Jasper traducir turco
1,908 traducción paralela
Here you go, no pulp for Jasper.
Alın bakalım, Jasper'a posasız meyve suyu.
Come on Jasper!
Yapma, Jasper!
Jasper's... training me for... laser tag.
Jasper beni lazer savaşı konusunda.
Lady Laser takes no prisoners in Jasper and Henry's week end adventure. Weekend, what?
Leydi Lazer, Jasperla Henry'nin hafta sonu macerasında kimsenin gözünün yaşına bakmaz.
Wow, Henry Griffin and Jasper Bartlett, psyched to study.
Henry Griffin ve Jasper Bartlett ders çalışmak için yanıp tutuşuyor.
Right, Jasper?
Değil mi Jasper?
Jasper?
Jasper!
I'm telling Jasper because he can be prone to frequent urination.
Jasper'a açıklıyorum çünkü sık sık tuvalete gitme ihtiyacı duyar. - Hey!
Oh, Jasper are you okay?
- Jasper, iyi misin?
Tram Van Horne?
Tram Van Home! Altıncı sınıftaki yarının teknologları dersinde küçük sınıftan arkadaşın. Jasper Bartlett.
Junior computer club!
- Ne? - Bilgisayar sınıfı. - Jasper!
Yeah, that's me Jasper and his purple crayon.
Evet, adım Jasper, bu da mor renkli boya kalemim.
Jasper sometimes you just have to go for it!
Jasper, bazen şansını denemen gerekir.
So, Jasper Quarklett.
Söyle bakalım Jasper Zerrecik!
You can see Jasper's shoe scuff marks from where they were pulling him...
Jasper'ın sürüklenirken ayakkabısının bıraktığı iz görülüyor.
1. Find Jasper 2. Rescue Jasper 3.
Jasper'ı bulacağız.
We find Jasper, see what they're doing with him and what's the best way to get him out.
Jasper'ı bulup ona ne yaptıklarını göreceğiz ve onu kurtarmanın en iyi yolunu bulmaya çalışacağız.
I slipped, and they saw us and now Jasper's probably being tortured because I slipped.
Ayağım kaydı ve bizi gördüler. Şu an belki de ayağım kaydığı için Jaspera işkence ediyorlar.
A lot of good that's done here.
Bunların da faydası olur tabii. Bu adamlarla başa çıkmak için kung fu ya da kuş gibi ötmek yetmez. Jasper haklı.
You listen up, I'm gonna give you one chance to surrender, let Jasper go and turn off all of those computers.
Sende olduğunu biliyorum. Sana teslim olman, Jasper'ı bırakman ve bütün bilgisayarları kapatman için tek bir şans tanıyorum.
It sounds like Jasper's been Jasper-ing them into submission.
Jasper onları Jasperlıklarıyla boyun eğmeye zorluyor.
I need him because if you and your friend don't turn yourselves over to me in the next 5 minutes I'm going to taze Jasper in a very vulnerable place.
Önümüzdeki beş dakika içinde sen ve arkadaşın bana karşı harekete geçmeyin diye tutuyorum.
Jasper for the pamphlet.
Jasper'a karşılık anahtar.
I still don't get it.
Hâlâ anlamıyorum. Ciddi misin, Jasper?
Speaking of water, Jasper, how is the bladder master doing?
Su dedin de, Jasper, mesane ustalığın ne durumda?
No problem Jasper, we're even.
- Önemli değil, Jasper. Ödeştik zaten. - Ödeştik mi?
Besides spiking Jasper's insect spray with lactic acid?
Jasper'ın böcek ilacına laktik asit katmanını dışında mı? Laktik asit mi?
Jasper.
Jasper!
JASPER!
Jasper!
Jasper, one hammer won't re-write anything.
Jasper, tarih bir tek balyozla yeni baştan yazılmaz.
The truth, Jasper, about who stabbed Sven Erickson, wrapped him in burlap and tossed him into a sand pit.
Sven Eriksonn'ı bıçaklayıp çuvala koyduktan sonra çukura atan kişiyle ilgili gerçeği. - Bir şey buldun mu?
And you Jasper despite all the evidence to the contrary.
- Ve sen, Jasper. Hem de aksini gösteren bütün kanıtlara rağmen.
Yes it is. However it wasn't great for Jasper's college fund.
Evet, ama olan Jasper'ın üniversiteye gitmesi için biriktirdiğim paraya oldu.
What?
- Jasper. - Ne?
All that matter Jasper is that no one will ever be certain about who killed Sven Erickson. Accept the jury that sends my dad to death row.
Asıl önemlisi, Jasper, Sven Eriksonn'ı kimin öldürdüğünden kimse tamamen emin olamayacak.
If Jasper hadn't kept badgering me I wouldn't even be here right now.
Jasper sürekli mesaj atıp durmasaydı şu an burada olmayacaktım bile.
It's the parents welcome brunch, you should go with Jasper.
Velileri karşılama kahvaltısı. Jasper'la ikiniz gidin.
Morning Jasper, if you're reading this note or more likely if you're making Henry read it to you, then my alarm clock mysteriously failed to wake me and I was forced to rush to the airport without our usual talk but you boys
"Günaydın Jasper. Bu notu okuyorsan ya da daha büyük bir ihtimalle Henry'ye okutuyorsan..." Hey, bu iyiydi. - En iyisiydi.
Did Henry just invite Smithson High over to your house or am I being tested punked? Jasper said I should branch out.
- Henry bütün Smithson Lisesi'ni sizin evde partiye mi davet etmiş yoksa beni mi işletiyorlar?
No, Jasper said we should go bowling.
- Jasper geniş düşün dedi de. - Hayır.
This is a huge mistake.
Jasper, bowlinge gidelim dedi. Ortada büyük bir yanlışlık var.
Hey Jasper, I saw you're throwing a house party, brash and recycle.
- Jasper. Evinde parti veren bir ikinci sınıf öğrencisi. Cüretkar ve tehlikeli.
Jasper's laptop has Etuning.
- Jasper'ın bilgisayarında çizgi film müzikleri yüklü.
Jasper!
Jasper!
Jasper's shoe.
Jasper'ın ayakkabısı.
Escape with Jasper.
İki : Jasper'ı kurtaracağız. Üç :
Where is Jasper?
Jasper nerede?
What do you expect to find in all this stuff?
- Gerçeği, Jasper.
Yeah, thanks Jasper.
- Evet. Teşekkürler Jasper.
He's a botanist Jasper but angry letters from Erickson to
Adam botanikçi, Jasper.
Oh, hi Jasper.
Selam, Jasper.