Jigger traducir turco
29 traducción paralela
Let me turn the little do-jigger on.
Şu aleti açayım hele.
And water comes down out of that little jigger up there.
O zımbırtıdan su akıyor.
If that's your attitude, I'll have to drown my sorrows with a jigger of rye.
Bana karşı tavrın bu olacaksa, acımı, bir kadeh viski ile bastırmak zorunda kalacağım.
One little jigger of dreams.
Tek bir kadeh iç.
How about a jigger of poison with a hemlock chaser?
Baldıran içkisiyle bir fincan zehir iyi gider mi dersin?
Just before you go to bed, put three tranquillisers in a jigger of brandy.
Uyumadan önce, bir konyak kadehine üç sakinleştirici at, tamamdır.
A jigger of white rum.
Bir ölçek beyaz rom.
Hey, buddy. It's none of my business, but if that's your orange Mustang out in the parking lot, there's a couple cops trying to jigger the lock.
Beni ilgilendirmez ama, eğer otoparktaki Mustang seninse... kilidi açmaya çalışan iki polis var.
Next time put a little alcohol in it. It has three shots of rum, a jigger of bourbon and a little crème de cassis for flavor.
Flanders, bir dahaki sefere içine biraz alkol koymaya ne dersin içerisinde üç ölçü rom, biraz burbon ve birazda tat vermesi için crème de cassis var gerçekten mi?
She's working her way through a jigger of rye.
Bir şişe viskiyi bitirmek üzere.
Jigger?
Jigger?
I'm keeping my eye on this seismo-jigger.
Ben gözümü şu sismograftan ayırmak istemiyorum.
Oh, that's for sure. That's a jigger. Help you keep it under the wind.
Bu alet rüzgarda işine yarar.
When I was in bartending school, I thought I had the world by the jigger.
Barmenlik okulundayken dünya avuçlarımın içinde sanıyordum.
I want you to get down to Hungry Horse Road, and I want you to nail Jigger, do you understand?
Hungry Horse yoluna gitmenizi istiyorum... anladınız mı?
I think Jigger's asleep.
Sanırım Jigger uyumuş.
If money's a problem, I believe I can jigger a discount.
Eğer sorun paraysa, elbette sana bir indirim yapabilirim.
Who's the jigger boss here?
Buradaki patron kim?
Why don't you just jigger off?
- Ben de neymişim? - Devol git be.
Jigger off?
- Devol mu?
You what? - What does that mean - jigger?
- Devol ne demek?
Gonna have to re-jigger the formula bit though.
Üstelik formülden bir ölçek daha aldı.
I also love the neck of the jigger.
Ben de dokunmasını seviyorum.
It's called a "jigger." It's an electric prod.
Elektrik veren bir alet.
We have photos of you using a jigger.
Şok aleti kullandığını gösteren resimler var.
A jigger for me and lemonade for the lady.
Bana bir tane daha getir, hanımefendiye de limonata.
The snack and jigger amount to...
Çerez ve içecekler şu kadar tutuyor.
Or a giant having a jigger in the bluebells.
Ya da pireli bir dev.
Jim needs you for the pyro... technical-whatever-ma-jigger.
Jim'in şu pyro zımbırtısı için sana ihtiyacı var.