It's about him traducir turco
1,676 traducción paralela
It's not the easiest thing in the world for him to talk about.
Bu konuda konuşmak onun için gerçekten büyük sıkıntı.
Well, I mean, I don't--I don't know how he feels about it now, but if you're with him long enough, I guarantee the topic's going to come up.
Şey, O'nun şu anda bu konuda ne düşündüğünü bilemem, ama yeterince uzun süre birlikte olursanız bir gün bu konu kesinlikle gündeme gelecektir.
It's just some things I know about him that you don't know.
Sadece onun hakkında bilmediğin bazı şeyler biliyorum.
{ I don't know. } It seems like ever since I got mad about him benching me, he's been mad at me, like he's holding a grudge { or something }.
Bilmem, ona yedek kalmamdan dolayı kızdığımdan beri,... bana karşı soğuk davranıyor, sanki bana kinlenmiş gibi.
It's about him, isn't it?
Onunla ilgili değil mi?
He's got a credible alibi for the last 48 hours and was devastated when he heard about his father. It's not him.
Son 48 saat içinde oldukça inanılır bir mazereti varmış ve babasının ölümünü duyunca yıkılmış.
They'll never believe that about him, but it's the truth.
Asla o olduğuna inanmazlar, ama gerçek bu.
It was late New Year's Eve and Randy drove home without me on account of me accidentally giving him a midnight kiss, which we still don't talk about.
Yılbaşı arifesi gecesiydi. Randy eve bensiz gitti çünkü.. .. ona kazara geceyarısı öpücüğü vermiştim.
It's all about strategy, outmaneuvering the opposition, bending him to your will.
Tüm olay stratejiyle alakalı. Düşman kuvveti taktikle yenip kendi niyetine göre yola getiriyorsun.
Come on, you know this guy better than anybody and with Vic, it's all about him all the time.
Hadi ama, bu çocuğun Vic'le herkesten daha iyi olacağı malum ama sürekli sorun çıkacak.
It's all about him.
Hepsi Zander'la ilgili.
It'll help him remember where he's heard about the lights.
Yeşil ve kırmızı ışıkları hatırlamasına yardımcı olacakmış güya.
Yeah, but if he's so passionate about it, why give Jessica Davis the brush-off when she told him about her attack?
Madem bu kadar ihtiraslı, Jessica Davis saldırıyı anlattığında niye başından savmış?
he won't admit it, but i think he kept his list shortso it wouldn't be too much about him.
Kabul etmez ama, bence çok üzülmemek için çevresindeki insan sayısı az.
Case isn't about him. It's about Azari.
- Dava onunla ilgili değil, Azari'yle ilgili.
I just think it's odd that you're married to some guy and you don't know anything about him.
Hakkında hiçbir şey bilmediğin adamın biriyle evlenmenin garip olduğunu düşünüyorum sadece.
I just think it's odd that you're married to some guy and you don't know anything about him.
Hakkında hiç bir şey bilmediğin bir adamla evli olman çok tuhaf.
What are you gonna do about the person who brings him? Well, I sincerely hope it's haley, but I'm not gonna do anything.
Tüm kalbimle o kişinin Haley olmasını isterdim, ama ben hiçbir şey yapmayacağım.
I know. It's just he's really excited about writing again, And he genuinely likes julian, and I don't want my stupid past to get in the way of this for him.
Yeniden yazabiliyor olma konusunda çok heyecanlı Julian'dan gerçekten hoşlandı ve ben aptal geçmişimi yoluna çıkarmak istemiyorum.
And, Eric, I hope you don't mind that I already spoke with him about it.
Eric, onunla sana haber vermeden görüşmem umarım seni sıkmaz.
My father's washed his hands of her, and I gave him a hard time about it, but I get it.
Babam sonunda ne hâli varsa görsün deyip bıraktı. Bu yüzden babamla epey atışmıştım. Ama şimdi anlıyorum ki meğer en doğru şeyi yapmış.
But the rest of the scientists, including Dirac, wouldn't hear it, calling him an idiot who understood nothing about quantum mechanics.
Ama Dirac da dahil, kalan bütün biliminsanları, ona kuantum mekaniğiyle ilgili hiçbir şey anlamamış gerzek diyerek, onu duymayacaklardı.
( Speer ) Hitler often mentioned that he is hating the Jews and he gave many examples already in an early time when I was with him, and I should have been warned that he is serious about it because he proved to be serious about other things he predicted too.
Hitler sıklıkla Yahudilerden nefret ettiğini söylerdi. Tâ en başından beri bunun nedenlerine ilişkin örnekler sıralardı. Bu konuda ciddi olduğunun daha önceden farkına varmalıydım çünkü tasarladığı diğer şeylerde ne denli ciddi olduğunu kanıtlamıştı.
Albert, can I tell you something about this place? You know that I have never been down here, I heard a little about him. It's... it's you.
Albert, burasının tam senin yerin olduğunu düşünüyorum.
Yeah, I told him about this Amaco station I held up a while back, up in Port Huron, you might've heard about it.
Ona, Port Heron'daki Amaco İstasyonu'nda soygun yaptığımı ve biraz para kaldırdığımı söyledim. Bunu duymuş olmalısın.
It's about him, him, him.
Hep onun istekleri, hep, hep.
Yeah, I know, but for argument's sake... I mean, if I wanted to see him... there's not a whole hell of a lot you could do about it.
