Karmic traducir turco
146 traducción paralela
Haven't you heard that old Buddhist custom... that if karmic fate causes someone to enter into your life, they have to be your guest for dinner and dancing... at this terrific café I heard about on Lyford Cay?
O eski Budist geleneğini duymadın mı? Eğer "karma" hayatına birini sokuyorsa, Lyford Cay'de harika olduğunu duyduğum kafede onunla akşam yemeğine ve dansa gitmelisin.
It was karmic. You just can't put out that much bad karma... without it coming back at you.
Bu kadar kötü bir Karma'nın geri dönüşü olmaması imkânsız.
Because... young Dr.Dave thinks he's solved our karmic problems.
Çünkü... genç doktorumuz Dave sorunlarımıza çözüm bulduğunu düşünüyor.
It's my karmic burden to load some cat food.
Karma görevim biraz kedi maması yüklenmek.
My brother's arrival has been an epiphany for me, a - a karmic trip wire igniting a deeper awareness of my connection to the planet.
Kardeşimin gelişi benim için bir uyanış oldu karmik bir — bir kapan teli gibi, gezegene olan bağımı daha derin bir şekilde fark etmemi sağladı.
Happy Karmic year.
Karma'lı iyi yıllar.
Karmic or not.
- Karma'lı olsa da olmasa da...
- Karmic freeze-out, huh?
- Karmik felsefe ha?
Ladies and gentlemen, that's my brother, Bernard, my karmic doppelganger, my buddy, my twin, who pulled me out of my time in trouble.
Bayanlar ve baylar, o benim kardeşim Bernard. Benim karmik ve görsel ikiz dostum. Benim ikizim.
The death of Xiaolou's child... was karmic retribution for your partnership.
Xiaolou'nun çocuğunun ölümü ortaklığınız için kaderin bir cezasıydı.
Karmic retribution!
İlahi ceza!
It'd be this giant karmic debt.
Dev bir karma borcu gibi gelir.
I'm selling only the concept of karmic realignment.
Sadece yeniden düzenlenmiş karma satıyorum.
And then the Martians heard our global karmic cry for help.
Ve sonra... Marslılar bizim evrensel ruhani yardım çağrımızı duydular.
There are past lives, and we have karmic stuff... that accrues to it.
Geçmiş hayatlarımıza ilişkin karma yapısı hanesi var.
As the Nazis prepared to march on Eastern Europe, Himmler believed he was on the path to realizing his karmic destiny :
Naziler Doğu Avrupa'ya harekete hazırlanırken Himmler kaderini keşfetmek üzere olduğunu düşünüyordu :
Most likely, she'll be born... higher up the karmic ladder.
Daha çok o... daha üst karmik basamakta doğacak.
Have courage, Xena. I'm sending you on a journey into your future. A journey to save your karmic circle.
Seni geleceğine bir yolculuğa gönderiyorum... karma döngünü kurtarnak için bir yolculuğa.
If it succeeds, Xena's karmic circle will end along with all the good of her future lives.
Eğer şeytan başarırsa, Zeyna'nın karma döngüsü sona erecek... - onun gelecekteki bütün iyi hayatlarıyla birlikte.
You found it in the karmic circle.
- Onu karma döngüsünde buldun.
Needless to say, my spirits crashed like a karmic Kinden berg.
Söylemeye gerek yok, ruhum karmic Kinden berg gibi parçalanmıştı.
No, see, cos your insect reflection represents your insignificance in terms of the karmic cycle.
Hayır, biliyorsun. Karma çemberinde ne kadar önemsiz olduğunu simgeler.
- Kind of a karmic decision.
- Kader ile ilgili bir hüküm.
This is an open and shut case of karmic retribution.
Bu kaderin benden intikam aldığının açık ve kesin bir ispatıdır.
- What's the karmic connection?
Kader bunun neresinde?
Downtown, Samantha was working out some karmic issues of her own.
Şehirde ise Samantha da kendi kader meseleleriyle uğraşıyordu.
Across town, Miranda met her karmic treasure for dinner.
