Jamot traducir turco
24 traducción paralela
Jamot.
- Jamot.
That doesn't mean that Jamot is involved in any of this.
Bu, Jamot'un bu işe bulaştığı anlamına gelmiyor ama.
Mr. President, with respect, Jamot is a trusted member of your inner circle.
Sayın Başkan, bağışlayın ama Jamot, yakın çevrenizdeki en güvenilir insandır.
Mr. Jamot, may I speak with you privately?
Bay Jamot, sizinle özel olarak görüşebilir miyiz?
Jamot denies on the alledged plot against you.
- Hayır, efendim. Jamot size karşı yapılan komployla ilgili bilisi olduğunu reddediyor.
* * Jamot has connections with the extremists?
Jamot'un radikallerle bağlantıları olduğunu biliyorsun.
Apply whatever pressure is necessary to make Jamot talk.
Jamot'un konuşması için ne kadar baskı gerekliyse uygulansın.
* Jamot * as I asked. I don't understand.
İstediğim gibi Jamot'un karısını ve çocuklarını yakalasınlar.
You know your father has had many people arrested, including Jamot.
Baban birçok insanı tutuklattı. Jamot dahil.
Now he's having Jamot's wife and two children detained back home, so they can be used to force him to talk.
Şimdi de Jamot'un karısını ve iki çocuğunu gözaltına aldırıyor. Böylece onu konuşmaya zorlayacaklar.
Jamot, will you excuse us?
- Jamot, bize izin verir misin?
You are a natural leader, Dalia, and you have a superb advisor in Minister Jamot.
Sen doğuştan bir lidersin Dalia ve Bakan Jamot gibi harikulade bir danışmanın var.
President Hassan, apparently, had been kidnapped earlier and then taken to this... Jamot.
Başkan Hassan'ın sabah erken saatlerde kaçırılması ve sonrasında da...
On behalf of my country... you have our deepest sympathy for this terrible tragedy.
Jamot! Tüm ülkem adına söylemeliyim ki bu korkunç trajediyi tüm yüreğimizle hissediyoruz.
Minister Jamot.
- Bakan Jamot.
Jamot, I wasn't aware that you were here.
Jamot, burada olduğunun farkında değildim.
Minister Jamot believes that, that person should be you.
Bakan Jamot, bu kişinin siz olmanız gerektiğini düşünüyor.
You assume too much of me, Jamot.
Benden çok fazla şey bekliyorsunuz, Jamot.
Why did President Taylor and Jamot want to speak with you alone?
Başkan Taylor ve Jamot neden seninle yalnız konuşmak istediler?
Jamot and I have been making progress.
Jamot ve ben ilerleme kaydettik.
My heart is the only reason for not wanting Jamot to talk.
Jamot'un konuşmaması için kendi sebepleri olmalı.
No. Thank you, Jamot.
Hayır, teşekkür ederim Jamot.