Janel traducir turco

Janel Janel

- Jane - Jane

Janel

Jane

- Amariucai Janel!

- Amariucai Janel!

We'll be in touch, Janel.

Seni arayacağız Janel.

I'm Janel Chase.

Ben Janel Chase.

Janel, maybe it's best that you go.

- Janel, gitmen iyi olur.

Janel filled me in on your new patient, mr. Mason.

Janel yeni hastan Bay Mason hakkında bana bilgi verdi.

Janel : Excuse me, dr. Tyler.

Affedersiniz, Dr. Tyler.

I'm janel ramsey, ivan's associate.

Ben Janel Ramsey, Ivan'ın iş arkadaşı.

[clears throat] janel.

- Janel.

Take janel.

- Janel'ı al.

- Janel!

- Janel!

Janel told me about your visit with Mr. Martel.

Janel By Martel'i ziyaretinizden bahsetti.

- Janel didn't tell me you were coming.

- Janel geliyor olduğunu ban söylemedi.

He's a billionaire, Janel.

O bir milyarder, Janel.

Uh, this is janel.

- Bu Janel.

I'm Janel.

Ben Janel.

I spoke with Janel.

Janel ile görüştüm.

Janel feels like it could be worth further study.

Janel'de buna dayanarak işin peşini bırakmak istemiyor.

Zed and Janel are out looking for your ghost right now.

Zed ve Janel senin şu hayaleti araştırıyorlar.

Janel took this photograph with a special camera that records images invisible to the naked eye.

Janel çıplak gözle görülemeyen... fotoğraflar çekebilen makineyle bu fotoğrafı çekti.

Zed, I want you to cross-check Matthew and Kyle's medical charts, search for any similarities, and, Janel...

Zed, Matthew ve Kyle'ın sağlık raporlarına bak bakalım. Benzerlikler üzerine yoğunlaş. Janel sen de...

Have a seat, Janel.

Otur bakalım, Janel.

What's going on, Janel?

Neler dönüyor, Janel?

Zed, call Janel.

Zed, Janel'ara.

Janel, I know you have two PhDs, and you're a very quick learner but...

Janel, iki doktoran ve çabuk öğrendiğini biliyorum ama...

Janel...

Janel...

- Janel...

- Janel...

Janel... Is a colleague.

Janel... bir meslektaş.

I can't say it's been easy, but Janel has been a huge help.

Kolay olduğunu söyleyemem ama Janel'ın büyük yardımı dokundu.

Well, I know he thinks of you like family, Janel.

Ben onun seni ailenin bir ferdi olarak gördüğünü biliyorum, Janel.

Janel, about what happened with us...

Janeli aramızda olanlar...