English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / It's our only hope

It's our only hope traducir turco

90 traducción paralela
It's our only hope.
Bu bizim tek umudumuz.
Of course, it's risky, but it's our only hope.
Elbette riskli, ama bu bizim tek umudumuz.
It's our only hope.
Bu tek umudun.
It's our only hope.
O tek umudumuz.
It's our only hope.
Tek umudumuz o.
Now, my wonderful companions, you realize, I hope, that we're taking an enormous chance, but it's our only chance.
Yoldaşlarım farkındasınızdır ki,... çok büyük bir şansımız var ama bu tek şansımız.
The cost is high, 20 Germans for every Frenchman, but it's our only hope.
Ödenmesi gereken bedel fazla, her Fransız için 20 Alman ama o bizim tek umudumuz.
It's the only hope we ha ve of sa ving our lives.
Başınıza ödül konduğunu unutmayın.
It's our only hope. Out!
Bu bizim tek umudumuz!
It's our only hope.
Bu bizim tek ümidimiz.
It's our only hope.
Bizim tek umudumuz.
It's our only hope, really.
Tek bir umudumuz var.
The way I see it, Mrs. Caldwell, the military's the backbone of this country, our only hope in preserving this democratic way of life of ours, good stock and breeding will tell.
Bayan Caldwell, Ordu bu ülkenin omurgasını teşkil eder. Tek derdimiz. Hayatımızı şekillendiren demokrasiyi korumaktır.
It's our only hope. SHOCKWAVE :
Cybertron gezegeninden Megatron'a.
It was our only hope! Huh?
Siz çatlak mısınız çocuklar?
It's our only hope.
- Bu tek umudumuz.
Today, it's our only hope.
Bugün ise tek umudumuz.
Now it's our only hope for Lorenzo.
Şu anda Lorenzo için tek umut.
It's our only hope.
Bu tek umudumuz.
We'll have to hold them out until dawn. It's our only hope.
We'll have to hold them out until dawn. lt's our only hope.
It's our only hope.
Bu tek kurtuluşumuz.
It's our only hope of achieving bond cohesion with such broadly scattered fragments.
Parçacıkların dağılmadan birbirlerine tutunmasını sağlamayı sadece umut ediyoruz.
It's our only hope.
Tek umudumuz bu.
It's our only hope.
bu bizim tek şansımız.
- We're doing and anal transplant, it's our only hope.
Göt nakli yapıyoruz. Tek umudumuz bu.
- It's our only hope!
- Tek umudumuz bu!
It's our only hope, Mathesar.
Tek şansımız bu, Mathesar.
We're not going to make it to the Class-Y planet in one piece, which means that ship is our only hope.
Y-Sınıfı gezegene tek parça ulaşabilmeyi başaramayacağız, bu da bizim son şansımız anlamına geliyor.
It's our only hope.
Boğulan bir yapıcının suyunu.
It's our only hope ; after all we've seen.
Gördüklerimizden sonra tek umudumuz bu.
- It's our only hope!
- Bu senin tek şansın!
Diana, the key! It's our only hope!
Diana, anahtar bizim tek umudumuz.
It's our only hope.
Tek umudumuz.
It's our only hope.
Tek şansımız bu.
Break through the wall, it's our only hope!
Başka çaremiz yok.
It's our only hope.
Bu tek şansımız.
It's not only our hope, it's in our best interest to keep Robin alive and smoking.
Sadece bizim umudumuz değil, bizim en çok ilgilendiğimiz şey Robin'i canlı tutmak ve sigara içmeye devam etmesini sağlamak.
I hope it's understood that that will be our only topic of discussion.
Umarım görüşmenin sadece bu konu hakkında olacağı açıktır.
I'm getting as much as I can, it's our only hope.
- Alabildiğim kadarını alacağım, bu bizim tek umudumuz.
Some call it a suicide mission, but the heroic men and women of the hippie digger may be our only hope of survival.
Bazıları buna intihar operasyonu diyor. Fakat hippi kazıcısının kahraman pilotları yaşamımız için tek umut olabilir.
It's our only hope, come on.
Bu bizim tek umudumuz, hadi.
It's our only hope to defeat Baern.
Baern'ı yenmek için tek umudumuz kale.
It is our only hope if I fail.
Başarısız olursam, tek umudumuz bu.
It's our only hope, lad.
Bu tek umudumuz, evlat.
I know, even if it's one in a million, it's our only hope.
Biliyorum, milyonda bir bile olsa, bu bizim tek umudumuz.
If it jumps away, then we'll lose our only hope of taking it out.
Eğer o şey sıçrarsa, onu yok etme şansımızı elimizden kaçırırız.
- It's our only hope.
- Tek umudumuz.
It's our only hope.
Oraya gitmeliyiz.
I think it's our only hope.
Bence bu son umudumuz.
It is our only hope that our technology will allow you to end this standoff peacefully, with no loss of life.
Tek istediğimiz, teknolojimizin bu barış dışı etkinlikleri kayıp vermeden bitirebilmenize yardımcı olması.
Earth, it seems, is our people's only hope.
Dünya, halkımızın tek umudu gibi görünüyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]