Joneses traducir turco
63 traducción paralela
- Do you belong to the Salem Joneses or New Bedford Joneses?
Salem Joneslardan mı yoksa New Bedford Joneslardan mısın?
There are a lot of Joneses, ain't there?
Bir sürü Jones var, değil mi?
We were white-collar poor, middle-class poor, the kind of people who can't quite keep up with the Joneses and die a little every day because they can't.
Beyaz yakalı, burjuva fakirleriydik komşularıyla hiç aşık atamadığından her gün için için ölen insanlardık.
There'll always be Joneses with a little more.
Karşına her zaman aşık atacak başkaları çıkar.
Our whole life was devoted to keeping up with the Joneses.
Tüm hayatımızı başkalarına uyum sağlamak için çabalamaya adamıştık.
The LaPortes, the Joneses and Wally, so far.
Şimdilik sadece LaPorteler, Jonesler ve Wally.
- You like the Joneses?
- Jonesleri sevdin mi?
There are four more Joneses in C Company.
C Takımında 4 Jones daha var.
I could find the names of all BMW sales checking on all the Joneses, then visiting them.
Son beş yılda BMW alanların adlarını bulabilirim. Bütün Jones'ları bulup ziyaret edebilirim. Ya da...
I start to jones for him the way he joneses for rock.
Ona tutkuyla bağlıydım o ise Rock tutkunuydu.
Directed by Pierre Duflot, and hosted by Lucien Jeunesse.
Yöneten Pierre Duflot, sunan Lucien Joneses.
You ever hear the expression - Keeping up with the Joneses?
Hiç "Jones ailesiyle aşık atmak" diye bir deyim duydun mu?
But it's the wolf part that joneses you.
Ama senin için önemli olan "kurt" olması.
In suburbia, it means keeping up with the Joneses.
Banliyö da, Jonese'lara yetişebilmektir.
In order to keep up with the Joneses, I've decided to lend my talent to reality television.
Komşularıma ayak uydurmak için canlı yayında yeteneklerimi sizlere sunmaya karar verdim.
One, to keep up with the Joneses.
Bir, Joneses'e ayak uydurmak için.
This is about outdoing the joneses.
Başkalarına fiyaka yapmak.
That'll keep up with his joneses.
Bu isteğini tatmin eder.
Just to keep up with the Joneses.
Sadece Joneses ile arayı bozmamak için.
I spoke to a neighbour and she talked about them as if they were the Joneses living next door all these years.
Komşularıyla konuştum ve onlardan bunca yıldır yan evde yaşayan bir komşu gibi bahsetti.
And there's a growing weariness of having to hold up the global economy having to sort of keep up with the Joneses.
Ve küresel ekonomiye tutunmak için büyüyen bir yorgunluğumuz var.
The joneses.
Oh! Joneslar.
As the current champion, the joneses have the right to choose the games for tonight.
şimdiki şampiyon olarak, Joneslar bu geceki oyunları seçme hakkına sahipler.
I've made my appearance, I've met all the joneses, and I've kept up with them.
Ortalıkta göründüm, tüm Jones ailesi ile tanıştım ve... muhabbet ettim.
I bet you're on first name terms with them Armstrong-Joneses?
İddiasına varım Armstrong-Joneses arasındaki ilk isimle çıkmışsındır.
She said that we were the Indiana Joneses. We ran up this hill, looking for treasure, and we came down with this leather pouch full of... I mean, I don't know what.
Bizim Indiana Jones olduğumuzu söyledi, hazine bulmak için tepeye tırmanmıştık,... ve aşağıya, bir deri kese dolusu yani, ne olduğunu bilmediğim taş, tüy ve çerçöple döndük.
So you just crashed there? The Joneses didn't drug you or kidnap you?
Yani Joneslar sana ilaç verip, seni zorla alıkoymadılar?
And where are the Joneses taking the kids for break?
Jones'lar çocukları tatilde nereye götürüyor acaba?
They're showing all four indiana joneses at the vista.
Vista'da dört Indiana Jones'u da gösterecekler.
Never try to keep up with the Joneses.
Joneslar'la asla boy ölçüşme.
We made great money, kept up with the Joneses... but we forgot what was important.
İyi para kazandık, işimizde ilerledik. Ama neyin önemli olduğunu unuttuk.
Our marriage started to fall apart. Joneses...
Evliliğimiz dağılmaya başlamıştı.
I don't buy that our three young Indiana Joneses just stumbled into it for a school project.
Ben almayım bizim 3 genç indiana jones varken Bir okul projesinde başarısız oldum
Table for the Joneses?
Jones'lar için masa hazır.
Last call for the Joneses!
Jones'lar için son çağrı!
We're the Joneses, the two of us.
Jones'lar biziz, ikimiz.
We're the Joneses. We're the... Joneses.
Jones'lar biziz.
We just - - we need to get back to the Joneses'- -
Biz sadece... Jones'ların evine, yani benim evime dönmemiz...
We know you aren't the joneses.
Jones'lar olmadığınızı biliyoruz.
You know, the Joneses may have gotten made, but they had no idea what they were getting themselves into.
Jones'lar belki bu görevdeler ama kendilerini neye bulaştırdıklarının farkında değillermiş.
They're supposed to be a cheap-and-cheerful way of embarrassing the Ruperts and the Joneses in their Ferraris, but this is as near as makes no difference ã50,000, and with all that turbo lag, all you're going to embarrass really is... yourself.
Ferrari'lerinin içinde oturan Rupert'ları ya da Jones'ları rezil etmenin ucuz ve eğlenceli bir şekli olması lazım. Ama bu, neredeyse hiç fark yaratmıyor. 50 bin sterlin. O kadar turbo gecikmesiyle utandıracağınız tek şey, kendiniz olur.
You had to keep up with the Joneses or fall behind.
Ya rakiplerine ayak uyduracak ya da geride kalacaktın.
It's almost as if the Mr. Jones mythos has a life of its own, constantly striving to survive by feeding on our imaginations and in the process occasionally transforming people into additional Mr. Joneses.
Mr.Jones efsanesi neredeyse bir efsane kendine has bir yaşam, sürekli bizim hayal gücümüzden beslenerek hayatta kalan ve bu süreçte insanları dönüştürüyor diğer Mr. Jones'lara
Give it up for the joneses!
Joneslara bir alkış!
I loved the Joneses, but they had their problems.
Jonesları çok severdim ama onların da sorunları vardı tabii.
We're the Joneses!
Jones çifti!
Have you ever seen a couple move into a neighborhood so nicely as the Joneses?
Hiç bir yere Joneslar kadar... çabuk uyum sağlayan bir çift görmüş müydün?
You know, if the Joneses seem a little bit more affectionate than we do, it's because they haven't had to mute their passions the way we have'cause the kids have been around.
Bizden daha sevecen görünmelerinin sebebi de... bizim gibi çocukları olmadığı için yıllardır tutkularını... bastırmak zorunda kalmamaları.
And take it from me, somebody who has had 16 years of human resource experience, that the Joneses are perfectly nice, normal, everyday people.
Ama bana inan. 16 yıllık insan kaynakları tecrübem var. Joneslar çok hoş, sıradan yurdum insanı.
Remember I told you something was off about the Joneses?
Sana Joneslarda bir tuhaflık var demiştim.
The point is, the Joneses are not who they say they are.
Kısaca, Joneslar iddia ettikleri insanlar değiller.