English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / It's very good

It's very good traducir turco

1,997 traducción paralela
- Oh, it's very good stuff.
Mallarım çok iyidir.
It's very rare, which is good news for us. I need you go to back 14 years. I want you to compile a list of anyone who had access.
Nadir bulunur, Bu bizim için iyi bir haber 14 yıl önce bunu üretenlerin bir listesini.
It's very good.
Çok iyiydi.
It's very good.
- Çok iyi. Bu çok çok iyi.
He wrote it down wrong, cos his English isn't very good.
Yanlış ilan vermiş, çünkü İngilizcesi iyi değilmiş.
Yeah, it's got fatty acids, which are very good for you apparently and omega
Evet, çok yararlı yağ asitleri içeriyor ve tabi omega.
Hey, you should see this, J.J. It's very good.
Bunu izlemelisin J.J. Çok hoş.
Yeah, and she's very good at it.
Evet, ve bunda çok iyi.
The rocks here are very sharp and very brittle, so it's actually good that we're on an overhang and that we're not going to
Buradaki kayalar çok keskin ve kırılgan. Dolayısıyla bir çıkıntının üzerinde olmamız güzel. Böylelikle...
[Whispers ] It's very... very... [ Moans]... good... to be home.
Evde olmak çok çok... güzel.
The melody, I can say it's very good.
Melodi, çok güzel diyebilirim.
That's right, and that's very good. But why don't we make it easier?
Bu hem doğru hem de çok güzel ama gelin işi basitleştirelim.
- It's very good.
- Çok güzel.
Which is why it's probably a very good idea that you run on home now, Roxie.
Ki bu yüzden şimdi eve gitmen çok yerinde olacaktır, Roxie.
They said to move on. Yes, it is very boring here, but I try to be good and not to fret.
Evet, burası çok sıkıcı ama yine de idare etmeye çalışıyorum.
Yeah, it's a very good expression.
Güzel bir resim.
It's very good to see you.
Seni gördüğüme sevindim.
It's not very good.
Çok iyi değil.
I just don't think it's very good for your brain.
Beynine faydalı olduğunu sanmam.
It's been very good.
Hep harika olmuştur.
It's been very good to us.
Bizim için hep böyleydi.
My luck's not very good as it is.
Şansım zaten pek parlak değil.
He says it's a very good film.
Çok iyi bir film olduğunu söyledi.
But since I have it on good authority he's into some very kinky shit.
Ama yanında çalıştığımdan beri genede birkaç kaçamağı oldu.
Misty, I know there's gotta be a very good explanation for that so why don't you come out and tell us what it is?
Puslu, bu yaptığının çok iyi bir açıklaması olduğuna eminim o yüzden neden dışarı gelip bize bunun ne olduğunu anlatmıyorsun?
Yes, it's good, very good.
Güzel, çok güzel.
It's very good soup.
Çorba çok güzel.
- With him like this, I think it's a very good idea.
- Onunla beraber, bence güzel bir fikir.
New roads, agriculture, employment, education. These are just a few of the things we can offer you, and I assure you, ladies and gentlemen, that if we do find oil here, and I think there's a very good chance that we will, this community of yours will not only survive, it will flourish.
Yeni yollar, ziraat, istihdam, eğitim size sunabileceğimiz imkânların sadece birkaçı ve sizi temin ederim ki bayanlar, baylar burada petrol bulursak ki, ben bulma ihtimalimizi çok yüksek görüyorum bu topluluk sadece hayatını idame etmekle kalmayıp, refaha da kavuşacaktır.
It's not likely the President of Pakistan is a Christian, but I'm gonna do this for you, Joanne,'cause you saved my ass once with the pro-lifers and I owe you my seat in Congress and because you look very good naked.
Bildiğim kadarıyla Pakistan Devlet Başkanı Hıristiyan değil ama senin için bunu yapacağım, Joanne çünkü kürtaj karşıtlarıyla başım derde girdiğinde kıçımı kurtardın Meclis'teki koltuğumu da sana borçluyum ve çıplakken çok güzel görünüyorsun.
Since there's no other reason I should be here, let's assume it's'cause I'm very good at this.
Madem ki başka sebep yok bu işte çok iyi olduğum için burada bulunduğumu varsayalım.
Well, yeah, it's very important to make a good first impression.
Evet. İyi bir ilk izlenim bırakmak çok önemlidir.
Yes, it's very good.
Evet, çok iyidir.
I don't really think it's... a very good idea.
Bence bu pek... iyi bir fikir değil.
Because, um, I just... don't think it's a very good idea, not for kids in New Jersey.
Çünkü... Bence... Bence bu iyi bir fikir değil.
If you find a mirror or you look in a mirror, it's very good.
Eğer bir ayna bulursan kendine bak, çok güzel olur.
It's very good, a switch. Radio maybe, intercom.
İyi bişey.. bir alıcı.. belki de telsiz
It's very good.
Çok iyi.
But the good news is, it's on sale - here, right at this very store.
Ama iyi haberse ; bu mağazadan satın alabilecek olmanız.
So far, it's very good.
- Şimdiye kadar gayet iyi.
That's good. It's very good.
Çok iyi olmuş gerçekten.
That's a very good question, isn't it?
Çok güzel bir soru değil mi?
It wasn't very good.
Pek iyi olmamış.
It's not very good, but you can read it.
Pek iyi değil ama, okuyabilirsin.
It's really very good.
Gerçekten çok iyi.
That's it. very good.
Böyle. Çok iyi.
It's very good in the evening.
Akşamları cilde çok iyi geliyor.
- That's very good dean Porter. - It's italian.
- Bu çok iyi dekan Porter.
It's very good.
Bu çok iyi.
It's very good for my horse and my career.
Atım ve kariyerim için bu çok iyi.
On behalf of Fast Frame Productions, I want to say it's very good to meet you both.
Fast Frame Yapım adına, ikinizle buluşmak gerçekten güzel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]