Joséphine traducir turco
790 traducción paralela
That is why he wants to take me on the trip with him.
Josephine.
One hour later, Josephine reappeared, dressed as an elegant small middle-class person.
Bir saat sonra, Josephine küçük bir burjuva hanımefendisi kılığında yeniden görünür.
Mister Martialle, representative of the house Kessler and Barru, wine merchants in Bercy, and the lover of Josephine.
Mösyö Martialle, Kessler ve Barru şirketinin temsilcisi Bercy'deki şarap tüccarlarından ve Josephine'in sevgilisi.
In search of Josephine, Juve and Fandor continued their inquiry in nightclubs on Montmartre.
Josephine'i aramakta olan Juve ve Fandor araştırmalarını Montmartre'nin gece kulüplerinde devam ettiriyordu.
The mouse Josephine
Fare Josephine...
"I think that Josephine need a cognac!"
"Galiba Josephine'in bir konyağa ihtiyacı var!"
You and Josephine Baker?
Sen ve Josephine Baker mi?
"Josephine Joseph, half-woman, half-man."
"Josephine Joseph, yarı kadın, yarı erkek."
You dropped your lipstick, Josephine.
Rujunu düşürmüşsün Josephine.
Now, you stay here, Josephine, go on, till I go and see who it is.
Sen burada bekle, Josephine, hadi, ben kimmiş bakıp geleyim.
Here's to you, Josephine.
Şerefine Josephine.
You're a jolly old girl Josephine
Sen neşeli yaşlı bir kızsın Josephine.
- Sure... Josephine?
- Josephine'e mi?
- Josephine again?
- Yine Josephine'e mi?
- Yeah, Josephine.
- Evet, Josephine'e.
She'll just have to wait.
Pekala, Josephine beklesin! Emrinizdeyim yüzbaşım.
Napoleon and Josephine.
Napoleon ile Josephine'e.
There you go again, Josephine.
Yine başladın, Josephine.
- Well, we've got to eat anyway. And stop calling me Josephine.
Zaten yemek yiyeceğiz.
- [Both Laughing]
Bana Josephine demeyi de bırak.
- Napoleon and Josephine.
- Napoleon ve Josephine.
Josephine.
Josephine.
And we'll all live happily ever after, you and Josephine and me.
Böylece sonsuza dek mutlu yaşarız, sen, Josephine ve ben.
Her name was Josephine It wasn't her fault
Adı Josèphine idi. Ama olanlar onun hatası değildi.
Suddenly Josephine shouted
Birden Josèphine bağırmaya başladı.
Where's the- - [Men]? Come, Josephine in my flying machine? ?
Merhaba- - Karşınızda Bay Reid.
? ? Come, Josephine in my flying machine?
Evet?
And Josephine's bed here.
Josephine'nin yatak buraya gelir.
Josephine!
Josephine!
Josephine, you haven't forgotten my red wine?
Josephine, benim kırmızı şarabımı unutmadın ya?
It's short for Josephine.
Josephine'in kısaltılmışı.
Josephine?
Josephine!
We call ourselves Josephine and Geraldine.
İsimlerimiz de Josephine ile Geraldine.
Josephine and Geraldine...
Josephine ile Geraldine.
My name is Josephine, and this was your idea in the first place.
Adım Josephine ve bu en başında senin fikrindi.
My name is Josephine.
Benim adım Josephine.
- Good night, Josephine.
- İyi geceler, Josephine.
Not even Josephine.
Josephine'e bile.
You heard Josephine.
Josephine'i duydunuz.
- Josephine, over here before it melts.
- Josephine, erimeden buraya gel.
- Maybe you'll meet one too, Josephine.
- Belki sen de birini bulursun.
Josephine and Daphne are in 41 3.
Josephine ve Daphne, 413'e.
- How about you, Josephine?
- Ya sen, Josephine?
- l can't wait to tell Josephine.
- Josephine'e söylemek istiyorum.
- Yeah, Josephine... I can't wait to see her face.
- Evet, Josephine... Yüzünü görmek istiyorum.
- Believe it or not, Josephine predicted it. - Yes.
- İnan, inanma Josephine bunu bildi.
- Josephine.
- Josephine.
What do you think, Josephine?
Ne düşünüyorsun, Josephine?
Not tonight, Josephine.
Bu gece olmaz, Josephine.
Josephine, just imagine.
Josephine, bir düşünsene.
- Poor Josephine.
- Zavallı Josephine.