English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ J ] / Jailbirds

Jailbirds traducir turco

27 traducción paralela
- Thieves and jailbirds!
- Hırsızlar, hapishane kuşları!
Are you and his brothers a lot of old jailbirds, then?
- Saygıdeğer mi? Sen, ağabeyleri... -... hapishane kaçkını mısınız?
- A morning for jailbirds to stay in.
- Hapishane kuşlarına göre değil.
Even though we sneaked across the island we had to run out like jailbirds.
Adanın ta öteki ucuna geldiğimiz halde... yine suçlular gibi kaçmak zorunda kaldık.
- were jailbirds.
-... kuşuydular.
These jailbirds look dangerous.
Bu hapishane kuşları tehlikeli duruyor.
Jailbirds.
Hapishane kuşlarını.
Do you realise that ex-convicts and jailbirds are the ones that write all the limericks?
Bu şiirlerin hepsini eski hükümlüler ve hapishane kuşları yazar, biliyor musun?
You mean, I've got two escaped jailbirds right on camera?
Yani şu anda iki kaçak ile kamera önünde duruyorum öyle mi?
You should of heard those knocked-out jailbirds sing
Youshould ofheard those knocked-outjailbirds sing
Ever since those jailbirds took little Nathan, I been thinkin'and I ain't too proud of myself.
Kodes kuşları Nathan'ı aldığından beri düşünüyor ve kendimle öğünemiyorum.
We don't deserve Nathan Junior any more than those jailbirds do.
Nathan Junior'ı kodes kuşlarından daha çok hak ettiğimiz söylenemez.
Your practice, Larry, consists of a couple of wards... of indigent psychotics and jailbirds.
Uzmanlığın, Larry, bir çift sefil psikotik... ve hapishane kuşlarının koğuşlarından oluşuyor.
So people started calling them jailbirds.
Bu yüzden "Mahpus Kuslari" denmeye baslandi.
Two jailbirds sat before the bank, one was smelly, the other stank.
İki hapishane kuşu otururlar bankta, birinin götü boklu, ötekininki osuruklu
Half the guys in this place are jailbirds, I send them out on runs all the time.
Burdaki adamların yarısı hapis kaçkını, Onları sürekli dışarı yolluyorum.
Just a couple of jailbirds.
İki hapis kuşuyuz.
- Flotted jailbirds, rotten to the core, simmering in their own juices.
- Bir sürü ahlaksız, içi öfke dolu mahkum var ortalıkta. Bu insanlar kolay kolay değişmez.
Go, jailbirds!
Yürüyün Hapishane Kuşları!
- Hey, jailbirds. I smuggled in breath mints.
Size mentollü sakız getirdim.
Some jailbirds'wings just can never be clipped.
Bazı hapis kuşlarının kanatları asla bağlanamaz.
I'm not one of your jailbirds, Ryder. Adam Smith.
Ben senin hapishane kuşun değilim Ryder.
- "A flock of jailbirds are we!"
- "Hepimiz hapishane kuşuyuz!"
Well, I thought all jailbirds found God.
Biliyor musun, sonunda bütün hapishane kuşları Tanrı'ya ulaşır.
Welcome to your new home, jailbirds.
Yeni evinize hoş geldiniz hapishane kuşları.
Jailbirds!
Hey!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]