Jameson traducir turco

- Hello, Jameson.

- Merhaba, Jameson.

Oh, hello, Mr. Jameson.

Merhaba, bay Jameson.

- Mr. Jameson.

- Bay Jameson.

I've just been notified that Captain Jameson will be here Thursday.

Yüzbaşı Jameson'ın perşembe günü burada olacağı bildirildi.

If you'd handled it all right, Jameson wouldn't be coming in.

Eğer iyi yapmış olsaydın Jameson geliyor olmazdı.

That's why Jameson's coming in.

Jameson bu yüzden geliyor.

Who is this great man-handler Jameson?

Bu müthiş idareci Jameson kimmiş?

Well, Jameson, there's your new army.

Jameson, işte yeni ordun.

Captain Jameson, this is Lieutenant Druggin.

Yüzbaşı Jameson, bu Vekil Druggin.

Boys, this is Captain Jameson, the new captain of the yard.

Çocuklar, bu Yüzbaşı Jameson, avlunun yeni kaptanı.

Jameson's a swell guy.

Jameson iyi bir adam.

That guy, Jameson, pulling some of that military stuff.

Şu Jameson denen adam askeri şeyleri uyguluyor.

Gentlemen, I'm convinced that Jameson is right.

Beyler, Jameson'ın haklı olduğuna ikna oldum.

All right, Jameson.

Pekala Jameson.

I'd like to speak to Captain Jameson, please.

Yüzbaşı Jameson ile konuşmak istiyorum.

Tell Captain Jameson a lady would like to see him.

Yüzbaşı Jameson'a bir hanımın kendisini görmek istediğini söyleyin.

You think Captain Jameson's swell to you because he thinks you're a great guy?

Sence harika biri olduğun için mi... Yüzbaşı Jameson sana iyi davranıyor?

- Jameson, huh?

- Jameson, öyle mi?

Some day Jameson will go across the bay and he won't come back.

Bir gün Jameson körfezi geçecek ve geri gelmeyecek.

- It's for you, Jameson.

- Seni arıyorlar Jameson.

I'm Jameson, captain of the yards, San Quentin.

Adım Jameson, San Quentin avlu kaptanıyım.

Tell...

Jameson'a...

Tell Jameson I come back.

Jameson'a geri geldiğimi söyleyin.

Uh, Mrs. Jameson's had her baby, sir.

Bayan Jefferson'nın bir bebeği oldu.

It's the old Jameson place!

Eski bir Jameson yeri.

This is theJameson place?

- Jameson'ın yeri burası mı?

I SAW KING JAMESON TRY THAT SAME TRICK

Jameson o mesafenin yarısından ayni gösteriyi denemişti.

[eerie music]

ALACA KARANLIK KUŞAĞI ÇOK YAŞA WALTER JAMESON

PROFESSOR WALTER JAMESON, POPULAR BEYOND WORDS, WHO TALKS OF THE PAST AS IF IT WERE THE PRESENT, WHO CONJURES UP THE DEAD AS IF THEY WERE ALIVE.

Efsunlu saatlere veya yağmurlu, kasvetli gecelere mahsus olmayan bir kabusun 1. perdesinin 1. sahnesini görüyorsunuz.

THE U N ION SOLDI ERS BU RN ED ATLANTA, BUT I ASSURE YOU, THEY TOOK NO PLEASURE IN THEIR WORK.

Profesör Walter Jameson, anlatılamayacak kadar popüler.

WALTER JAMESON HAS ACCESS TO KNOWLEDGE

"O korkunç yangını bizzat başlattı"

MY NAME IS JAMESON.

Korkarım karıştırıyorsunuz.

DON'T PRETEND.

- Adım, Jameson.

I KNOW WHO YOU ARE.

- Profesör Walter Jameson.

Miss Jameson, are you really as pretty as they say you are?

Bayan Jameson, gerçekten de söyledikleri kadar tatlı biri misiniz?

Miss Jameson!

Bayan Jameson!

Miss Jameson?

Bayan Jameson?

Now, you can hate the gunboats and what they represent, Jameson, but you missionaries are only tolerated because we have them.

Gambotları ve temsil ettiklerini sevmeyebilirsin Jameson, ama siz misyonerlerin kabulü bizde gambotlar olmasına bağlı.

And Mr Jameson.

Ve Bay Jameson.

As you may have gathered, Mr Jameson is a missionary. Miss Eckert, too.

Tahmin etmişsinizdir, Bay Jameson ve Bayan Eckert misyoner.

- Mr Jameson dislikes gunboats.

- Bay Jameson gambotlardan hoşlanmaz.

One night, Mr Jameson showed coloured slides in the basement of the church.

Bir gece Bay Jameson, kilisenin bodrum katında renkli saydamlar gösterdi.

Those are the China Light people, but I don't see Jameson.

Bunlar China Light'ten insanlar, ama Jameson'u görmüyorum.

Mr Jameson is in my custody.

Bay Jameson benim gözetimimde.

- Mr Jameson, please.

- Bay Jameson, lütfen.

Oh, well, I think Mr Jameson has them.

Sanırım onlar Bay Jameson'da.

Mr Jameson stood trial in a Chinese court here. He's under sentence of death.

Bay Jameson burada bir Çin mahkemesinde yargılandı.

Mr Jameson says he has them.

Bay Jameson onların kendisinde olduğunu söylüyor.

Mr Jameson.

Bay Jameson.

PROFESSOR WALTER JAMESON.

- Hayır, Tommy.

Where is Jameson?

Jameson nerede?