It isn't working traducir turco
340 traducción paralela
Oh, no, it isn't working, is it?
Hayır, çalışmıyordu, değil mi?
well, if it is, it isn't working.
Ama tam tersi oluyor.
He's been working on it six weeks, it isn't fixed yet.
Altı hafta oldu, daha onaramadı.
It's really working out for you, isn't it?
İşler senin için çok iyi gidiyor, değil mi?
If it isn't working properly, you can strip the skin off expose the insides find out exactly where the trouble is take out the faulty part and replace it with a new one.
Eğer olması gerektiği gibi çalışmıyorsa içini açıp incelersin sorunun tam olarak nerede olduğunu bulur hatalı parçayı çıkarıp yerine yenisini takarsın.
But it isn't working?
İşe yaramıyor galiba?
- Isn't it in working order?
- Çalışıyor mu?
- Why isn't it working?
- Neden çalışmıyor?
Used to have to do the 100 yards through there and back again, but now we can just sort of open it and... it isn't working as well as it usually does. Ha!
Eskiden 100 metre arkaya koşup geri geliyorduk... ama şimdi kapıyı açıyoruz ve... genelde çalıştığı gibi çalışmıyor.
You said it isn't working.
İşe yaramadığını söylediniz.
TRO Y : It isn't working :
İşe yaramıyor.
It could be his radio isn't working.
Telsizi çalışmıyor olabilir.
It isn't working.
İşe yaramıyor.
You are working. - That's good now, isn't it?
Şu an çalışıyorsan, daha ne istiyorsun?
It isn't working!
Çalışmıyor!
Great to be working isn't it?
Çalışmak çok güzel, değil mi Peg?
We have to face it, Steve. This stuff isn't working.
Kabul etmek zorundayız Steve, bu ürün işe yaramıyor.
What you're working on, it's something bad, isn't it?
Üzerinde çalıştığın, kötü bir şey, değil mi?
It's coming close, what you're working towards, isn't it?
Üzerinde çalıştığın proje sona yaklaşıyor, değil mi?
My card isn't working, it's not opening the door.
- Kartım çalışmıyor. Kapıyı açmıyor.
So... isn't it a little late for you to be working?
Eee... çalışmanız için geç bir saat değil mi?
The machine's working out well, isn't it?
Makine iyi çalışıyor, değil mi?
- It isn't working out that way.
- Öyle de işe yaramadı.
Nick, it's my fault the scene isn't working.
- Nick, sahnenin olmaması benim hatam.
- Why isn't it working out?
- Neden iyi gitmesin ki?
- So far it isn't working.
- Şu ana kadar işe yaramadı.
Well, it isn't working.
Ama yürümüyor. Ara vermem gerekli.
That's working, isn't it?
Çalışma bu, öyle değil mi?
Why isn't it working?
Niçin çalışmıyor?
I guess life isn't working out the way I thought it would.
Sanırım hayatım düşündüğüm gibi ilerlemiyor.
Isn't it lovely to be working with a professional?
Bir profesyonelle çalışmak ne güzel.
Elliott, it isn't working.
Elliott, Olmadı mı? .
No it isn't, boss. Did you ever think... that maybe Robbie was working with Spider-man... and Spidey betrayed him?
- Hayır, belki de değil patron kim bilir, belki Robbie örümcek adamla birlikte çalışıyordu ve örümcek ona ihanet etti.
It was a good idea to try and create temporal shielding, but it isn't working.
Zamansal kalkanları denemek iyi fikirdi ama çalışmıyor.
Maybe it is, who knows? All I know is it isn't working.
Öyle bile olsa işe yaramıyordu.
Isn't it what you were working on?
Annemin ölümünden beri, baş çalışman hâlâ o değil mi?
This thing isn't working as good as it used to.
Bu şey eskisi gibi iyi çalışmıyor.
A dangerous mission- - fine, I'll acknowledge that- - but isn't it more likely to succeed with everyone behind you, working together?
Tehlikeli bir görev- - güzel, iftraf ediyorum- -... ama hep beraber çalışılırsa daha başarılı olacağı muhtemel değil mi?
You're the reason it isn't working.
Senin yüzünden bu hale geldim.
Well, it's working, isn't it?
Peki, işe yarıyor, değil mi?
But if it isn't working... ... you may as well drive me off a cliff. I'm nothing.
Ama iyi çalışmıyorsa uçurumdan atlasam daha iyi.
- It isn't working.
- İşe yaramıyor.
Call me if it isn't working for him.
İşe yaramazsa beni ara.
Well, it isn't working for your son, or this town, or me.
Oğlun için yeterli değil, ya da bu şehir ya da benim için.
then it isn't working. - And I should- - - You- -
İşte bu yüzden...
It's working, isn't it?
İşliyor di mi?
Unless you ´ re your own boss, working for other people is all the same, isn ´ t it?
Kendi kendinin patronu değilsen diğer insanlar için çalışmak hepsi aynı, değil mi?
Well, anyway, I knowthis isn't the best of timing, but I don't think it's working out for us.I think we should start seeing other people....
Neyse, bunun çok iyi bir zamanlama olmadığını biliyorum, ama ilişkimizin yürüdüğünü sanmıyorum. Bence başkalarıyla görüşmeye başlamalıyız.
It isn't working!
Çalışmıyor.
Why isn't it working?
Neden olmuyor?
Nick, you are only going out with sara To make lindsay jealous, And it isn't working.
Nick, Sara'yla sadece Lindsay'i kıskandırmak için çıkıyorsun ve işe yaramıyor.
it isn't 1519
it isn't worth it 21
it isn't real 27
it isn't possible 18
it isn't much 21
it isn't fair 52
it isn't mine 27
it isn't easy 32
it isn't here 19
it isn't safe 35
it isn't worth it 21
it isn't real 27
it isn't possible 18
it isn't much 21
it isn't fair 52
it isn't mine 27
it isn't easy 32
it isn't here 19
it isn't safe 35
it isn't over 20
it isn't me 34
it isn't true 86
it isn't you 23
it isn't funny 18
it isn't enough 18
it isn't like that 22
it isn't your fault 26
it isn't right 41
it isn't that 69
it isn't me 34
it isn't true 86
it isn't you 23
it isn't funny 18
it isn't enough 18
it isn't like that 22
it isn't your fault 26
it isn't right 41
it isn't that 69
working 544
working late 62
working hard 48
working together 81
working on it 161
working girl 21
working out 31
working people 18
working with you 23
working late 62
working hard 48
working together 81
working on it 161
working girl 21
working out 31
working people 18
working with you 23