It'll be here traducir turco
1,198 traducción paralela
Yeah, I mean... you ain't doing jack shit here. And the way I see it... you'll be dead or you'll be in jail. I mean...
Evet, burada bir bok yediğin yok.
I'll be sworn upon it he loves her, for here's a paper written in his hand... a halting sonnet of his own pure brain, fashioned to Beatrice.
Ben de Benedick'in Beatrice'i sevdiğine yemin edebilirim. Beatrice için yazılmış salt kendi beyninin ürünü bir sone. Bakın, onun eliyle yazılmış kağıt.
We'll be out here all night... way you're telling it.
Senin temponla, bütün gece burada otururuz.
37 seconds remaining and it'll be all over here at Notre Dame.
37 saniye sonra Notre Dame'da her şey bitmiş olacak.
If you want some, it'll be here. Okay?
Eğer istersen, aldıracağım?
Look, I'll enjoy the party from in here. It'll be fine.
Ben partiye buradan katılırım.
You're a great in kung-fu It's not wise to be a Taoist here
Kung-fu da mükemmelsin burda taoist olmak akıllıca değil
The other news is that it seems we'll be here for another day or so.
Diğer habere bakıIırsa bir gün daha burdayız.
This may be the end of No Ma'am for now but it's not the last you'll here of it or me.
Şimdilik bu Kadına Hayır'ın sonu olabilir... ama benim ya da örgütümüzün ismini son duyuşunuz olmayacak.
You take one step in here and it'll be your last.
İçeriye bir adım atarsan bu senin son adımın olur.
Even if Beverly can get back to Federation space, it'll be a few days until Starfleet can get any ships here.
Beverly, Federasyon alanına geri dönebilse bile Yıldız Filosu'nun buraya herhangi bir gemi gönderebilmesi birkaç gün alır.
Don't worry about it. It's all gonna be out of here. It'll all be back to normal.
Merak etme hepsi buradan çıkacak, her şey normale dönecek.
- We got a ruling. It won't stick with all the shrinks here but they'll be in your control for a few hours.
- Bu iş bizim doktorların hoşuna gitmeyecek, ama yine de, bir süre için ipler elimizde olacak.
We'll be able to live here because it brings us luck.
Burada yaşayabiliriz. Çünkü bize şans getiriyor.
It'll be nice to finally get some real help around here and get rid of this mongoloid so he'll stop screwing me up and fuck the competition for a change, huh?
Burada nihayet biraz gerçek yardım almak ve.. .. şu mongoldan kurtulmak iyi olacak. Böylece bana kazık atamayacak.
So it's best if you have a seat outside here. And we'll be right with you.
Bu yüzden en iyisi dışarıda oturup beklemeniz.
So I improvised. It'll be here.
Ben de yaratıcılığımı kullandım.
I'll hide it here till her birthday. - I'm sure it will be fine.
Doğum gününe kadar burada saklamayı düşünüyorum.
- No, it'll be here any second.
- Hayır her an burada olabilir.
They say it'll be here in twenty minutes.
20 dakikaya burada olacağını söylediler.
If it's ready, I'll just pay you and be out of here.
Eğer hazırsa, ödememi yapıp gideceğim.
And it'll still be here.
Cekette burada olacak.
I imagine it'll be the same from here to Benfica.
Bence buradan Benfika'ya gitmek yine iki saat sürer.
- lt'll be here, won't it?
- Burada olacak değil mi?
It'll be here.
Burada olacak.
♪ It's I'll be here ♪
¢ Ü ben orada olacağım ¢ Ü
It'll be here in a couple of hours.
Birkaç saatte burada olacak.
But no matter what kind of ghost comes along, as long as you and I are here, Videl-san, it'll be all right!
Ne tür hayalet olduğu önemli değil Biz çok daha fazlasıyla başeebiliriz!
- It'll be here by morning.
- Sabaha burada olur.
Whatever it is, you know I'll be here fore you.
Her ne olduysa senin tarafında olacağım.
