English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ J ] / Jumps

Jumps traducir turco

1,325 traducción paralela
He jumps in. He's floating.
O üzgün, çok üzgün.
The other'll make sure she doesn't panic when she jumps.
Diğerimiz de atladığında kızın panik yapmamasını sağlar.
Like when Neo jumps off the skyscraper...
Neo'nun gökdeIenden atIaması ve...
From the time he jumps to when he hits the ground is one shot.
Atlayışından yere çarpışına kadar bir çekim.
- Harper, tell the courier we're still at least five jumps away.
- Harper, bizim, hala en az olduğumuzu haberciye söyler Beş, uzaktan atlar.
Well, we've got three jumps and some sub-light haulings, so I'd say, couple of hours, at least.
Peki, üç zıplamamız var sonra dediğim gibi, bir kaç saat ve en sonunda.
Then that monster jumps out of the freezer and you're all brave.
Sonra o canavar soğutucudan fırladı ve sen çok cesurdun. "Fred, dikkat et!" dedin.
No hoops, no jumps.
Bağırma yok, sıçrama yok.
How will this protect us from time jumps?
Bu bizi zaman atlamalarından nasıl koruyacak?
Jumps in the front and takes off.
Öne geçiyor ve gazlıyor.
i'm not saying he's fat but when he jumps in the air, he gats stuck.
Şişman olduğunu söylemiyorum Ama havaya zıpladığı zaman, şişiyor.
Walk in there and this thing just jumps at me.
Senin için peynirli sandviçim var. Küçük serseri.
Unless he jumps up and does something mystical in the next ten minutes, we're releasing him.
Şimdi adam önümüzdeki on dakika içinde ya harekete geçip gizemli bir şey yapacak, ya da onu serbest bırakacağız.
It body-jumps from man to man.
İnsandan insana bulaşıyor.
But then she just... jumps the fence...,... lands on the back of this crazy-ass like, horse...
Ve sonra... Çitlere zıpladı. Deli gibi etrafta atlara baktı...
He jumps up there.
Oraya zıplayabiliyor.
Ten jumps, no waiting.
On sinirlilik, hiçbir bekleme yok.
Five more jumps. Five more jumps, Sparky!
Fazladan beş tane sinir denemesi Fazladan beş tane sinirlilik testi Sparky!
When you said... I'm an actor-singer who jumps from one relationship to another it made me realize... You didn't say dancer
İlişkiden ilişkiye koşuşturan bir oyuncu-şarkıcı olduğumu söylediğinde fark ettim ki dansçı demedin.
Then he jumps off and dies because you're a pussy.
Sonra da aşağı atlayarak öldü, çünkü sen bir salaksın.
Sergeant Major Plumley made all four combat jumps in the 82nd Airborne during World War II.
Başçavuş Plumley, İkinci dünya savaşı boyunca... 82. hava gücünün dört hava indirmesini de yaptı.
The flower seller makes a hole in the ice and jumps into the water.
Çiçek satıcısı buza bir delik açtı ve suyun içine atladı.
I jump up, Granddad jumps back.
Büyük baba atlayacak.
It starts here, and it jumps...
Buradan başlıyor...
What - the hadji throws a bone, and the dog in the breeches jumps for it?
Hacı gelmiş sokak köpeğine... kemik atıyor, hemen atlasın diye?
- Small jumps.
- Küçük atlayışlar.
Is it just me or is there some kind of pattern to these jumps.
Bana mı öyle geliyor yoksa sıçramalarda bir düzen mi var?
I've almost got it figured out, it's an inverse curve the faster we try to move toward our goal the more radical the jumps in time and space get.
Neredeyse çözmek üzereyim. Ters bir eğri halinde. Amacımıza ulaşmak için ne kadar hızlı hareket edersek zaman ve uzayda daha radikal sıçramalar yapıyoruz.
Some of those jumps were....
O sıçramaları yok mu...
Instead, he jumps back into his cab.
Ama yine arabaya bindi.
Maybe she's hiding from her controlling, lunatic sister who jumps on a plane the minute she doesn't answer the phone.