Evet biliyorum, ama haberin olsun onu görmek isteseydim sen hiç bir şey yapamazdın.
I don't even think about it. lt's just... I get so tired of Him getting credit for all the things the human race achieves through its own stubborn effort.
Bu aklımdan bile geçmez. İnsanlığın azimli çabası ile başardığı her şeyin O'na addedilmesinden bıktım.
Oh, it's not that lies were told about him.
Hakkında söylenenler yalan da değildir hani.
No, it's about time somebody stood up to him.
Hayır, artık birisinin ona karşı durma zamanı gelmişti.
This guy can invite the world to help him kill Miller or anybody and there's not a goddamn thing we can do about it.
Bu adam Miller'ı ya da canı istediği bir başkasını öldürmek için tüm dünyayı davet edebilir ve bizim elimizden hiç bir şey gelmez.
It's just everything I do, wherever I go, I just can't stop thinking about him.
Sadece yaptığım her şey, nereye gidersem gideyim, Onun hakkında düşünmeden duramıyorum.
It's about two year since I seen him.
Onu görmeyeli iki yıI oldu.
It's sick. To be fair, she didn't know how I felt about him.
Adil olmak lazım, benim ona karşı olan duygularımı bilmiyordu ki.
She said she was confused about her feelings and it wasn't right to string him along, so...
Aklının karışık olduğunu söylemiş ve onu da buna alet etmek istemiyormuş, yani...
I have to speak to him. It's about something very important.
Çok önemli bir konu hakkında.
When I asked him about it, he said it'd be pointless to tell you because there's no way you'd believe he'd hide it there intentionally.
Ona bunu sorduğum zaman, sana anlatmanın anlamsız olacağını söyledi. Çünkü cüzdanı oraya kasten saklamadığına seni inandırmanın hiçbir yolu olmadığını söyledi.
First of all, he sleeps with every assistant he's ever had, lies to Louise about it for three and half years, and then he makes her feel guilty for not being there for him.
Bir kere bütün asistanlarıyla yattı. Ve 3,5 yıl boyunca bunu Louise'den sakladı. Üstüne bir de yanında olmadığı için kadını suçlayıp tereyağı gibi üste çıktı.
My lot are clambering to play with him. It's about time I met him.
Benimkiler onunla oynamak için başımın etini yediler.
Curt's got a new promotion at EMG, and I got to talk to him about it.
Curt EMG'de yeni bir satış teşviki aldı. Bu konuda onunla konuşmam gerek.
It's very clear you don't care about him.
- Umurunda olmadığı gayet açık.
It's no use getting interested in him, he doesn't care about anybody.
Onunla ilgilenmek işe yaramaz, adam kimseyi umursamıyor.
It's like everything he does is to make him forget about'Querque.
Sanki her şeyi Querque'yi unutmak için yapıyor.
Let's get him a tissue,'cause it's about to get raw.
Ona bir mendil verelim çünkü hava, nemlenmeye başlayacak.
It's just happen you pick Max up at the airport knows all about his phone and offer to help him?
Bana kalırsa Max'i havaalanındayken seçtin, onun hakkındaki her şeyi telefonundan öğrendin ve sonrada ona yardım teklif ettin değil mi?
- Look, you're trying to make this case about a guy who was found innocent, who's already serving a life sentence, and whatever shit you think you have on him, he can't be tried for it again anyway.
Bak, bu dosyayı elde edebilmek için çok uğraştın. Her ne yaptığını düşünüyorsan düşün, ölüm cezası almış bir adamın sonradan masum bulunmasını kabullenmelisin artık. Tekrar yargılanmasını isteyemezsin.
Told him about Mike trapped in a crevasse, and a horrible monster responsible for all of it.
Mike'ın çukurda sıkışıp kaldığından ve tüm bunların arkasında korkunç bir canavarın olduğundan bahsettim.
Sir, it's about your son, Shota. Tell him I'll call back.
Efendim, oğlunuz Shota konusunda arıyorlar.
So, it's clear... When a girl thinks about a guy in the night and then has coffee with him the next day there's something there, right?
Yani, açıkçası bir kız gece bir erkeği düşündüğünde ertesi gün onunla kahve içer ve devamı gelir, öyle değil mi?
Were it not for Nazir Osmani, I'd be dead today and that is why I lied to the media about my escape so that his uncle would not find out that Nazir had betrayed him.
Nazir Osmani olmasaydı, ölmüş olacaktım. Amcası, Nazir'in kendisine ihanet ettiğini bilmesin diye kaçışım hakkında, medyaya yalan söylemek zorunda kaldım.
It's about him.
Onunla ilgili.
it's about damn time 34
it's about fucking time 24
it's about time 533
it's about 350
it's about that time 16
it's about me 95
it's about to start 25
it's about trust 19
it's about this 19
it's about family 16
it's about fucking time 24
it's about time 533
it's about 350
it's about that time 16
it's about me 95
it's about to start 25
it's about trust 19
it's about this 19
it's about family 16
it's about you 142
it's about money 31
it's about her 19
it's about us 42
about him 49
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
it's about money 31
it's about her 19
it's about us 42
about him 49
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
it's fine 7136
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it's ok 4874
him who 26
it's fine 7136
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it's ok 4874
it's okay 22028
it's warm 139
it's me 10254
it's not 5855
it's all right 8832
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's a girl 287
it's only fair 72
it's warm 139
it's me 10254
it's not 5855
it's all right 8832
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's a girl 287
it's only fair 72