No, and if they don't get here soon, it'll be T.S. For them.
Hayır, eğer çabuk gelmezlerse onlara'İple yüzme'kalacak.
Which means if we don't get out of here soon we'll be caught right in the middle of it.
- Bu da demek oluyor ki kısa süre içinde buradan kaçmazsak ayaklanmanın tam ortasında kalacağız.
By the time they get here, it'll be too late.
Buraya vardıklarında, çok geç olacak. Aslında şimdi bile çok geç olabilir.
Though there hasn't been anything dangerous here recently doesn't mean it'll always be safe.
Bu yüzden burada herhangi tehlikeli bir şey görmüyorum fakat bu her zaman güvenli olacağı anlamına da gelmiyor.
All of us in one spot. And it's like somebody says, "Just wait here, I'll be back."
Hepimiz bir arada belli bir yerdeyiz. "Bekleyin bu odada, şimdi geliyorum" diyor biri.
I probably will never be able to figure that situation out. So, you know, whatever I learn here, I'll take into that part of my life and apply it there.
Yani burada öğrendiklerimi hayatımın o kısmına uygulayacağım.
Sweetheart, I set the alarm and I'll be here for you by the time it goes off.
Tatlım, saatimin alarmını ayarladım ve zamanında burada olacağım.
You'll be out of here before you know it.
Göz açıp kapayıncaya kadar buradan çıkacaksın.
It'll be here somewhere.
Buralarda olmalı.
- It'll all be here when you get back.
- Galiba. - Döndüğünde burada olacak.
- I'll be here. I want it in writing that after I do 20 hours of work for you Shiloh belongs to me.
Senin için 20 saat çalıştığımda Shiloh'nun benim olacağını yazıIı olarak istiyorum.
From here the exhibition'll be going to America, and then around the world, so maybe it will inspire some other poor little penniless bugger to get his own media empire.
Sergi buradan Amerika'ya gidecek ve sonra da dünyayı dolaşacak, belki de, başka bir zavallı çulsuzun kendi medya imparatorluğunu kurmasına ilham verecek.
It'll be rough on night-shift guys, having to be here in the afternoon.
Gece nöbeti olanların öğleden sonra buraya gelmesi zor olur.
I'll still be here during the day to help your father with his exercises. But nights and weekends it'll just be you two carefree bachelors getting into trouble together.
Elbette gündüzleri burada babanıza egzersizlerinde yardım edeceğim geceleri ve hafta sonları, siz iki bekâr erkek başınızı belaya sokacaksınız.
If Dr Lewton was brought through here, it'll be hard to determine.
Dr. Lewton, buraya getirilmişse bile, tespit etmek çok zor.
And with Jill here a lot, it'll be good to have Margie around.
Ve Jill buralarda olacak. Margie'nin burada olması bu yüzden iyi.
If they send anyone out, it'll be here.
Eğer birini dışarı gönderirlerse, o, ah,..... burada olur.
Cyrus, it'll be here.
Cyrus, burada olacak.
We'll be camped here for as long as it takes with seismometers and tiltmeters that will measure and monitor every hiccup the mountain makes.
Dağın yaptığı her hareketi ölçüp kontrol eden sismometrelerimizle... burada yerleşip gerektiği kadar kalacağız.
- It's a cursory examination turn-your-head-caugh sort of thing, you'll be out of here in no time.
- Yüzeysel bir muayene kafanı çevir, öksür tarzı bir şey, çabucak çıkarsınız.
- I can't stop it. They'll be here soon.
- Durmuyor, yakında burada olurlar.
it'll be alright 64
it'll be okay 411
it'll be our secret 35
it'll be 123
it'll be over soon 59
it'll be over before you know it 17
it'll be worth it 51
it'll be ok 114
it'll be fun 600
it'll be your fault 21
it'll be okay 411
it'll be our secret 35
it'll be 123
it'll be over soon 59
it'll be over before you know it 17
it'll be worth it 51
it'll be ok 114
it'll be fun 600
it'll be your fault 21