English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ J ] / Jervis

Jervis traducir turco

139 traducción paralela
Uh, here we have a portrait of the firstJervis Pendleton... painted by James Abbott McNeill Whistler.
Bu, ilk Jervis Pendleton'ın portresi, bunu James Abbott McNeill Whistler yaptı.
Jervis Pendleton II sat, or stood, as you can see... forJohn Singer Sargent, whose portraits are hung... in every important museum in the world.
Jervis Pendleton II gördüğünüz gibi John Singer Sargent'a poz verdi. Dünyanın tüm önemli müzelerinde, Sargent'ın portreleri vardır.
That, madam, is Jervis Pendleton III. Who, as you can see, has, uh... broken with the family tradition somewhat.
Madam, o Jervis Pendleton III, gördüğünüz gibi aile geleneğini bir şekilde bozdu.
- Aw, Jervis... it's beyond my understanding how a man... who holds the controlling interest in 34 separate corporations... can sit all by himself wasting his time beating these silly tom-toms!
34 farklı şirketi kontrol eden bir adamın, bütün vaktini, tek başına bu aptal davullara vurarak harcamasını anlamıyorum.
Jervis, even you cannot go leaping about from country to country adopting orphans.
Sen bile ülke ülke dolaşıp, yetimleri evlat edinemezsin.
- All right, Jervis, we can try.
- Pekala, deneyebiliriz.
Jervis, have you any idea how easy it is to lose a job at the State Department these days?
Devlet Bakanlığı'nda iş kaybetmek ne kadar kolay, biliyor musun?
- Just a moment, Jervis. I, uh - I think the ambassador fears that if the press hear about this... they might conceivably place a different interpretation... upon your motives, however pure in fact they may be.
Sanırım büyükelçiyi endişelendiren şu, basın bu konuyu öğrenirse, amaçlarını yanlış değerlendirebilirler, her ne kadar saf olursa olsunlar.
- Jervis, your sister-in-law, Gertrude, is on the phone.
- Yengen telefonda.
Yes, Griggs. - Jervis, a person is not a corporation.
- Bir insan, bir şirket değildir.
- No, Jervis, it's much worse than that.
Hayır, durum çok daha beter.
- Jervis, I think you'd better read these letters. - I think I better read'em too.
- Bence bu mektupları okumalısın.
Jervis, this is very peculiar.
Bu işte bir tuhaflık var.
Who else but Linda's UncleJervis?
Linda'nın başka Jervis Amca'sı var mı?
Oh, Jervis, please remember that you're with me and don't leer.
Benimle olduğunu unutma ve yan gözle bakma.
I don't know what wild plans you have, Jervis, but I don't propose to -
Planlarını bilmiyorum ama...
- For heaven's sake, Jervis. That's not Linda.
- Tanrı aşkına, o Linda değil.
- Hello, UncleJervis.
Merhaba, Jervis Amca.
- Oh, you must be UncleJervis.
Jervis Amca olmalısın.
- Did I ever fail to bring it, Jervis?
- Hiç getirmediğim oldu mu?
- I am, of course. Yeah. I'm aware of that, Jervis, but in which incarnation are you sending it?
Peki hangi kimliğinle gönderiyorsun?
UncleJervis or Daddy Longlegs?
Jervis Amca mı, Uzun Bacaklı Baba mı?
Jervis Pendleton, and you can leave off the "uncle," if you don't mind.
Jervis Pendleton, "Amca" yazmasan da olur.
- Yes, Jervis. - Would you come here a moment, please?
- Bir saniye buraya gelir misin?
Hi, Jervis.
Merhaba, Jervis.
- Yeah. Oh. - Jervis, how are you?
- Jervis, nasılsın?
- Well, Jervis, I'll just -
- Affedersin.
- She couldn't come? - No. - Well, as I was saying, Jervis, I'll just be buzzing along.
Dediğim gibi, ben artık kaçayım.
Jervis, you know, it's - It's just beautiful.
Ne kadar güzel.
You know, Jervis. I've worked out your whole past.
Senin bütün geçmişini buldum.
- l - - I was merely inquiring about the price, Jervis.
- Fiyatı öğreniyordum.
I suppose if you're a Pendleton you can make anything happen. - Can't you, Jervis?
Bir Pendleton isen istediğini gerçekleştirebilirsin değil mi?
You know, Jervis, yesterday when I arrived from college... and you looked so stern, and you thought that I should not have come alone -
Dün üniversiteden geldiğimde, çok katı görünüyordun, yalnız gelmemem gerektiğini mi düşündün?
Jervis, it's for you.
Jervis, seni arıyorlar.
- Jervis, you are the most contemptible... deceitful, dishonorable character it has ever been my misfortune to know.
Senin kadar alçak, hilekar biriyle tanışmak benim en büyük şanssızlığım.
Jervis, the last time you accused me of being evil-minded... was when you wanted to bring that young French girl to this country to "educate."
Beni en son art niyetli olmakla suçladığında bir Fransız kızı "eğitim" için buraya getireceğini söyledin.
"Jervis, last night was the most wonderful night of my life."
"Dün gece, hayatımın en güzel gecesiydi."
She must be very attractive, Jervis.
- Çok çekici bir kız olmalı.
But, Jervis, I always stop here.
Ben hep burada kalırım.
Jervis, where are you?
Neredesin?
- No, it's not that. It's that darn UncleJervis of mine.
Sorun bu değil, Jervis Amcam.
My UncleJervis is very strange.
Jervis Amcam çok tuhaf.
Jervis Pendleton in Rio.
Jervis Pendleton, Rio'da.
- Yes, sir. - Now, Jervis, don't be a fool.
- Aptallık etme.
I'm Linda Pendleton, and I want to see my UncleJervis. - Linda.
Ben Linda Pendleton, Jervis Amcamı görmeye geldim.
- Yes, UncleJervis.
- Peki Jervis Amca.
" I'm - I met Linda's UncleJervis.
Linda'nın amcası Jervis'le tanıştım. "
- Coffee now, Jervis?
- Kahve?
Jervis, I was on the terrace.
Demin terastaydım.
She only knows me as Jervis Pendleton, the uncle of her roommate.
O, beni oda arkadaşının amcası Jervis Pendleton olarak tanıyor.
Jervis, if I were you, I'd pull myself together.
Kendine gel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]