English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / It's not mine

It's not mine traducir turco

1,486 traducción paralela
It's not mine.
Benim değil.
It's not one of mine.
Bu benimkilerden değil.
It's not mine.
Bu benim değil.
It's not mine.
Bu benim değil!
- That's not how I remember it. - You have your memories, and I have mine.
Senin kendi anıların var, benim de kendi anılarım.
This is your life. It's not mine to fuck around with.
Hayat senin.
But it's your process... not mine.
Ama senin sürecin... benim değil.
anyway, coming these past few weeks, listening, watching... it was my doctor's idea, not mine.
Her neyse, son haftalara gelirsek, dinlemek, izlemek... doktorumun fikriydi, benim değil.
- You called mine. - It's not like we're divorced.
- Sen benimkini aramıştın.
HEY, IF SHE'S STILL MAD ABOUT SOMETHING, IT'S HER JOB TO BRING IT UP THE NEXT DAY, NOT MINE.
Hala bir şeye kızgınsa, ertesi gün konuşmak onun işi, benim değil!
Mine's not that size - it's very tiny - but it is made of plastic.
Benimki bu boy değil - çok ufak - ama plastikten.
It's not mine. Team unity.
Kaptanın sorumluluğu,.
Oh, make mine arsenic. It's not worth killing yourself over.
Kendini öldürmeye değmez.
His dad was long gone, but it got unhealthy very quickly- - from his side, not mine.
Babası da ölmüştü, durum gittikçe çirkin hâl aldı. Onun açısından.
These carrots are not mine... but I'm hungry, so it's OK.
Bu havuçlar benim değil ama açım, bu yüzden sorun yok.
And I know it might not be glamorous, but it's legit. And it's mine. I did it on my own.
Çok çekici değil biliyorum ama geçerli ve bana ait, kendim başardım.
- No, it's not mine. It's Caz's.
Hayır.Nasıl olsa benim değil.
Well, I'm glad that it's not your choice and it's mine.
Bunun senin değil de benim tercihim olmasına sevindim.
It's your neck, not mine.
Söz konusu olan senin kellen, benimki değil.
Come on, gimme. It's not even mine, Kevin.
Benim değil o, Kevin.
Hope it still works,'cause you're not getting mine!
Umarım hala çalışıyordur. Çünkü benimkini alamazsın.
But the fault is not mine. It's yours.
Ama hata, benimki değil.Seninkidir.
It's not mine.
Benim kanım değil...
- Well, it's not mine, of course.
- Pekala, tabii ki benim değil.
Dad, it's not mine.
Baba, bu benim değil.
It's not his fault I'm in here, it's mine.
Çünkü bu onun hatası değil, benim hatam.
No, it's not mine.
Hayır, benim değil.
It's not mine.
Benim değil o.
I swear it's not mine!
Yemin ederim o benim değil!
Of course it's not mine.
Tabii ki değil.
That's Howard's words, it's not mine.
Bunlar Howard'ın sözleri, benim değil.
It's not mine!
Benim değil.
It was always Sally's idea to perform, not mine.
Sahneye çıkmak Sally'nin fikriydi, benim değil.
It's not mine, it's Cecilie's.
Benim değil, Cecilie'nin.
- It's not mine.
- Benim değil.
It's your boat, Dan, not mine.
Bu senin teknen Dan benim değil.
It's your thing, not mine.
Bu senin şeyin, benim değil.
It's not mine
Benim değil
And they'll just have to stand there and listen to me because it's their job, not mine.
Ve orada durup beni dinlemek zorunda olacaklar çünkü bu onların işi, benim değil.
Can I get it back, it's not mine
Geri alabilir miyim, benim değil de.
Maybe it's mine. Maybe it's not.
Belki alındım, belki de alınmadım.
It's not your call or mine.
Bu size kalmış bir karar değil.
It's not about turns- - it's mine, and you're not getting it.
Sıra mıra yok. - O benim ve sen alamazsın.
It's mine. And you're not getting it.
Benim ve senin olmayacak.
It's not mine to sell or trade.
O bana ait değil ki satayım.
Besides, it's not his problem, it's mine.
Ayrıca, onun sorunu değil, bu benim.
It's your turn, not mine.
- Sorma.
Look, I don't agree with the call either, but it's his call, not yours, not mine.
Karara ben de razı değilim ama bu onun kararı, senin veya benim değil.
It's not even mine.
Benim bile değil.
No matter how much your misery loves company, it's not getting mine.
Böyle olmayacağım.
Yeah, it's not mine, it's McGee's.
Benim değil, McGee'nin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]