It's like a fairy tale traducir turco
55 traducción paralela
It's beautiful. Just like a fairy tale.
Çok güzel, peri masallarındaki gibi.
It's like a fairy tale.
Peri masalı gibi.
Sounds like a fairy tale, doesn't it?
Kulağa peri masalıymış gibi geliyor, değil mi?
Until it happens to you... and until you accept God into your heart... it's like a fairy tale. It's like some joke that you just don't get.
Başına gelene dek ve Tanrı'yı kalbine alana dek... peri masalı gibidir.
Well, you grow up, you know? You think it's all gonna be like a fairy tale.
Büyürken her şeyin peri masalı gibi olacağını sanırsın.
It is a king-size. Ooh, it's like something out of a fairy tale.
- Peri masallarından fırlamış gibi görünüyor.
It's so romantic, just like a fairy tale.
Çok romantik, tıpkı masal gibi.
So, it's like a fairy tale, right?
Peri masalı gibi, değil mi?
Yes, it's like a fairy tale over here too.
Evet, onun için de masal gibi.
It's like a fairy tale, these flowers framing you.
Bu bir peri masalı gibi. Bu çiçekler seni nasıl da çevrelemiş!
It's not like I'm some girly girl who wants, like, a fairy-tale wedding, but I just thought there would be some things that would be givens.
Peri masalı gibi düğün isteyen kızlardan değilim ama olması gereken şeyler olabilirdi diye düşünüyorum.
It's like a fairy tale.
Bir peri masalı gibi.
- It's like something out of a fairy tale.
- Ancak bir peri masalında olur böyle bir şey.
It's like a fairy tale for adults who can't handle death.
Ölümle yüzleşemeyen yetişkinler için masal.
- It's like a fairy tale.
- Peri masalı gibi.
It's like I'm in a fairy tale.
Bir peri masalında gibiyim.
Oh, it's like I'm in a... In a fairy tale or a dream.
Bir peri masalında veya rüyada gibiyim.
It's like a romantic fairy tale.
Romantik peri masalı gibi.
It's like a fairy tale.
Sanki peri masalı gibi.
It's like a fairy tale. I saw him first from across the room. And then he looked at me and I knew instantly.
Peri masalı gibi bişey bu.. onu ilk gördüğümde bunu biliyordum
it's like a fairy tale.
Peri masalı gibi.
It's like a fairy tale.
- Tammy iğrenç.
It feels like we're inside a fairy tale book.
Sanki bir peri masalındaymışız gibi.
When you think about it, you're like something out of a fairy tale.
Üzerinde düşünürsen, bir peri masalından fırlamış bir şey gibisin sen.
It's like a fairy tale!
Bu tam bir peri masalı gibi.
Or it's like Zoes phony walk on Venus, and it's all just a fairy tale.
Yada bu Zoe'nin sahte yürüyüşü gibi... ve bu sadece bir peri masalıydı.
It's just like a fairy tale.
Tıpkı bir peri masalı gibi.
It's like a fairy tale.
Masal gibi.
It's like a bathroom from a fairy tale!
Banyon masal dünyasından fırlamış sanki.
It's like a fairy tale.
Adeta bir peri masalı gibi.
It's like a princess room in fairy tale...
Aynı bir prenses odası gibi.
You keep on talking about the wolf like it's some kind of monster in a fairy tale, like it's not you!
İçindeki kurttan sanki peri masalından fırlamış bir karaktermiş gibi bahsediyorsun. Sanki sen değilmişsin gibi!
You've become this, like, character in my head that's like, it feels like you're from a fairy tale, and you're like this purity that's just not in my life.
Masal diyarından gelen bir karakter gibiydin benim için hayatımda olması gereken kusursuzluktun.
It's like a fairy tale.
Adeta bir peri masalı.
It's like a Fairy Tale!
Peri masalı gibi!
- It's like a fairy tale!
- Tıpkı peri masalı gibi!
But there were a lot of times last year when it did not feel like a fairy tale.
Ama geçen sene birçok kez hayatım, masalsı olmaktan çok uzakmış gibi geliyordu.
The romance, the gowns, it's like a fairy tale come to life.
O romantizm, elbiseler aynı bir masalın gerçeğe dönüşmesi gibi.
It's like a fairy tale.
Bir peri masalı gibi...
Look, it's like a fairy tale!
Bakin!
The answer is a transforming power that sounds like something straight out of a fairy tale or myth, but it's no such thing.
Sorunun cevabı, kulağa bir masaldan veya destandan fırlamış gibi gelen bir şey ama aslında alakası yok.
- It's like a fairy tale.
Bir peri masalı gibi.
It's like a fairy tale.
- Aynı peri masalı gibi.
Oh, it's like I'm in a... In a fairy tale or a dream.
Bir peri masalinda veya rüyada gibiyim.
It's gonna be like a fairy tale.
Bir peri masalı gibi olacak.
It's like a real-life fairy tale.
Bir peri masalının hayat bulmuş hali gibi.
It's like a fairy tale.
Bu sanki bir peri kuyruğu gibi
Well, I say house. It's more like a castle from a fairy tale.
Ben ev diyorum ama masallardaki kale gibi aynı.
It's like a fairy tale come true.
Peri masalının gerçek olması gibi.
The English countryside, it's like a fairy tale.
İngiliz kırsal kesimi. Peri masalı gibi.