Jewish traducir turco
4,885 traducción paralela
If her last name's Mendelson, she's Jewish.
- Soyadı Mendelson'sa Yahudidir.
You're Jewish.
Sen Yahudisin.
Some of the leaders of the attempted revolution were Jewish, a fact which fed anti-Semitic prejudice, particularly amongst many of those on the right of German politics.
Devrim girişiminin liderlerinden bazılarının Yahudi olması Yahudi aleyhtarı önyargıyı arttırdı. Özellikle de sağ görüşlü Alman politikacılar arasında.
And on 1st April 1933, with Hitler's approval, the Nazis held a boycott of Jewish shops and businesses that lasted one day.
1 Nisan 1933'de Hitler'in onayıyla Naziler Yahudi dükkanlarına ve iş yerlerine boykot başlattılar.
Less than 1 % of Germans were Jewish, and few dared to now claim they were Communists.
Almanların % 1 inden azı Yahudiydi. Komünist olduğunu söylemeye cesaret eden kişi sayısı daha da azdı.
Must be the one Christmas song not written by a Jewish guy.
Bir Yahudi'nin yazmadığı tek yılbaşı şarkısı galiba.
He wanted plans drawn up to invade the Soviet Union - a country which in his warped view of the world was led by Jewish / Bolshevik criminals.
Sovyetler Birliği'ni işgal etmek istediğini söyledi. Sapkın dünya görüşünde Yahudi ve Bolşevik suçluların evi olan ülke.
There's an interesting example from the SS of a man who is helping to dispose, as they put it, of some Jewish children.
Bir SS üyesinin, bazı Yahudi çocukları, onların deyimiyle, imha etmesine yardım ettiği ilginç bir örnek var.
Around ten per cent of the population of Vienna was Jewish, with many Jews concentrated in this area in the north of the city.
Viyana halkının yaklaşık yüzde onu Yahudiydi. Yahudilerin çoğu ülkenin kuzey bölgesine taşındı.
" we will bring the Jewish question to its total solution.
Yahudi sorununa tam bir çözüm getireceğiz.
I'm half Jewish.
Yarı Yahudi'yim.
Now, Sidney's Jewish, too, and he's just like family.
Sidney de Yahudi'dir. Aileden biri gibidir.
Probably from a Jewish village... Indicated by these Hebrew inscriptions.
Muhtemelen, bu İbranice yazılardan da görüldüğü gibi bir Yahudi köyünden geliyor.
Not that it matters, since every Jew is a bit of an Arab and no Arab can deny he's a bit Jewish.
Önemli de değil zaten, çünkü her Yahudi biraz Arap'tır ve hiçbir Arap biraz Yahudi olduğunu inkâr edemez.
You're Jewish, right?
Sen Yahudisin, değil mi?
Did you know I've never done it with someone who was Jewish before?
Yahudi biriyle daha önce hiç sevişmemiştim, biliyor musun?
I tend to associate it with Jewish people... and we don't have many Jewish people in Europe anymore... because of the... trouble.
Bunu Yahudilerle ilişkilendiriyorum ve Avrupa'da çok fazla Yahudi yok artık o sorun yüzünden.
- [Max] Good Jewish guy.
- İyi bir Yahudi.
[Jack] There use to be a show business Jewish temple.
O zamanlar gösteri sergilenen bir sinagog vardı.
- "The dog is Jewish..." - [Max] Okay.
- Sahibi "Köpek Yahudi..." der. - Tamam.
He said the person with the highest risk would be a nun living in a cold climate, who was overweight, who ate red meat, who was breast fed, whose mother and sister had premenopausal breast cancer, and who was Ashkenazi Jewish.
O en yüksek riskte olan kişinin soğuk iklimde yaşayan, kilolu, kırmızı et yiyen bebek emziren, annesi veya kız kardeşi menopoz öncesi meme kanseri olan bir rahibe ve polonyalı bir yahudi olmalıydı.
And a nice Jewish kid like you knows all this because?
Ve senin gibi iyi bir yahudi tüm bunları nereden biliyor?
I mean, I might be Jewish, but my religion is hip-hop.
Yani, belki Yahudi olabilirim, ama dinim hip-hop.
