English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / Israël

Israël traducir turco

2,120 traducción paralela
Look at this layabout. Israël Fisher.
Şu boş gezenin boş kalfasına bak.
Israël Fisher.
İsrail Fisher.
Even the ignorants of Israël have accomplished numerous good deeds.
İsrail'deki en cahil kişi bile birçok hayır işlemiştir.
Israël, you know who we are.
İsrail, kim olduğumuzu biliyorsun.
Israël, you are going a false path...
İsrail, yanlış yoldasın.
Israel is a desert.
İsrail çöldür.
My God, he will never use first a gate to protect himself, or to protect the Israel ".
Benim Tanrım, onu ya da israillileri korumak için bir kapı, asla kullanmayacaktır ".
Mikey Israel.
İsrailli Mikey.
So, how is Israel?
İsrail nasıl?
I'm done with Israel?
İsrail'de işim bitti?
Well, he immigrated here from Israel, in 2000.
Buraya İsrail'den 2000 yılında iltica etmiş.
Yeah, but Mr. Parsall is from Israel.
Evet, ama Bay Parsall İsrailliydi.
... that His Kingdom may be witnessed in our days and alive in the House of Israel in a time soon to come and say : "Amen".
Tanrı'nın hükümleri günümüze kadar geldi, İsrail'de de ilelebet yaşayacak.
... that His Kingdom may be announced in our days and alive in the House of Israel in a time near at hand and all say "Amen".
Tanrı'nın hükümleri günümüze kadar geldi İsrail'de de ilelebet yaşayacak. Âmin.
He who has established peace in the heavens shall establish it amongst us and above his people of Israel.
Cennete huzur veren Tanrı'mız İsrail'deki kullarına da huzur versin.
... The distinguished young man Yeoudah Stern will marry the girl of his own age the honorable virgin, Sarah Katz, in a blessed ceremony according to the religion of Moses and Israel
Seçkin delikanlılardan Yeoudah Stern kendi yaşındaki tertemiz bir kız olan Sarah Katz ile Musevi inançları doğrultusunda dünya evine girecektir.
... that His kingdom may be proclaimed in our day and living in the House of Israel.
Tanrı'nın hükümleri günümüze kadar geldi İsrail'de de ilelebet yaşayacak.
Artie keeps ramming himself into the wall, and I'm pretty sure Jacob Ben Israel just wet himself. I knew it.
Artie devamlı duvara tosluyor ve Jakob ve İsrael'in altına ettiğine eminim.
O Jephthah, judge of Israel, what a treasure hadst thou!
Eh Yeftah, Beni İsrail'in yargıcı, bu ne hazinedir seninki!
It was either that or defend the honor of Israel.
Yada israil'in onurunu koruyor olacaktım. Tamam gitmem gerekiyor.
I'm on my way to Israel and the site of an intriguing discovery.
İsrail'e, ilginç bir keşif alanına doğru yoldayım.
Libya, Syria, Israel. Maybe not Israel.
Ya da İsrail'i boş ver.
That is for leaving me in Israel.
Beni İsrail'de bıraktığın için.
When, uh... you left me in Israel, I... I felt betrayed.
Beni İsrail'de bıraktığında, ben... kandırılmış gibi hissettim.
I understand what you did in Israel...
İsrail'de yaptığını anlıyorum...
- Since she stayed in Israel.
- İsrail'de kaldığından beri.
And really, really, specifically, surprisingly, and gratuitously critical of Israel.
Ve özellikle, ilginç bir şekilde zarifçe yazılmış bir İsrail eleştirisi.
So... I am really sorry that we haven't stayed in touch since Israel.
İsrail'den beri hiç görüşemediğimiz için, gerçekten üzgünüm.
I had a blast in Israel.
İsrail'de iyi alem yapmıştım.
Neither does Israel.
- İsrail'de öyle.
Hopes are high as peace advocate and Nobel Laureate Jalil Ben-David prepares to deliver a keynote speech that insiders say will include a 12-point blueprint for peace for the troubled regions of Israel and Palestine.
Barış uzlaşmacısı... ve Nobel ödüllü Jalil Ben-David, konuşmasını yapmak için gelmek üzereyken umutlar büyük. İsrail ve Filistin'in sorunlu bölgelerinde barışın sağlanabilmesi için konuşmasında 12 önemli noktaya değineceği söyleniyor.
Israel.
Isis-Ra-El
Have you ever been to Israel?
Hiç İsrail'e gittin mi?
He's pro-Israel.
İsrailli.
He did work for Bush and McCain, but only because of Israel.
Bush'a ve McCain'e oy vermiş. Sırf İsrail yüzünden.
Israel.
İsrail'e.
Sure they'll talk about Sunay's deal with Israel and the countermeasures?
Sunay'ın İsraillilerle yaptığı karşı saldırı anlaşmasını konuşacaklarını ne biliyorsun?
For as he led the sons of Israel out of Egypt and into the desert, they complained at God and afflicted Moses.
O İsrail oğullarını Mısır'dan çöle götürdüğünde Tanrı'ya şikâyet edip Musa'ya eziyet etmişler.
Although, in terms of actual effect on u. s. foreign policy, israel, china, saudi arabia, and the irish republic are the ones who merit it.
Bununla beraber ABD Dış İşleri politikası üzerindeki etkilerine bakarsak, bunu asıl hak edenler İsrail, Çin, Suudi Arabistan ve İrlanda Cumhuriyeti.
Iraq, China, North Korea, Indonesia, Israel.
Irak, Çin, Kuzey Kore, Endonezya, İsrail.
In israel, advil's illegal.
İsrail'de de advil yasak.
He has worked in Rwanda, Croatia, Israel, Pakistan, Somalia, Iraq and Afghanistan.
Hırvatistan, İsrail, Rusya, Pakistan, Somali, Irak ve Afganistan'da çalıştı.
Greg Marinkovich went on to assignments in Serbia, Israel, West Africa, Sudan and Angolia.
Greg Marinkovich atama ile, Sırbistan, İsrail, Batı Afrika, Sudan ve Angolia'ya gitti.
- One of the lost tribes of Israel.
- İsrailli kayıp kabilelerden biri.
Their mission had been to capture him and return him to Israel to stand trial.
Görevleri onu yakalamak ve yargılanmak üzere İsrail'e getirmekti.
These three dared to relive Israel's greatest nightmare, her greatest pain. And in the simple act of facing the monster, they helped to vanquish it.
Bu üç kişi İsrail'in en büyük kâbusunu, en büyük acısını yeniden yaşamaya cesaret etti ve canavarla yüzleşmek gibi basit bir eylemle bu acıyı yok etmeye yardımcı oldu.
I'm the only journalist in Israel she won't speak to.
Ben annemin İsrail'de konuşmayacağı tek gazeteciyim.
DAVID : We're just one more van with one more parcel. And once we're in West Berlin, there will be transport to Tempelhof air base, and a private charter to Israel.
Biz fazladan bir paketi olan fazladan bir minibüs olacağız ve Batı Berlin'e geçtiğimiz anda Tempelhof hava üssüne gidecek bir araç ve İsrail'e özel bir uçak seferi olacak.
We'll take him back to Israel.
Onu İsrail'e götüreceğiz.
This is about Israel.
Bu İsrail'le ilgili.
Israel.
Mossad, İsrail.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]