It ended traducir turco
2,490 traducción paralela
Because it ended up like this?
Bu meseleyi böyle hallettiğim için?
You go back a couple years, in time... That's where it started. That's where it ended a few months ago.
Zamanda birkaç yıl geriye gidersek burası başladığı yer burası da birkaç ay önce bittiği yer.
I'm sorry it ended early.
Erken bittiği için üzgünüm.
Sorry, but it ended up here.
Üzgünüm, buradaki işim bitti.
Michael lived a dangerous life, and it ended in tragedy.
Michael tehlikeli bir hayat sürdü, bir trajediyle noktalandı.
- I was here eating when it ended. - And?
- Onu akşam yemeğinde gördüm.
The way that it ended...
İlişkinin bitme şekli...
Speak, and see it ended quickly.
Konuş, ölümün çabuk olsun.
Did we do this once before and it ended in fisticuffs?
Bunu daha önce de yapmıştık ve sonu yumruklaşmayla bitmemiş miydi?
- We all know how badly it ended between you two when she caught you in bed with Bebe.
Senle, Bebe'yi yatakta bastıktan sonra ilişkinizin ne kadar kötü bittiğini hepimiz biliyoruz.
Yeah, well, for some of us it ended with high school.
Evet, bazılarımız için liseden sonra iş bitti. Bak dostum.
I know it's- - Answer the question. It ended three months ago.
Uzun zaman önce Cevapla 3 ay önce
I-I ended it with him Just like you asked me to, but he keeps calling me.
İstediğin gibi ilişkimizi bitirdim, ama sürekli arayıp duruyor.
It just ended with her victory.
Feyris-tan'ın zaferiyle sona erdi.
And that's how the greatest car chase of all time ended up how it did.
Gelmiş geçmiş en güzel kovalamaca sahnesi bu şekilde yapılmış.
I ended it with Seo Yeon just today.
Bugün Seo Yeon'la ilişkimi bitirdim.
Each time I ended up wondering... if it should've been me instead.
"Benim yerime o mu öldü?" diye düşündüm. "O sahnede ben oynamalıydım."
It has ended now.
Her şey geçti.
It almost ended your life.
Az kalsın hayatın kararıyordu.
Seems like it has ended.
Öyle görünüyor ki, Lee Gyu Won gelmeyecek.
He should have had him in the third round, but Rubicon got lucky with a huge right and ended it.
Üçüncü turda onu devirmeliydi ancak Rubicon şanslı bir sağ vuruşla maçı bitirdi.
It's the only way this ever could have ended.
Ancak bu şekilde bitebilirdi.
It's not ended.
Daha bitmedi.
So ended the great Franklin County Moonshine Conspiracy, as it became known.
Böylece büyük Franklin Kasabası Kaçak İçki Üretimi Komplosu da bilinir hale geldiği için son buldu.
- I... I just ended it.
- Az önce bitirdim.
Ended up down in Fort Lauderdale and uh, back then they used to call it the South Florida shuffle.
Neredeyse Fort Lauderdale'da tükendi. Eskiden oraya Güney Florida denirdi.
And it just sort of ended there.
İşte öyle bir şeyler...!
I must admit I, I sampled it and ended up drinking it all.
İtiraf etmeliyim ki, biraz örnek aldım ve sonuna kadar hepsini içtim.
I was just going through a really weird time, but your dad ended it
Gerçekten tuhaf bir dönemden geçiyordum.
I ended it, Paige.
Bitirdim, Paige.
It all ended well.
Hayırlısı oldu.
I said we were too young, obviously, and he ended it, just like that!
Daha çok genç olduğumuzu söyledim ve ardından bir çırpıda bitiriverdi.
I just went to go see what it was, and I ended up staying up all night reading this great play about you becoming a woman.
Sadece ne olduklarını anlamaya çalışıyordum ve kendimi birden bütün gece bir kadına dönüştüğün o mükemmel oyununu okurken buldum.
At first it was meant for "in-house" publicity but apparently they liked it so much that I ended up on the front cover of the magazine.
- Boğa güreşi mi? - Hayır, Afrika'da. - Tanzanya.
Can't really get anywhere in life without it. That's how I ended up here.
"Eğer sevgilim olursan, hayatımı doldurursun." demek.
And it was exactly that secret that ended up placing Miss. Celia and her daughter in that, let's say, difficult situation.
Ave bu Mrs.Puhn ve kızının Celia dan sakladıkları bir sır bundan dolayı, zor bir durum diyebilirz.
It appears your day has ended a little differently than you expected.
Günün istediğinden daha farklı bitmiş gibi geliyor.
But you ended it.
Ama sen sonlandırdın.
the moment the love ended, while it had just begun
Aşkımız çoktan bitmiş, ayrılma süreci başlamıştı.
I wish it hadn't ended up the way it did.
Keşke böyle bitmeseydi.
- No, because I thought maybe it was a bad idea that I put you guys together for the whole day, because what if you ended up attracted to her?
Yo, çünkü bunun kötü bir fikir olabileceğini düşündüm. Yani tüm gün ikinizi bir arada, yalnız bırakmanın. Ya ona karşı bir çekim hissedersen?
Well one way or another, it's a long story, I ended up seeing a therapist.
- Şey... Uzun hikaye ama bir şekilde bir terapiste gitmeye başladım.
It really hasn't ended yet.
Hala bitmemiş.
Wow, I can't believe it has taken me this many years to realize you ended up with the wrong sister.
Vay canına. Şu ana kadar, yanlış kardeşi aldığını fark edemediğime inanamıyorum.
We had an affair, and it only ended when I got pregnant.
Bir ilişkimiz oldu. Ve ilişkimiz ben hamile kalınca sona erdi.
Which ended even more famously than it began, didn't it?
Bitişi başlangıcından daha meşhur oldu, değil mi?
I ended it.
Sonra ben bitirdim.
When class ended, he crumpled it up and threw it away.
Ders bittiğinde, onu buruşturup attı.
And Patrick was at M.I.T., so when his internship ended at the end of the summer, that was it.
O yüzden yaz sonunda onun stajı bittiğinde bir süre görüşmedik.
That's why you ended it, because he had a tendency towards violence?
İlişkinizi bu yüzden mi bitirdiniz, şiddete eğilimli olduğu için mi?
So I ended it.
O yüzden bitirdim.