Isn't that dangerous traducir turco
120 traducción paralela
Well, isn't that dangerous in the open country?
Bu tehlikeli değil mi?
Well, isn't that dangerous?
- Tehlikeli değil mi?
Isn't that kinda dangerous for your men?
Yani, bu adamların için tehlikeli değil mi?
Isn't that dangerous?
Bu tehlikeli bir şey değil mi?
Isn't that a dangerous area?
Orası tehlikeli bir bölge değil mi?
"Shall we have high taxes? Or shall we have low taxes?" - Isn't that a dangerous position?
Sizinki gibi bir soy üzerinde çalışmak tam bir meydan okuma diyor.
Dr. Dehner feels he isn't that dangerous.
Dr. Dehner o kadar tehlikeli olmadığını düşünüyor.
But isn't that very dangerous?
Ama bu çok tehlikeli değil mi?
Gunrunning is a dangerous profession, isn't that right?
Silah kaçakçılığı tehlikeli bir meslek, değil mi?
That is dangerous, isn't it?
Bu tehlikeli değil mi?
Isn't it dangerous writing it down like that, as well as expensive?
Onu yazıyorlar tehlikeli değil mi o yanı sıra pahalı gibi mi?
Isn't that dangerous?
Bu tehlikeli olmaz mı?
No, I meant, isn't that a little bit dangerous, sir?
Demek istediğim, bu iş biraz tehlikeli değil mi?
- Isn't that dangerous?
- Tehlikeli değil mi?
- But isn't that dangerous?
- Ama tehlikeli olmaz mı?
Isn't that dangerous?
Bu tehlikeli değil mi?
Isn't that dangerous?
O yaptığın tehlikeli değil mi?
I never realized Kennedy was so dangerous to the establishment. Is that why? That's the real question, isn't it?
Oswald hakkında yanlış beyanlar ve basına sızan bilgiler dünyaya yayılır.
Hunting savages, isn't that dangerous?
Yerli avı tehlikeli değil mi?
Isn't it dangerous to be carrying that stuff on the train?
Los Angeles'a. Bu tür bir şeyi taşımak tehlikeli değil mi?
But isn't that dangerous?
Bu aralar çok muhabir öldürülmüyor mu?
- Isn't that dangerous?
- Bu tehlikeli değil mi?
- Isn't that dangerous?
- Bu tehlikeli olmaz mı?
Isn't that dangerous?
- Evet.
A dangerous mission- - fine, I'll acknowledge that- - but isn't it more likely to succeed with everyone behind you, working together?
Tehlikeli bir görev- - güzel, iftraf ediyorum- -... ama hep beraber çalışılırsa daha başarılı olacağı muhtemel değil mi?
Isn't that a little dangerous, even for Schroedinger's Cat?
Schroedinger'in kedisi için bile tehlikeli bir iş değil mi?
Look, honey it isn't just that it's dangerous.
Bak, tatlım bu sadece tehlikeli değil.
- Isn't that a little dangerous?
Walt için çakmak gazı ve kibrit lâzım, bana gelince, sahte sakal için yanmış mantar gerekiyor, anladın mı? - Biraz tehlikeli değil mi?
Isn't that dangerous?
- Bu tehIikeIi değiI mi?
You think because she's so pretty that she isn't as dangerous?
Güzel olduğu için tehlikeli olmadığını mı sanıyorsun?
Isn't that dangerous?
Tehlikeli değil mi?
We can't be sure he isn't dangerous. That's why we brought him to you.
Tehlikeli mi değil mi, emin olamadığımız için, biz de sana getirdik.
It isn't all that dangerous.
Gerçi pek tehlikeli değil.
And where isn't it dangerous? You cook on the LPG, don't you? That's dangerous too
Yemek yaparken bile tehlike var... gaz sızabilir.
But isn't that dangerous?
Ama tehlikeli değil mi?
- Isn't that dangerous?
- Evet. Bu tehlikeli değil mi?
Making sure that all the pieces of glass were picked up, but it's dangerous, isn't it?
Yerdeki bütün cam parçalarını topladığımdan emin oldum. ama tehlikeli, değil mi?
- Isn't that rather dangerous?
- Bu daha tehlikeli değil mi? - Evet, öyle.
Isn't throwing that stuff on the road a little dangerous?
Bu şeyleği sokağa atmak biğaz tehlikeli değil mi?
Isn't that kind of dangerous for you?
Senin için tehlikeli bir şey değil mi?
Hard to believe, isn't it, that beneath this wrinkled, well-fed exterior there lies a dangerous killing machine with a fetish for Fawkesian masks.
İnanması güç, değil mi? Bu buruşmuş, şişko bedenin altında Fawkesvâri maskelere fetişli olan tehlikeli bir ölüm makinası var.
Treatment isn't all that dangerous.
Tedavisi tehlikeli değil.
Is that opinion based on some sort of evidence, or is it just a gut feeling that this gentleman isn't dangerous?
Bu fikir bir kanıta bağlı mı, yoksa adamın tehlikeli olmadığını söyleyen iç sezgi mi?
Isn't that dangerous for us?
Bu bizim için de tehlikeli değil mi?
HITCHHIKING. ISN'T THAT A LITTLE DANGEROUS? NOT IF YOU'RE ARMED.
Bir korku filmi kiralar kanepeye kıvrılıp gerim gerim geriliriz.
Isn't that a little dangerous?
Bu biraz tehlikeli değil mi?
but isn't that dangerous?
Ama bu tehlikeli değil mi?
This stuff really isn't that dangerous.
Bu o kadar da tehlikeli değil.
Isn't that too dangerous?
Çok tehlikeli değil mi?
Isn't that dangerous, Charlie?
Tehlikeli değil mi Charlie?
You'll see that it isn't as evil and dangerous as you think.
İblisin düşündüğün kadar tehlikeli olmadığını anlayacaksın.
isn't that the point 36
isn't that enough 159
isn't that what you wanted 60
isn't that crazy 40
isn't that right 1289
isn't that nice 131
isn't that beautiful 37
isn't that great 227
isn't that cute 44
isn't that lovely 31
isn't that enough 159
isn't that what you wanted 60
isn't that crazy 40
isn't that right 1289
isn't that nice 131
isn't that beautiful 37
isn't that great 227
isn't that cute 44
isn't that lovely 31