It's just us traducir turco
3,251 traducción paralela
Four. Now, it's just two of us.
Bir tek ikimiz kaldık.
No, I... I like it when it's just us two.
Hayır, ben... sadece ikimizin olmasından hoşlanıyorum.
Let's just keep it between us.
Aramızda kalsın.
It's just us.
- Sadece biz varız.
It's our dream now. Just the two of us.
İkimizin hayali artık bu.
Oh, Hans, it's just us here after all.
Oh, Hans, burada sadece ikimiziz.
Is it the policy to leave patients unclothed and unclean, some of them smeared in their own feces? Uh... I'm sorry, there's... just too many for us to take care of.
Üzgünüm ama ilgilenemeyeceğimiz kadar çok kişi var burada.
Well, since it's just us, you wanna get a bottle of champagne and maybe...
Başbaşa kaldığımıza göre,... bir şişe şampanya alıp acaba- -
Uh... wouldn't it be more romantic to spend Valentine's day just the two of us?
Sevgililer Günü'nü, beraber geçirsek daha romantik olmaz mı?
And it's just kind of turned round and for him to bring us here it tak es a bit of getting used to.
Tam tersi oldu... o bizi buraya getirdi... ve buna alışmak gerekiyor.
just wish that could just go along each person and just lik e chat to them. ith how busy the schedule is it's really frustrating that you can't stop and talk to them and tell them what they've done for us.
Keşke her biriyle tek tek konuşabilsem. Yüklü program yüzünden onlarla konuşamamak... ve destekleri için teşekkür edememek can sıkıcı.
- It's just the three of us.
Sadece üçümüz varız.
That's when it was just us.
O zaman sadece biz vardık.
It's just us.
Sadece biziz.
We just have to make their getting at us more trouble than it's worth.
Sadece onlara değerinden daha fazla sorun olmamız yeter.
I get on the train and it's just us... and then it gets thinner and thinner until about 72nd.
Trene biniyorum, sadece biziz ve.. sonra 72. sokağa kadar gittikçe tenhalaşıyor
Because sometimes I would just like us to do something... without you having to ask, you know, some scientist if it's okay.
Çünkü bazen, senin bilimadamlarından "olur" cevabı almadan, kendimiz için bir şeyler yapmak istiyorum.
It's just easier on both of us if he stays home.
Bu ikimiz için de en kolayı oluyor o evde kalıyor.
It's just us here, detective.
Burada biz bizeyiz, detektif.
It's just us?
Sadece biz varız.
No, it's funny, you know, Jeannie was just showing us a sex tape.
Hayır, komik bir şey diyeceğim, Jeannie bize bir seks kaseti gösteriyordu.
Hey, buddy. Looks like it's just the dos of us.
Evlat, sadece dosumuz olacağız.
I'm supposed to feel safe just because you say it's all okay now? After everything you've - put us through.
Sen her şey yolunda dedin diye kendimi güvende mi hissetmeliyim?
Come on, Birkhoff, it's just four missions the President wants us to look into.
Hadi ama Birkhoff, başkanın ilgilenmemizi istediği sadece dört görev var.
Like I would be, like any of us would be, and they're just rubbing our faces in it.
Benim ya da bizden birine olabileceği gibi, bunu yüzümüze vurmaya çalışıyorlar.
Just remember, after you tell us, it's birthday toast and the spanking machine.
Yalnız unutma, söyledikten sonra doğum günü şerefine içme ve şaplak makinası olacak.
It's just the three of us.
Sadece üçümüz varız.
You want to have this conversation up here around all these people, or when we land and it's just the two of us alone somewhere?
Tüm bu insanlar arasında bu konuşmayı yapmak mı istiyorsun, yoksa yere inince yalnız ikimiz mi konuşalım?
It's just us, looking at each other, which can be great.
Sadece biz oluyoruz. Birbirimize bakıyoruz. Ki bu harika olabilir.
Hey, it's just us now.
Sadece ikimiz varız.
Well, the busboy at our restaurant told us about a guy who we met in a parking lot, and then he had a backpack full of this stuff, and I'm just realizing now that it's not tea.
Lokantadaki komi bize bir arkadaşından bahsetti ve biz de onunla park yerinde buluştuk sırt çantası da bunlarla doluydu ve şimdi farkettim ki bu şey aslında çay değil.
It's not just us.
Sadece bizimle ilgili değil ki.
Just give it to us in layman's terms.
- Ben de sadece yarısını anladım.
Just because you found us doesn't mean it's over.
Çünkü bizi bulman bu işi bitirirsin anlamına gelmez.
I've just been thinking, and... I just don't feel like it's the right time for us to rekindle things.
Bir süredir düşünüyordum ve bence bir şeyleri alevlendirmek için iyi bir zaman değil.
It's just us.
Sadece biz varız.
Asshole. How's he gonna get us into the safe house if it looks like he's just been worked over?
Hırpalandığı anlaşılırsa bizi güvenli eve nasıl sokabilir?
Maybe you need to take it easy, and... not just with hunting down this vigilante, but with us, too.
Belki de biraz ağırdan almalısın ve yalnızca bu kanunsuz kahramanı yakalama konusunda da değil, ilişkimizde de.
Oh, yeah, that's lovely. It's using all these complicated, heavy bits of equipment which hopefully will enable us to get into the world of a turtle which is just a few inches long.
Bu karmaşık ağır cihazlarla birkaç santimlik kaplumbağaların... dünyasına girebilmeyi umuyoruz.
So it is here, in this park, that people come to see... not just the big animals that thrill us, but they will see Earth as it looked and felt before the coming of humanity.
İnsanlar bu parka sırf içimizi titreten büyük hayvanları değil... dünyanın insanlık öncesi halini de görmeye geliyor.
It's just us now, okay?
Sadece ikimiziz tamam mı?
Though, Tom, if it's too much to handle, just tell us.
Ama, Tom, bu iş seni aşıyorsa bize söyleyebilirsin.
So I was just gonna sit here and try to fix it while maybe you tell us what you and Jeanette did last night?
Ben burada oturup tamir etmeye çalışırken sen de dün akşam Jeanette'le yaşadıklarını anlatırsın belki bize?
Just because no-one's going to kick up a stink, it doesn't excuse us.
Kimsenin şikayette bulunmaması bizi alakadar etmemeli.
It's just some of us got different bad choices to make.
Sadece bazılarımız daha farklı kötü seçimler yapıyor.
It's just been the two of us for so long, you know, just me and my boy...
Uzun süredir sadece iki kişiydik....... sadece ben ve oğlum.
You know, if it's not the IRA, it's just gonna be some other fucker that gets us.
IRA olmasa bir gün başkası indirecek bizi.
- It's not just unpleasant for us.
Ama yalnızca partimiz için değil.
It's just some creep who thinks Dad has become Big Brother, so he's harassing us, taking our pictures, posting them.
Bizimle uğraşıyor. Fotoğrafımızı çekiyor. Onları yayınlıyor.
With us, it's just sex, sex, sex.
Birlikteyken tek yaptığımız seks, seks, seks.
Well, he's not just gonna give it to us for free, Jane.
Bize bedava verecek değildi ya Jane.
it's just us now 20
it's just 7387
it's just sex 51
it's just a game 119
it's just me 474
it's just the beginning 44
it's just a joke 49
it's just a dream 89
it's just amazing 21
it's just business 103
it's just 7387
it's just sex 51
it's just a game 119
it's just me 474
it's just the beginning 44
it's just a joke 49
it's just a dream 89
it's just amazing 21
it's just business 103