Şehrin öbür ucunda Miranda kaderin hazinesiyle bir kez daha buluştu.
Samantha got her karmic retribution.
Bu arada Samantha da kaderin karşılığını alıyordu.
I realised, my actions had set into motion a karmic chain of events that put Natasha back on the singles market.
Yürürken fark ettim ki yaptığım şeyler Natasha'yı bekar kadınlar sınıfına tekrar koyan kozmik olayları harekete geçirmişti.
Yes. I'm expecting a big karmic reward any second now.
Karmadan her an büyük bir ödül bekliyorum.
If you see some karmic connection between your taking my mother's records and the disappearance of your leg, wow!
Annemin plakları ile kayıp bacağın arasında bir bağ görüyorsan, bravo!
So I decided to accept my karmic payback.
Bu yüzden ilahi borcumu ödemeye karar verdim.
Like a karmic disturbance, if you will.
Karmada bir bozukluk gibi.
You can disperse all of the bad karmic energy and I can get much better about this "when to call" thing.
Böylece sen bütün o kötü karmayı dağıtabilir ve ben de ne zaman aramam gerektiği olayını çözebilirim.
All right, I am willing to grant that there is a certain karmic appropriateness to seeing one's ex-boyfriend for the first time at a No Doubt concert.
- Tamam. İnsanın eski erkek arkadaşını ilk defa No Doubt konserinde görmesinin karmaya uygun bir tarafı olduğunu kabul ederim.
And as I was reading the story of this woman, I calculated she was a 14... what they call a karmic number... an extremely significant numerological number.
Bu kadının hikayesini okuyordum. Onun, karma sayısı denen 14 sayısı olduğunu hesapladım oldukça önemli numerolojik bir rakam.
Prompting me to look at all of these other unsolved cases... the victims of which also work out to have karmic numbers... ten, thirteen, sixteen.
Bana göre, eğer çözülememiş davalardaki kurbanlara bakarsak hepsinin on, onüç, onaltı gibi karma sayıları var.
The Destiny and Realization numbers are definitely karmic.
Kader ve Gerçekleşme sayıları kesinlikle karma.
- Well, it would be kind of karmic.
- Karmama uygun bir şey olurdu.
I'm sure there's gonna be some karmic reward for you.
Bu iyiliğinin karşılığını alacağından eminim.
Why is it my karmic destiny to do paperwork?
Neden benim karmik kaderim kağıt işleriyle uğraşmak?
For us, it was time to face the karmic music.
Bizim için zaman, Karma müziğiyle yüzleşme zamanıydı.
How'd you like to help me do some good, serve up a little karmic justice?
Bana bir iyilik yapmak ister misin? Biraz karma işletelim?
I'm just trying to do some good. You know, and deliver some karmic justice.
Sadece bir iyilik yapmak ve karma işletip adaleti yerine getirmek istiyorum.
Thailand has long called travellers from around the globe to take spiritual succour and karmic rest.
Tayland, karmik mola ve manevi yardım arayan turistleri dünyanın her köşesinden kendisine çeker.
Are you insane? Do you know what kind of karmic hell I'd pay as a Chinese daughter who didn't take in her own mom?
Annesini evine kabul etmeyen Çinli bir kız olarak nasıl karmik bir cehenneme giderim biliyor musun?
Karmic retribution. Did you do anything to help him after he started choking?
- Boğulmaya başladığında onu kurtarmak için bir şey yaptın mı?
I'm talking about Richard screwing with the karmic wheel and Phoebe getting smacked down by it.
Ben karmik tekerleği ile Richard vidalama bahsediyorum ve Phoebe onun tarafından aşağı haddi.
- Your agent is a karmic disaster.
- Temsilcinin karması felaket.
After this, we'll do something charitable and wipe the karmic blackboard clean.
Bu işten sonra, birilerinin yararına bir şey yapıp, kara karma tahtamızı düzeltiriz.
I don't know what kind of karmic monster I was in my past life!
Bir önceki hayatımda ne gibi bir kötülük yapmış olabilirim acaba?