English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / It's so good

It's so good traducir turco

4,054 traducción paralela
Well, if you're trying to get my knee to move again, it's twitching pretty good, so you can stop now.
Dizlerimin hareketlerini gözlemliyorsanız,... son derece iyi seğirtiyorlar, artık durabilirsiniz.
Maybe, but it's that kind of stupidity that makes us so good.
Belki ama bu aptallık bizi daha iyi yapıyor.
scag is heroin, and the book says it's so good, you can never stop doing it!
"Mal" eroin demek, ve kitabın dediğine göre o kadar iyiymiş ki, asla bırakamazmışsın!
so good! you can barely even tell it's a chicken embryo.
Tavuk embriyosu olduğunu nerdeyse fark edemiyorusun.
And my night vision's very good'cause my eyes are so buggy and big and I saw everything and I can't erase it from my memory.
Gözlerim çok açık ve büyük olduğu için gece görüşüm de çok iyidir. Her şeyi gördüm ve onları hafızamdan silemiyorum.
So that was all wonderful, but- well, it's all good then, isn't it?
O yüzden her şey mükemmeldi ama... Ee, iyi değil miydi her şey?
he's so good at knowing what i'm gonna tell him to do, he just does it.
Ona ne söyleyeceğimi çok iyi tahmin ediyor, ve yapıyor.
it's my responsibility, so i will head on down there and pick up the report. good.
Bu benim görevim ve oraya gidip raporu alacağım.
It's got some problems, too, but then, once we get past that, it's pretty good, but let me set this up for you so you're not totally confused.
Bir sonraki sahne tam bir felaket. Bu sahneyi geçince güzelleşecek.
And it's so good for him. Mmhmm.
Ve onun için çok iyi bir şey.
Yeah, I kind of had an, um... a breakthrough a few months ago,'cause I'm-I'm not, like, a... a good student, but I realize that what I'm really good at is impressions, so, I started to do this impression of a good high school student, and it... it's kind of working.
Evet, bir kaç ay önce bir dönüm noktasına geldim çünkü iyi bir öğrenci sayılmam ama fark ettim ki taklit yapmakta iyiyim bu yüzden iyi lise öğrencisi taklidi yapmaya başladım ve bir şekilde işe yarıyor gibi.
- It's so good.
- Çok iyi.
It's so good to see you.
Seni görmek çok güzel.
Rumor has it that he's worse of a devil than Choi Young Do, but he's so good-looking.
Choi Young Do'dan daha musibet olduğunu duymuştum ama acayip yakışıklıymış.
Well, we're in the middle of something so it's not a good time.
pek zamanı değil.
There's a lot more of you here than when I announced my candidacy, so it's good to see.
Adaylığımı burada açıkladığımdan beri epey oldu görüşmeyeli, o yüzden sizleri görmek güzel.
And so your dad and I thought that it would be good for you to spend the rest of the year in fourth grade.
O yüzden baban ve ben, yılın geri kalanını dördüncü sınıfta geçirmenin, senin için daha iyi olacağını düşündük.
Oh, it's so good to see you.
- Seni görmek çok güzel.
So it's all good then?
Hiç sorun yok o zaman, öyle mi?
It's pretty good up here, too. What do we have here? So...
Burası da oldukça güzel Bakalım burada ne varmış?
♪ It's so frickin'good
O kadar güzel oluyor ki #
♪ It's so frickin'good Yeah!
# # O kadar güzel oluyor ki # - Evet
Whether one believes that I have occasionally broken the rules or not, you cannot evaluate the work that Watson and I do without considering the good that so often comes of it.
Genellikle kuralları çiğnediğime inanın ya da inanmayın Watson'la yaptığımız işleri, sıklıkla iyi sonuçlarını gözardı edip değerlendiremezsiniz.
But we caught it early, so there's a good chance I'll be okay.
Ama erken teşhis ettik, iyileşme şansım var.
If that's so... It's good.
Öyle olsa iyi olur.
There's so much kind of going for this car but also so many crutches for daily driving that just keep it from putting in a good stage time.
Bu araba için gidecek çok şey var, ama günlük kullanımda da çok koltuk destekleri var. Bu da onu iyi bir etap süresinden alıkoyuyor.
So, it's all about good grammar and elocution lessons. I should join the Tories, is that what you're saying?
Yani olay tamamen iyi gramer ve diksiyon ile alakalı.
It's so good to see your face.
Suratını görmek çok güzel.
It's so good to finally see you.
- Sonunda seni görebilmek harika.
It's so good to see you with your eyes open.
Seni gözlerin açık olarak görmek ne güzel.
It's so good to be small again!
Tekrar küçük olmak çok güzel!
There's lots of men out there, good and bad, and it ain't easy telling the chaff from the wheat, so you got to cast your bread on the water looking for the right nibble.
Dışarısı erkek dolu, iyisi de var kötüsü de. İyiyi kötüden, buğdayı sapından ayırmak zor, o yüzden buğdayı rüzgara tutarsın sapla samanı birbirinden ayırırsın.
It's so good.
Gerçekten çok güzel.
- It's so good to see you again.
- Sizi görmek ne güzel.
And it's like their apartment is full of everything we once threw out, but it looks so good the way they have it.
Evleri eskiden çöpe attığımız şeylerle dolu. Ama onları o kadar güzel kullanıyorlar ki.
It's so good to see you after all these years! "
Seni yıllar sonra görebilmek çok güzel!
You ever do anything that you thought was really a good idea at the time, but then after, it's like you're not so sure.
Hiç zamanında iyi bir fikir olduğunu düşündüğün ama sonra çok emin olmadığın bir şey oldu mu?
It's called Bud Light. It's so good.
Bud Light diyorlar, çok güzel.
Cassia, it's so good to see you.
Cassia, seni gormek guzel.
I'm getting so good at this that it's scary.
- Bu işte çok iyi olmaya başladım.
- Oh, it's so good to see you!
- Seni görmek ne kadar da güzel!
I knew that you were gonna do it, so it's not as good.
Ne yapacağını biliyordum. O yüzden iyi olmadı.
Oh, it's so good to see you.
Seni görmek ne güzel.
It's so good to see you.
Seni görmek çok güzel!
- So it's good strange.
O zaman iyi bir değişim.
There's never a good time for it so, you know...
Bunun için hiç uygun bir zaman olmaz, bilirsin işte...
So this is it. Plumbing's no good.
Evet, bu arada sifon iyi çalismiyor
It's so good to see you, Evelyn.
Seni görmek güzel, Evelyn.
It's so good to hear you laugh.
- Güldüğünü görmek güzel.
It's so good to see you guys!
Sizi görmek çok güzel!
So it's currently not good.
Yani şu an iyi değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]