English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / It didn't hurt

It didn't hurt traducir turco

627 traducción paralela
It didn't hurt McKay, and it got you in here solid.
McKay'in seni buraya yerleştirmesi onun için zor bir iş değil nede olsa.
That didn't hurt, did it?
Bir şey olmadı, değil mi?
I didn't want to see you hurt but there it is.
Sana karşı neler hissettiğimi söylemek istemiyordum, ama böyle işte.
- Didn't hurt, did it, huh?
- Acitmadi, degil mi?
I'm so sorry you were hurt, but he didn't mean It.
Yaralanmanıza üzüldüm, ama bilerek yapmadı.
It's true I didn't love him and that he hurt me, but why kill him?
Onu sevmiyordum ama yine de çok üzüldüm neden öldürsünler ki?
There. That didn't hurt very much, did it?
İşte, fazla acımadı değil mi?
It's just that I didn't want to hurt Juan.
Juan'ı incitmek istemediğim için.
It didn't hurt at all.
Hiç acımadı.
Anyway, it didn't hurt to have both.
Neyse, ikisini de almanın bir zararı olmadı.
But I didn't mean to hurt anybody and it just happened.
Ben hiç kimseyi incitmek istemedim ama oldu işte.
It didn't hurt.
Acıtmadı.
Well, that didn't hurt so much, did it?
Şey, bu olaydan çok etkilenmedin, değil mi?
I didn't go to hurt you, Johnny, but it's the truth, and I can't change it.
Niyetim seni incitmek değildi, Johnny. Ama gerçek bu ve onu değiştiremem.
That hurt, didn't it?
Acı veriyor değil mi?
- It didn't hurt.
- Acıtmadı.
I did with you and the kids, because it hurt too much, ormaybe I didn't understand howmuch I care foryou.
Seninle ve çocuklarla olan da buydu, çünkü yüreğim yanıyordu. Belki de sizi ne kadar sevdiğimin farkında değildim.
I told her it wouldn't hurt. It didn't.
Acımayacağını söyledim.
I didn't know it hurt to grow.
Büyümenin acı verici olduğunu bilmiyordum.
That hurt, didn't it?
Acıttı, öyle değil mi?
You took a dagger and cut your own finger to show me that it didn't really hurt.
Acımadığını göstermek için hançerinle kendi parmağını kestin.
You didn't hurt anybody tonight but yourself. So I had the chance of a lifetime, and I blew it, so what? All right.
Kendinden başka kimseyi incitmedin.
Now, that didn't hurt too much, did it?
Şimdi bu çok acıtmadı değil mi?
It didn't hurt, really
Aslında acımadı.
I didn't wanna say anything to him because I knew how much it would hurt him.
Ona bir şey söylemek istemedim çünkü onu ne denli inciteceğini biliyordum.
He didn't bring it up because he knew it'd hurt his case.
Bunu öne sürmedi çünkü bunun davasına zarar verebileceğini biliyordu.
No, it didn't hurt.
Hayır, incitmedi.
It didn't hurt anything.
Hiçbir şey zarar görmedi.
It didn't hurt you any.
Seni hiç incitmedim.
If it's so bloody tragic, why didn't you hurt then instead of now?
Eğer bu o kadar trajik ise, niye şimdi değil de o zaman suçluluk duymadın?
- There. That didn't hurt, did it?
- İşte, acımadı değil mi?
But I didn't hurt it, señor.
Fakat ben zarar vermedim, beyefendi.
It didn't hurt Sleeping Beauty or Snow White.
Pamuk Prenses'e de zararı olmamıştı.
It didn't hurt us.
Canımız yanmamıştı.
I didn't know it was going to hurt, so much, being without you.
Sensiz olmanın bu kadar çok acı vereceğini sanmıyordum.
- The ball didn't hurt you? - It didn't touch me, mama.
- Top canını yakmadı, değil mi?
I didn't think it could hurt to go with her this summer.
Bu yaz onunla çıkmamam için bir neden görmedim.
I'd laugh if it didn't hurt so much.
Çok acıtmasa gülerdim.
Hey, now, that didn't hurt too bad, did it?
Bu fazla zorlamadı, değil mi?
It's easy to do, but I didn't mean to hurt your feelings.
Bunu yapmak her ne kadar kolay olsa da kasıtlı değildi.
It's a miracle I didn't hurt myself when I fainted.
Bayıldığım zaman kendimi yaralamamam bir mucize.
Now, that didn't hurt much, did it?
İşte. Çok acıtmadı değil mi?
Well, it's a good thing you didn't get hurt.
Yaralanmamış olman iyi bir şey.
I didn't do it, I wouldn't hurt a fly!
Ben yapmadım, bir karıncayı bile incitemem!
All the boys from the South went to boarding schools It didn't hurt them none
# Tüm güneyli çocuklar, ahşaptan okullara gider, # ve bu onları hiç incitmez...
IT MADE, UH, SYBIL'S THROAT HURT, DIDN'T IT?
Sybil'ın boğazı acıdı, değil mi?
It didn't hurt.
Acımadı.
Yeah, but I didn't use it and I didn't hurt nobody.
Evet ama kullanmadım, kimseye zarar vermedim.
Didn't hurt, did it?
Acımadı değil mi?
I didn't mean to hurt your feelings. Was it something I said?
Böyle bir şey yapmak istemedim.
- Didn't it hurt?
- Acımadı mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]