Juul traducir turco
74 traducción paralela
Torben, Kasper Juhl speaking.
Torben, ben Kasper Juul.
- Kasper Juhl.
- Kasper Juul.
Looking desperate, Juul ls the opening speech giving you trouble?
Sıkıntılı gibisin Juul. Açılış konuşması seni zorluyor mu?
Torben. lt's Kasper Juul
Merhaba Torben. Ben Kasper Juul.
Your dad's name is Peter Juul.
Babanın adı Peter Juul.
There's no Peter Juul working for Eurocopter.
Eurocopter'da Peter Juul adında kimse çalışmıyor.
Kasper Juul, welcome.
- Kasper Juul, hoş geldiniz. - Teşekkürler.
I have a meeting with the PM.
- Kasper Juul. Başbakan'la görüşeceğim.
Kasper Juul.
- Kasper Juul.
We get the PM, if she makes a statement.
Kasper Juul söz verdi, Başbakan konuşmak isterse bizde konuşacak.
Can talk to you?
Kasper Juul?
Kasper Juul will answer any further questions.
Diğer sorularınızı Kasper Juul cevaplar. Teşekkürler.
I have an appointment with Juul.
Kasper Juul'la randevum vardı. - Evet.
- Your father's name is Peter Juul.
- Babanın adı Peter Juul demiştin.
There's no Peter Juul at Eurocopter.
- Eurocopter'da öyle biri yokmuş.
- An Irene Juul called.
- Irene Juul diye biri aradı.
Just tell him Kasper Juul called three times.
Kasper Juul'un üç defa aradığını söyle ona.
Of most interest is that it was Kasper Juul who got hold of the vouchers...
En ilginci de, faturaları bulan kişinin Kasper Juul olduğu iddiası...
Can Kasper Juul keep his job?
- Kasper Juul işine devam edecek mi?
Laugesen will be in when you're done with Juul.
- Tanja? - Evet? Juul'la işin bitince Laugesen gelecek.
Kasper Juul, the key figure in the case is here.
Olayın kilit ismi Kasper Juul burada.
Thank you, Kasper Juul.
Hepsi bu kadar, Kasper Juul. Katıldığınız için teşekkürler.
This is Kasper Juul.
Ben Kasper Juul.
- Katrine Fønsmark for Kasper Juul. I'm sorry.
- Katrine Fonsmark, Kasper Juul lütfen.
Kasper Juul is a trusted employee.
Kasper Juul güvenilir bir çalışanım.
But Juul made an ethical call and took the consequences.
- Doğru. Ama Juul etik bir karar verdi ve sonuçlarına razı oldu.
We could have Katrine call her good friend Kasper Juul.
Katrine'den dostu Kasper Juul'u aramasını isteyebiliriz.
I'm here to see Kasper Juul.
Katrine Fonsmark. Kasper Juul'la randevum var.
I talked to Kasper Juul about the interview.
- Katrine. - Evet? Kasper Juul'la röportaj hakkında konuştum.
Torben, this is Kasper Juul.
Torben, ben Kasper Juul.
- This is Kalle, my cameraman.
- Bu Kalle, kameramanım. - Merhaba. - Kasper Juul.
What about the hard drive I gave Kasper Juul?
Kasper Juul'a verdiğim sabit diskten ne haber?
I'm dating Kasper Juul, Birgitte Nyborg's spin doctor.
Birgitte Nyborg'un kamuoyu uzmanı Kasper Juul'la çıkıyorum. Bilgin olsun. - Hepsi buydu.
Mrs. Juul?
Bayan Juul?
Mrs. Juul, you have an unexpected visitor.
Bayan Juul, beklenmedik bir ziyaretçiniz var.
Are you called anything other than Kasper Juul?
Kasper Juul'den başka bir adın var mı?
Do you want it to say other than Kasper Juul?
Kasper Juul'den başka bir şey yazmasını ister misin?
Kasper Juul, ASAP.
- Kasper Juul'u göreceğim, çok acil. - Bir saniye.
Kasper Juul.
Kasper Juul.
- Is that really necessary?
"Kasper Juul." - Buna gerek var mı gerçekten?
- Kasper Juul from the PM's Office.
- Kasper Juul, Başbakanlıktan. Merhaba Kasper, ne oldu?
It's a hoax planted by Kasper Juul.
O söylentiyi Başbakanın kamuoyu uzmanı Kasper Juul çıkardı.
- Kasper Juul.
- Kasper Juul, Başbakanlıktan.
Katrine, call Kasper Juul.
Katrine, Kasper Juul'u ara ve neler oluyormuş öğren.
- Kasper Juul.
- Kasper Juul.
Call Kasper Juul.
Kasper Juul'u ara.
I'm dating Kasper Juul, the PM's spin doctor. For your information.
Bilgin olsun, Başbakanın kamuoyu uzmanı Kasper Juul'la çıkıyorum.
Kasper Juul just called.
Kasper Juul aradı.
Juul is going to twist it all to their advantage.
Juul bu meseleyi kendi lehlerine çarpıtacaktır.
Kasper Juul is waiting for you in the Hall of Mirrors.
- Merhaba Sanne. Kasper Juul Aynalı Salon'da sizi bekliyor.
It's Kasper Juul.
Kasper Juul bu.