is there a problem if I wait here?
Dostum, burada beklemem lazım.
There's a mismatch here... and I'm gonna have to determine whether this is a problem or not... because Brown is looking toward camera... but when we cut, he's looking up off to the left.
Burada bir uyumsuzluk var... ve şimdi bu bir problem mi değil mi ona bakalım... Çünkü Brown kameraya doğru bakıyor... ama kestiğimizde yukarıya sola bakıyor.
Now, you and I are engaged in an argument. We could have a very complex and detailed discussion about that and it just seems to me that that's where I would want to start - with the sense that there is a problem here.
Bunun hakkında çok karmaşık ve detaylı bir konuşma yapabilirdik ve burada bir problem olduğu hissiyle başlamak istediğim nokta da bu.
And that there is a problem here at least moves one away from that condition of absolute intellectual indifference to the question of God.
Ve burada bir problem olması en azından bir kişiyi tanrı sorusuna karşı mutlak entellektüel aldırmazlık durumundan uzaklaştırır. Şu an bir kavga devam ediyor.
- Is there a problem here?
Sorun mu var?
Yeah, there's a problem here because this man is innocent.
Evet, there burada sorun bu adam masum çünkü.
Is there a problem in here?
Burada bir problem mi var?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]