It's too early to say traducir turco
83 traducción paralela
They've swalloed the gentle, but it's much too early to strike don't you understand anything?
Zokayı yuttular ama yine de hamle yapmak için erken sayılır. - Ne? - Sen de hiçbir şey anlamaz mısın?
It's too early to say.
Söylemek için erken.
It's too early to say, but he'll live, so try to relax.
Söylemek için erken, ama yaşayacak. Rahatlayın.
It's too early to say.
Bunu söylemek için daha çok erken.
It's too early to say what's wrong with Michael.
Michael'in probleminin ne olduğunu söylemek için henüz çok erken.
If he were the leader of the enemy. It's too early to say who'll be the winner.
Eğer düşmanın başında o varsa... ortay çıkması için hala çok erken!
It's too early to say.
Birşey demek için çok erken.
- It's too early to say.
- Söylemek için çok erken.
- The doctors say it's too early to even try.
Doktorlar onun durumuna bakıp bunun için çok erken olduğunu söylediler.
It's too early to say anything's done for the World Series. There doesn't seem to be any team on the horizon who can threaten their position.
Henüz şampiyon olduklarını söylemek için erken ama ufukta onları durdurabilecek bir takım yok gibi görünüyor.
Well, it's too early to say.
Bir şey söylemek için erken.
Oh, it's too early to say, Mrs Merrill.
Bunu söylemek için çok erken, Bayan Merrill.
Does it say anything about how many days late you have to be'cause maybe it's too early.
Kaç gün gecikmiş olman gerektiğini yazıyor mu, çünkü belki daha erkendir.
It's too early to say that we're dealing with a mechanical malfunction.
Mekanik bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu söylemek için çok erken.
And no one there to say it's too early for that.
Kimse de bunun için daha erken diyemez.
- It's too early to say.
Bir şey söylemek için erken
It's too early to say, Noel.
Bunu söylemek için çok erken, Noel.
- It's too early to say.
- Söylemek için daha erken.
It's never too early to start.
Hiçbir yaş erken sayılmaz.
IT'S WORKING, DEB. Man : [On television] WITH ONLY A HANDFUL OF DISTRICTS REPORTING, IT'S STILL TOO EARLY TO PREDICT THE OUTCOME
Bölgelerden gelen az sayıdaki bilgiye bakılırsa, bugünkü başkanlık seçiminin sonucunun belli olması için henüz çok erken.
But it's too early to say. Sir.
- Ama bunu söylemek için çok erken, efendim.
I know you may think... it's way too early to say what I'm about to say... but it's not.
Söyleyeceğim şeyi söylemek için erken olduğunu düşünebilirsin ama değil.
I think it's too early to say.
Bence bunu söylemek için henüz erken. Devam et.
It's still too early to say anything.
Herşeyi söylemek için erken. Beklemek gerek.
Well, it's too early to say...
Söylemek için çok erken...
Some might say it's too early for snow on Mount Charleston, but don't tell that to residents of our local mountains, where folks woke up to eight inches of the white stuff.
Bazıları Charleston dağı için karın erken olduğunu söylüyorlar fakat dağlarımızda konaklayanlara bunu söylemeyin ve uyandıklarında kendilerini 20 santim kar içinde bulacaklar.
I know it's too early to say that after just six days... but I'm just crazy about you.
Daha altı gün sonra söylemek için çok erken ama... senin için çıldırıyorum.
City leaders say it's too early to account for the full scale of the damage that also saw sightings of vicious animals on the streets of the city.
Şehrin ileri gelenlerine göre zararın boyutunu belirlemek için çok erken. Bu aynı zamanda şehrin caddelerinde kötü hayvanların göründüğü...
I think it's much too early to say for certain that the threat is over.
Tehdidin geçtiğini kesin olarak söylemek için çok erken bence.
They reckon it's too early to say about any permanent damage he may have.
Herhangi kalıcı bir hasarı olup olmayacağı konusunda bir şey söylemek için çok erken olduğunu düşünüyorlar.
But in another sense, you might say it's too early to say.
Ama başka anlamda, çok erken olduğunu söyleyebilirsin.
- Well, it's too early to say.
- Söylemek için çok erken.
It's still too early to say.
- Bunun için henüz erken
He said I might need an operation, but it's too early to say.
Daha bir şey söylemek için erkenmiş ama ameliyat olmam gerekebilirmiş.
It s... it s just too early to say anything...
Henüz bir şey söylemek için çok erken...
Officially, it's too early to say.
Resmi olarak, bunu söylemek için henüz erken.
It's too early to say.
Bunu söylemek için çok erken.
They say it's too early to establish whether the latest death is linked.
Son ölümün diğerleriyle bağlantısının olup olmadığını saptamak için çok erken olduğu söyleniyor.
It's too early to say that.
Bunu söylemek için çok erken.
- Fie, it's too early to say.
- Fie, bunu söylemek için çok erken.
Well, it's still too early to say.
Yani... Konuşmak için biraz erken.
It's too early to say at this point.
Şu anda yorum yapmak için erken.
Whether there will be repercussions for this or not, it's too early to say.
Buna karşı tepkilerin olup olmayacağını söylemek için çok erken.
It's too early to say.
Bunu söyleyebilmemiz için henüz çok erken.
It's much too early to say for certain, Mrs Shanly.
Kesin bir şey söylemek için çok erken Bayan Shanly.
They say it's too early to tell how significant the trauma was.
Travmanın ne kadar sarsıcı olduğunu söylemek için henüz erkenmiş.
It's too early to say but you can say anything about the guys who stole the car?
Söylemek için daha çok erken ama arabanızı çalanlarla ilgili bir şeyler söyler misiniz?
Officials say it's too early to speculate on the cause of the crash.
Yetkililer kaza üzerine tahminlerde bulunmak için erken olduğunu söylüyorlar.
- preparing for the horrors of adult life now? - It's never too early to start losing your soul.
- Ruhunu kaybetmesi için hiç geç sayılmaz.
- It's too early to say.
- Henüz konuşmak için erken.
It's too early to say that.
Bunu söylemek için daha çok erken!