English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / It's very strange

It's very strange traducir turco

214 traducción paralela
It's as if Edgar Allan Poe and Mary Shelley had got together and had a very strange little child.
Sanki Edgar Allan Poe ve Mary Shelley'nin çok tuhaf bir çocukları olmuş da o da bunu yazmış.
It's very strange.
Çok garip.
You know, it's very strange but when you saw me in the corridor, I was actually on my way to you.
Biliyor musunuz, bu çok tuhaf ama... beni koridorda gördüğünüzde ben de sizi görmeye geliyordum.
Still, it's very strange that you won.
Yine de sizin kazanmanız çok tuhaf.
It's very strange to be preparing a duel between two people who've never even seen each other.
Birbirini hiç görmemiş iki kişi arasında bir düello ayarlamak alışılmadık bir duygu.
Fanny : It's all very strange to me.
Bana çok acayip geliyor bu.
It's very strange.
Bu çok tuhaf.
Perhaps you think it very strange, but those who shared in my suffering will appreciate my actions.
Belki bunun çok tuhaf olduğunu düşünebilirsiniz. Oysa benimle aynı ıstırapları çekmiş olanlar davranışımı anlayışla karşılayacaktır.
" I think it very strange... that a woman shall have been most earnest help of all.
En büyük yardımı bir kadından almış olmak bana çok tuhaf geliyor.
It's a very strange thing.
Çok garip bir şey.
It's very strange...
Hayli tuhaf...
It's very strange
Çok tuhaf!
It's my belief that the very presence of people like yourselves in this house... will help to stimulate the strange forces at work here.
Bu evde sizin gibi insanların bulunmasının... buradaki tuhaf güçleri harekete geçireceğine inanıyorum.
It's very strange.
Çok tuhaf.
It's very strange, my love, but suddenly I'm freezing cold.
Çok tuhaf, ama birden çok üşüdüm.
Forgive me for saying it, Ms. Barrett, but there's something very strange about this case. And you don't appear to be too cooperative.
Beni bağışlayın Bayan Barrett, ama bu vaka ile ilgili çok garip bir durum söz konusu ve bana çok da yardımcı olmuyorsunuz.
- To San Andres, it's said that very strange things happen there.
- San Andres'a. Söylenene göre orada tuhaf olaylar oluyormuş.
You know, it's very strange, Major Klimi.
Çok tuhaf Binbaşı Klimi.
It's very strange
Çok tuhaf bir his.
With this one it's very strange.
- Oldukça değişik bir kız.
Alex, it's very strange.
Alex, çok garip bu.
It seems very strange that everybody's disappeared inside on a holiday.
Çok garip bir olay, herkes tatilde ortadan kayboldu.
Actually, it's very strange.
Aslında, bu çok garip.
It's very strange, see...
- Çok tuhaf görüyor musunuz?
It's very strange.
Çok ilginç.
Recently I've been feeling... scared, it's very strange.
Son zamanlarda korkmuş çok korkmuş hissediyorum.
Something very strange happened to me, and I don't know if it's true or not but when I went into that woman's apartment the first time
Bana tuhaf bir şey oldu, çok tuhaf... Doğru olup olmadığını bilmiyorum ama... O kadının dairesine girdiğimde, ilk anda...
And this crazy phase is followed by a coma and then, in every case we know, by death. It's very strange.
Ve bu çılgınlık evresini koma takip ediyor ve bildiğimiz her vaka ölümle sonuçlanıyor.
IT WAS ALL VERY STRANGE. I... I JUST DON'T KNOW WHAT TO THINK.
Sıradışı bir hissiniz olmadı mı?
It turns out that there is something very strange about the speed of light.
Görünen o ki ışık hızı çok gizemli bir konu.
Yes, it's very strange
Gerçekten çok tuhaf
It's very strange.
Bu çok garip.
It's all very strange.
Herşey çok tuhaf.
It's all very strange.
Çok garip...
It's very strange. That man...
Çok tuhaf.
It's very weird and it's very strange, just like you.
Bu durum tıpkı senin gibi çok tuhaf ve esrarengiz.
You know, it's very strange.
Biliyor musunuz, bu çok garip.
- It's very strange.
- Bu çok garip.
Yet it was also one man's story... and all the themes of our culture were there... heroism, will, things like that... but when you look back on it, it was very strange.
Her ne kadar sadece bir insanın hikayesi olsa da... kültürümüzün bütün temalarını içeriyordu- - kahramanlık, arzu, bu tür şeyler- - ama dönüp tekrar baktığınızda, gerçekten çok garipti.
- It's very strange.
- Garip tabii ki!
Now, if you don't like heights, climbing a mountain while you're carrying a container with a hang glider inside it might seem like a strange thing to do, especially when the weather starts to get very cold very fast.
Eğer yükseklikten hoşlanmıyorsanız sırtınızda koça bir yamaç paraşütü kutusuyla dağlara tırmanmak size biraz garip görünebilir. Özelliklede hava iyice soğumaya başladığında hem de bütün hızıyla.
It's very strange, but beautiful.
Çok tuhaf ama çok güzel.
You know, it's very strange. I have been in the revenge business so long, now that it's over, I don't know what to do with the rest of my life.
Biliyorsun, bu çok tuhaf o kadar uzun zamandır intikam peşindeydim ki hayatımın geri kalanında ne yapacağımı hiç bilmiyorum.
A taxi driver saw a man run toward your building, not very tall, in a dark overcoat. It's strange, don't you think?
Bir taksi şoförü, bu bloğa doğru kaçan, orta boylu siyah kabanlı birini görmüş.
I think it's very strange how you draw all your comics... loaded with blood and guts.
Bence çizdiğin karikatürlerde bu kadar kan ve iç organın olması çok garip.
It's very strange, and folks are starting to get scared.
Bu çok tuhaf, halk korkmaya başladı.
It's been very strange and very wonderful.
çok garip ve muhteşemdi.
It's very strange after death.
Öldükten sonra böyle olması çok tuhaf.
Yes, it's a very strange fish.
Evet, çok ilginç bir balık.
It's still very strange, because I've done it again and I can't find you in my cards.
Ama bence hala bu durum garip. Tekrar baktım ama kartlarımda sizi göremiyorum.
And besides, it's very strange.
Çok tuhaf biri.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]