Belki telefonu açmadı diye hemen uçağa binen kontrol manyağı ablasından saklanıyor.
- What if she jumps out of the bassinet?
- Ama ya yatağından dışarı atlarsa?
The baby, seeing this, jumps across the apartment to the mighty bird's aid.
Bunu gören bebek, kuşa yardım için dairenin diğer tarafına atladı.
[Laughing] He, he did not. This boy jumps under his seat. He's kissin'peanut shells for the rest of the 4th quarter.
- Ve bu adam koltuğunun altına saklandı.Dördüncü çeyreğin kalanını fıstık kabuklarının arasında geçirdi.
Keeps trying to hit on Sheila over there. Suddenly he jumps up on the stage and starts doing the hump dance with her.
Sheila'ya asıldı sonra birden sahneye atlayıp, onunla dans etmeye başladı.
Okay. So from the crime scene, he jumps on the West Side Highway.
Yani olay yerinden ayrılıp, batı yakası otobanına çıktı.
Along comes Daniel, Starkey jumps out, does the deed.
Daniel gelince Starkey ortaya çıkmıştır ve işini halletmiştir.
Yeah, you know, After everyone jumps out of the woodwork and screams "surprise"?
- Herkes saklandığı yerden çıkıp "Sürpriz!" diye bağırdıktan sonrası için?
If you're a criminal, even if you aren't afraid of Starsky, if a Hutch puppet jumps out at you, "Freeze, sucker!" you're done for.
Bir suçluysan bile Starky'den korkmazsın. Sana maymunluklar yapan bir kukla olsa "Dur orda, pislik!" deseydi. - Bitirdin bunu.
I bet he jumps outta the shower in the morning and does this...
Eminin sabahları duştan çıkar çıkmaz aynen şöyle...
Ever larger flaps of skin between their fingers helped to extend those jumps, until eventually they could fly.
Parmakları arasındaki deri perdeler giderek gelişerek o atlayışların menzilini arttırmış ve sonunda uçmayı başarmışlardı.
The Raptor was designed to make short jumps ahead of the fleet, scout for enemy ships, then jump back and report.
Raptorlar filonun önünde kısa sıçramalar yapmak üzere tasarlanmıştır. Düşman gemilerin keşfini yaparlar. Sonra geri atlayıp, rapor verirler.
It comes down to meet you. It jumps in your hand.
Seni tatmin etmek için elini kışkırtmaya çalışıyor.
Moves forward, eavdes, jumps and basket. The excitement is mounting, the applause is getting louder... and the scoreboard ticks on. The match begins again.
... topu sürdü, dönüp sıçradı ve basket heyecan artıyor, büyük alkış kopuyor ve Skor tabelası işliyor maç tekrar başladı.
The ball is with the Kasauli Tigers... Raj Saxena gets hold of the ball and... Rohit Mehra knocks it out the danger area, passes it to a team member... he once again takes charge of the ball, advances towards the basket... he jumps up and this is the third basket!
top, Kasauli kaplanlarında Raj Saxena, atışını yaptı ama, Rohit Mehra topu çember üstünde çelip, bunu takım arkadaşına pas yaptı topu tekrar kaptı ve potaya doğru sürdü sıçradı ve attığı üçüncü basket oldu!
IfTim even hears the word "baby," he jumps on top of me.
hatta Tim bir "bebek" kelimesi duysa bile benim tepeme çıkar.
- He jumps, he drowns.
- Atlarsa boğulur, atlamazsa...
Every morning at 5 : 00 The farmer jumps out of bed
Every morning at 5 : 00 The farmer jumps out of bed
The Raptor was designed to make short jumps ahead of the fleet... scout for enemy ships, then jump back and report.
Yırtıcılar, filonun önüne sıçrama ve düşman gemilerini belirlemek için tasarlanmıştır.
Then, Restil jumps up on a table, and he's like...
Sonra Restil bir masanın üstüne çıktı ve bağırdı...
He jumps...
Zıplıyor...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]