It's the same guy traducir turco
272 traducción paralela
It's the same thing as a woman liking a man for his money and the guy loses his attraction to her when he loses his fortune.
Başka bir deyişle serveti için birini sevseydim fakirleşirse gözümde çekiciliğini kaybederdi.
It's the same guy, all right.
Aynı kişi, kuşku yok.
Do you believe what the old man... who was doing all the talking at the Oso Negro... said the other night... about gold changing a man's soul so that he ain't the same kind of a guy... that he was before finding it?
Dün gece... Oso Negro'daki yaşlı adamın... söylediklerine inanıyor musun? Yok altın adamın ruhunu değiştirirmiş, yok altın bulmadan önceki halinden... eser kalmazmış filan.
I got no idea that this guy comes in the same package, that it's a package deal, and for 11 long years, I got this crumb tied around my neck.
Paketle birlikte bu adamı da vereceklerine dair en ufak bir fikrim yoktu, ve onbir yıl boyunca, bu sürüngeni hep kıçımın dibinde buldum.
I look at him. It's not the same guy as before.
Dikkat etmiştim de, önceki adam değildi.
I was crossing the street to go to the club... he came out of the dark, he looked like he was heading right at me... he swerved, I dove, he hit Everett... it was the same guy, and that's all I know.
Bara gitmek için caddeyi geçiyordum. Birden karanlıktan çıkıverdi. Üzerime doğru geliyordu.
It's my hunch that they were done by the same guy who did these killings up here.
Önsezilerim bu cinayetlerin aynı adam tarafından yapıldığını söylüyor.
- It's the same guy! - Ben, would you just...?
- Ben, biraz...?
I wonder if it's the same guy.
Acaba aynı adam mı?
It's the same guy who tried to rob the payroll, no doubt, that's him.
Bordroları çalmaya kalkışan adamın ta kendisi, hiç şüphe yok.
It's Everybody. - That's The Same Guy I Saw By The School.
Bu adam, okulun orada gördüğüm adam.
- Anyways, it's the same guy Homicide...
- Her neyse, aynı adamı Cinayet...
It's probably the same guy who delivers the wood.
Herhalde odun getirenle aynı çocuktur.
Then how do you know it ´ s the same guy?
- O zaman aynı kişi olduğunu nasıl biliyorsunuz?
We think it's the same guy.
Aynı kişi olduğunu sanıyoruz.
- It's the same guy we used on the MacKenzie liquidation.
- Mackenzie tasviyesinde kullandığımız aynı adam.
It's the same guy.
Bu aynı adam.
- How do you know it's the same guy?
- Aynı kişi olduğunu nereden biliyorsunuz?
- How do they know it's the same guy?
- Aynı adam olduğunu nereden biliyorlar?
My intuition says the DNA check on the semen will show it's the same guy so it's a series and ending up in your court.
DNA testinden sonra aynı adamın menisini bulacağıma eminim. Bunlar seri cinayet. Sizin bölümün işi.
How do you know it's the same guy?
Aynı kişi olduğunu nasıl bildin?
- So... if you lose an arm, you can replace it with another one, and over the years, you've learned to make new arms, because they're all the same and your programming is sophisticated enough to allow you to reproduce what you see, but each power module has a slightly different energy signature, so, even if you copy this guy's module exactly, it wouldn't work in any other unit.
- Bu yüzden... kolun bozulacak olursa, yenisi ile değiştirebilirsin, ve geçen yıllar boyunca yeni kol yapmayı öğrendiniz, çünkü hepsi aynı ve programınız gördüklerinizi yeniden yapmanıza izin verecek seviyede, ama her güç modülü farklı enerji izine sahip,
How do you know it's the same guy?
Aynı adam olduğunu nereden biliyorsun?
It's the same guy that's in the bathtub.
Yanımdan geçen adam küvetteki adamdı.
- There's a girl missing upstate... but they're not sure it's the same guy.
- Taşrada kayıp bir kız var... ancak aynı adam olduğundan emin değiller.
It's the same friggin'guy.
Aslında aynı kişiymiş.
It's the same name, different guy.
Arthur Dales isminde iki kişiyiz.
It's the same guy.
Bu, aynı adam.
The same guy who allows you to be late on the rent more times than you pay it.
Kiranı vaktinde ödediğinden daha sık geç kalmana izin veren adam. - Yani... yapma ya.
Haven't you ever wondered what it's like to be with the same guy for more than... Oh, I don't know... 5 minutes?
Ne sasirdin mi bunun gibi erkekler sana bes dakikada verirler mi?
But it's the same guy.
Ama hala aynı adam.
- It's the same guy again.
Saat daha on bile olmadı. - Yine aynı adam.
We're positive it's the same guy?
Aynı adam olduğundan emin miyiz?
It's likethe twinkie defense when the guy killedharvey milk in moscone. It's the same thing.
Harvey Milk ve Moscone u öldüren adamınkinden bile.
It's the same guy.
Katille aynı kişi.
We already know it's the same guy.
Aynı adam olduğunu zaten biliyoruz.
Well, it's the same guy, right?
Aynı adam değil mi?
You're just a guy who's grown tired of screwing the same girl and you feel guilty about it.
Sadece aynı kızı becermekten sıkılmış bir adamsın ve bu yüzden suçluluk duyuyorsun.
How can you be so sure it's the same guy?
Nasıl emin olabilirsin? aynı adam olduğundan?
She takes the rest of his semen, plants it on Jessica, makes it look like the same guy raped them both.
Adamın sperminin geri kalanını alıp Jessica'ya yerleştirdi. Böylece ikisine de aynı adam saldırmış gibi oldu.
Well, maybe it's the same guy who stole the rest of my stuff.
Belki eşyalarımı çalan adamındır.
It was the exact same thing... except Sidney Teal was the guy being mugged.
Tam olarak aynısı... Sidney Teal'in soyulan adam olması dışında.
Chloe... it's the same guy.
Chloe bu aynı adam.
Do you think it's the same guy who killed Angela Sands?
Sence Angela Sands'i öldürenle aynı kişi mi?
I bet it's the same guy who hacked into the security system.
Bahse girerim ki güvenlik sistemine sızan kişidir.
- It's distancing. At the same time, when I watch Modern Times, I'll sit there and feel slightly superior, which with a great master part of you is urging, "How can I get a leg-up on this guy and feel at least even with him?"
Öte yandan, oturmuş filmi izler ve tam da böyle büyük bir ustanın açığını yakaladığınızı sanıp kendinizi üstün hissedersiniz.
It's the same naval uniform this guy had on.
Üniformanın aynısını bu adam giyiyordu.
It's the same guy. He's not exactly a stalker. Unless it's not the same guy.
Eğer aynı adamsa takip eden o olamaz, bu yüzden de aynı adam değil diyemem.
It's like I can see the guy that I am in my head and I can see the guy that I want to be and they're just... it's not the same.
Bu kafamdaki adam ile, olmak istediğim adam olmak arasındaki fark gibi bir şey. Ve onların ikisi aynı değil.
This is the same excuse every guy gives, but in my case it's true.
Her erkeğin söylediği bir mazeret ama doğru.
It's not the same guy.
Aynı adam değil.
it's the thought that counts 64
it's the weekend 33
it's the first time 44
it's the truth 602
it's the least i can do 162
it's the end of the line 17
it's the end 70
it's the end of the world 47
it's the same thing 191
it's the future 44
it's the weekend 33
it's the first time 44
it's the truth 602
it's the least i can do 162
it's the end of the line 17
it's the end 70
it's the end of the world 47
it's the same thing 191
it's the future 44