You're Jewish and a b-boy.
Yahudisin ve break dansçısısın.
Listen, man, just'cause we're both Jewish doesn't mean we're best friends.
Dinle dostum, ikimizin de yahudi olması, kanka olduğumuz anlamına gelmiyor.
We could have as easily gone to a Jewish synagogue or a Shinto Temple.
Bir Yahudi sinagoguna da, Shinto Tapınağı'na da kolaylıkla gidebiliriz.
His mother was Catholic - her name was Marie, which she changed to Miriam to be accepted by her husband's Jewish family.
Annesi Katolikti. Adı da Marie idi. Lakin eşinin Yahudi ailesine katılmak için adını Miriam yaptı.
When Salinger brought Sylvia home to his parents'house, she walked into this Jewish household with a Nazi Party affiliation.
Salinger, Sylvia'yı ailesinin yanına getirdiğinde kadın bir Nazi üyesi olarak Yahudi bir eve gelin gelmişti.
He was one of that group of a half-dozen Jewish immigrants who realised early on that there was not only a lot of money to be made in the movie industry but that there was a budding art form there.
Daha işin başlarında sinema sektöründe sadece kazanılacak çok para olduğunu değil aynı zamanda bunun yeni bir sanat tarzı olduğuna da anlayan yarım düzine Yahudi göçmenlerdendi.
I'm gonna like not be able to get buried in a Jewish cemetery or...
Damgayı yersemd Yahudi mezarlığına gömülemem ben.
Damn Teddy's got a nose that's bigger than this whole damn truck and he ain't Jewish.
Teddy'nin burnu bu arabadan büyük, ama o Yahudi değil.
7th avenue, new york, there's a statue, a little old jewish guy, yarmulke, bent over a sewing machine.
New York'da, 7. caddede bir heykel var ihtiyar bir Yahudi, kafasında kipası dikiş makinesine yaslanmış.
Some wretched, stunted jewish kid, a poor kid, who could have, over the years, any fucking woman I wanted... Oh, I'm gonna throw my life away for her.
Sefil, bodur Yahudi çocuk, zavallı bir çocuk yıllar boyunca istediğim herkesi becerdim niye onun için hayatımı mahvedeyim.
You Jewish yap, stand up, when a Soviet officer is in front of you!
Sen Yahudi havlama, ayağa kalk, bir Sovyet subayı önündesin!
We got a Jewish family, a Muslim family, there's a family from India.
Yahudi, Müslüman bir ailemiz var. Hindistandan da bir aile var.
That's Jewish / Buddhist.
Yani Yahudi ve budist.
It's Jewish.
Yahudi ismi.
Mm-hmm. It's a Jewish cake.
Evet, Yahudi pastası.
It funny because he's Jewish.
Komik çünkü o Yahudi.
Which hakim Ibn Sina and his Jewish student cut open... especially for this purpose.
Bunu Hekim İbni Sina ve Yahudi öğrencisi kesip açtılar... - --- 01 : 58 : 34,072 - - 01 : 58 : 36,033... özellikle bu amaç için.
The Jewish community does not deserve your wrath.
Yahudi topluluğu öfkenizi hak etmiyor.
- Are you Jewish?
- Sen Yahudi misin?
I am neither Jewish or virgin.
Yahudi ya da bakire de değilim.
Our beach club used to have a Jewish Day.
- Kulüpte bir Yahudi günü kutlanırdı.
He went to work on constructing a seminar, much of which he borrowed from his brief stint as a Jewish-y guru while in prison. Now's your chance to own the entire
Sonra seminerini hazırlamaya başladı, bunun temelini de hapishanede Yahudi gurusu olduğunda atmıştı.
That's a Jewish surname.
Bu bir Yahudi soyadı.
But they didn't, so now I'm Jewish.
Ama yapmadılar, bu yüzden şimdi Yahudi'yim.
I'm Jewish.
Ben Yahudi'yim.
Excuse me, Billy, but you're the one who's Jewish.
Affedersin, Billy, ama Yahudi olan sensin.
she is Jewish.
O kız Yahudi.
He has nice Jewish robes.
Sana uygun bir fiyata verir.