It just doesn't make any sense traducir turco
151 traducción paralela
It just doesn't make any sense.
Şu anda anlamsız geliyor.
It just doesn't make any sense.
Bu hiç mantıklı değil.
If it doesn't make any sense to discuss it, we'll just forget it.
Bu konuşmanın bir anlamı yoksa, unutalım.
It just doesn't make any sense.
Bu anlamsız.
It just doesn't make any sense.
Çok anlamsız.
Sorry, but it just doesn't make any sense to me.
Kusura bakmayın ama bana anlamlı gelmiyor.
It just doesn't make any sense, Arthur.
Hiç bir manası yok Arthur.
Well, it just doesn't make any sense.
Şey, hiç anlam ifade etmiyor.
It doesn't make any sense. He shot him just because he insulted Mario?
Anlamsız ama, sadece Mario'ya sataştığı için mı vurdu çocuk onu?
It just doesn't make any sense.
Ama bunun anlaşılır bir yanı yok.
It just doesn't make any sense.
Bu hiç mantıklı gelmiyor.
It just doesn't make any goddamn sense.
Bir anlam veremiyorum.
It just doesn't make any sense.
- Herhangi bir anlam veremiyorum.
None of it makes any sense, but when you get right down to it, love just doesn't make a whole lot of sense.
Hiç biri mantıklı değildir ama meselenin özüne indiğinizde, sevginin kendisi de çok mantıklı değildir.
It just doesn't make any sense, and there's Jack, too.
Bu çok mantıksız! Ve biliyorsun ki Jack var.
And it just simply doesn't make any sense to ask the general population to dedicate themselves to this task on every issue.
Haberlerin reklama oranı nedir? Yüzde 60'ı reklam. Bu büyük bir oran gibi görünebilir ama aslında ortalamanın altında.
It just doesn't make any sense.
Hiç anlamıyorum.
It just doesn't make any sense.
Olanlara hiç anlam veremiyorum.
It just doesn't make any sense.
Bu çok anlamsız.
Now, the way he walked away... It just doesn't make any sense.
Bu şekilde ayrılması bana çok mantıksız geliyor.
It just doesn't make any sense.
Bu saçmalık.
I mean, this endless pursuit of the truth, Mulder, it just... it doesn't make any sense to me now.
Sürekli gerçeğin peşine düşme isteğin, Mulder bana hiç mantıklı gelmiyor.
But it just doesn't make any sense to me to sponsor a bowling team unless it wins.
Ama kazanmayan bir takıma sponsor olmam çok anlamsız. O zaman bile heyecanlanmak çok zor.
I'm just saying it doesn't make any sense.
Mantıksız olduğunu söylüyorum.
You know, it just doesn't make any sense, Will.
Hiç inandırıcı değil, Will.
I don't believe it, Dana. It just doesn't make any sense to me.
Ben inanamıyorum, Bunlar bana mantıklı gelmiyor.
It just doesn't make any sense.
Hiç mantıklı değil.
- It just doesn't make any sense.
- Sadece anlayamıyorum.
I mean, the whole thing with the two of us, it just doesn't make any sense.
- Aramızdaki şey tamamen anlamsızdı.
It just doesn't make any sense.
Mantıklı gelmiyor.
It just doesn't make any sense, Dad.
Bunun hiçbir anlamı yok baba.
They take too long. Possible DNA trace, but.... it just doesn't make any sense.
Üstünde DNA kalmıştır ama çok mantıksız.
I'm, I'm sorry. It just doesn't make any sense.
Özür dilerim, mantıksız geliyor da.
It doesn't make any sense if she disposed of the clothes, she's not just gonna forget about the knife.
Çok mantıksız. Elbiselerini atmış olsa bıçağı unutmazdı.
It just doesn't make any sense, just like Gideon said.
Lt herhangi bir anlam ifade etmiyor, sadece Gideon gibi söyledi.
It's like sometimes the world just doesn't make any sense.
Bazen dünya hiç anlamlı gelmiyor.
It just doesn't make any sense.
Hiç anlamlı gelmiyor.
The thing is, it just doesn't make any sense.
Sorun bunların hiçbir anlamının olmaması.
It just doesn't make any sense to me. Derek, I-I don't understand.
Mantıklı gelmiyor, Derek.Anlamıyorum.
It just doesn't make any sense.
Bunun bir anlamı yok.
It just doesn't make any sense.
Hiç mantıklı gelmiyor.
It just doesn't make any sense.
Hiç bir şey ifade etmiyor.
It just doesn't Make any sense to me.
Nasıl oldu hiç anlamadım.
But it just doesn't make any sense.
Ama bunların hiçbiri mantıklı değil.
It just doesn't make any sense to me.
Bana çok anlamsız geliyor.
Nothing. It just doesn't make any sense.
Bu çok mantıksız.
But this stuff coming out of her mouth, it just doesn't make any sense.
Ama ağzından çıkanların hiçbir anlamı yok.
But it just doesn't make any sense. Please help me.
Ama gerçekten yardıma ihtiyacım var.
It just doesn't make any sense.
Çok anlamsız geliyor.
Ok, I understand, but, you know... it just doesn't make any sense, nona.
Tamam, anlıyorum. Ama şey mantıklı değil Nona.
'Cause you look at it and it's just weird, it's jumbled up and hilly and it doesn't make any sense according to most geological activities.
Baktığınızda tuhaf işte. Karmakarışık ve tepelik. Ayrıca, jeolojik etkinliklerin büyük bir kısmıyla açıklanamıyor.