It's only gonna get worse traducir turco
77 traducción paralela
You go to a teacher, it's only gonna get worse.
Öğretmenlere gidersen, sadece işler daha kötü olur.
It's only gonna get worse unless you take him out.
Onu öldürmezsen, daha kötü olacağını bilmiyor musun?
Roll with the system or it's only gonna get worse.
Ya sisteme uyarsın, ya da senin için daha zor olacak.
I know you feel guilty, but it's only gonna get worse.
Suçluluk duyduğunu biliyorum, ama giderek kötüleşecek.
And it's just like a bad acid frip, and it's only gonna get worse.
Uyuşturucunun kötü etkisi gibidir. Giderek daha kötüleşecek.
And now that you've got this big case, it's just only gonna get worse.
Ve şimdi sen bu büyük davayı aldın ve herşey daha da kötüleşecek.
It's only gonna get worse from here. "
Bundan sonrası daha kötü olacak.
And it's only gonna get worse.
Ve bu sadece daha da kötüye gidecek.
Just trust me when I tell you it's only gonna get worse.
Sadece size söylediğime inanın daha da kötüleşecek.
It's only gonna get worse.
Giderek zorlaşacak.
It's only gonna get worse.
Daha kötü olacak.
It's only gonna get worse
Durumu daha da kötüleşecek.
This is out of control, and it's only gonna get worse.
Bu iş kontrolden çıktı ve daha da kötüleşecek.
Well, it's only gonna get worse for Gordon when he gets back here.
Buraya döndüğünde işler Gordon için zorlaşacak.
It's only gonna get worse if I tell them the truth.
Onlara doğruyu söylersem işler daha kötü olacak.
It's only gonna get worse.
Gittikçe daha kötü olacak sadece.
I came by to tell you that it's only gonna get worse.
Buraya sadece daha kötüye gideceğini söylemeye geldim.
After this little fiasco, it's only gonna get worse.
Bu ufak fiyaskodan sonra, işler kötüleşecektir. Öyle!
It's happening everywhere and it's only gonna get worse.
Heryerde oluyormuş ve gittikçe kötüleşecekmiş
Well, I Think It's Only Gonna Get Worse Until She Crosses Over.
Diğer tarafa geçene kadar, daha da kötü olacak.
{ \ You know, } It's { \ only } gonna get worse for you if you don't.
Yoksa senin için daha kötü olur.
It's only gonna get worse.
Daha da kötüleşecek.
It's only gonna get worse. - I'm just gonna do what he says.
Dediğini yapacağım.
Here we go, and it's only gonna get worse for the fucking guy, in one minute 33, one minute and 32... and 27- - 29, you fuck.
İşte bak, bir dakika 33 saniye sonra o yavşakların başına daha beteri gelecek. Bir dakika 32 saniye. ... 27- - 29 saniye, götler.
With the v's being granted those visas, It's only gonna get worse.
Ziyaretçiler, vizeleri de aldığına göre her şey daha da kötü olacak.
And it's only gonna get worse. What do I do?
Ve herşey daha da kötüleşecek.
Ow, that must have hurt, and it's only gonna get worse.
Bu acıtmış olmalı ve daha da kötü olacak.
It's only gonna get worse
Her şey daha da kötüleşecek.
So it's a problem that's only gonna get worse.
İkincil olarak neyden yapıldığımıza bakarsanız, bu, sudur. Evrenin her yanında su vardır.
It's only gonna get worse when it gets somewhere!
Başka bir yere gidince daha da kötüsü olacak.
( Chance ) It's only gonna get worse.
Olay gittikçe kötüleşiyor.
It's only gonna get worse.
Daha kötüye gitmeden.
Very erratic, and it's only gonna get worse.
Çok dengesiz, ve gittikçe daha kötüleşecek.
It's only gonna get worse, isn't it?
Daha da beter olacak, değil mi?
I mean, we knew that the symptoms could increase rapidly. It's only gonna get worse.
Semptomlar hızla artabilirdi, şimdi git gide daha da kötüleşecek.
It's only gonna get worse.
Sadece daha kötüye gidecek.
It's only gonna get worse.
Ancak daha kötüye gidiyor.
Yeah, I know! And it's only gonna get worse before it gets better.
Ve iyileşene kadar olabildiğince kötüleşecek.
It's only gonna get worse.
Daha da kötü olacak.
It's only gonna get worse.
Daha da beteri var.
Yeah, well, it's only gonna get worse,'cause they're chasing us off the land.
Evet, işler daha kötüye gidecek çünkü bizi araziden kovuyorlar.
Just if we keep going at it like this, it's only gonna get worse.
- Daha kötü nasıl bir hale gelebilir ki?
It's only gonna get worse.
Sadece daha da kötüye gidiyor.
Look, it's only gonna get worse unless we get that cyst out of there.
Bu kisti almadığımız sürece durumu daha kötüye gider.
He did call you that, but it's only gonna get worse.
Öyle dedi ama bu onun aleyhine.
Cause it's only gonna get worse.
Yoksa daha da kötüye gidecek.
And it's only gonna get worse, isn't it?
Ve gittikçe daha da kötüye gidiyor, değil mi?
We've got to stop him because it's only gonna get worse.
Onu durdurmalıyız çünkü vaziyet daha da kötüye gidecek.
It's only gonna get worse.
Büyüyünce daha da kötü olacak.
Trouble is waiting for me at every corner and I fear it's only gonna get worse.
Bela her köşede beni bekliyor ve daha da kötü olmasında korkuyorum.
My... my whole life changed while I wasn't paying attention, and I can't be around people who constantly remind me it's only gonna get worse.
Ben dikkatliyken, tüm hayatım değişti, ve sürekli daha da kötüye gideceğini söyleyen insanlarla.. etrafımın çevrili olması..