Keko traducir turco
20 traducción paralela
Now you're gonna be in a wheelchair the rest of your life, pally-wally....
Artık hayatının geri kalanında tekerlekli sandalyeye mahkum olacaksın, keko!
What a bunch of scrubs.
Keko sürüsü bunlar.
No 3 ways tonight, Opie.
Bu gece üçlü yok keko.
- There's the geek from the Crashdown.
- Crashdown'daki keko burada.
What Twinkies, Twinkie?
Hangi kekleri, keko?
To you, it's just a funny word, like pound cake or pickle.
Senin içinse sadece komik bir kelime, keko ya da salatalık turşusu gibi.
One born every minute.
Bir keko daha.
The jackals are all outside. And we are here.
Ulan keko, çakalların tamamı dışarıda kaldı, biz içerdeyiz.
You got a problem with that, cupcake?
Bununla ilgili bir sorunun mu var, keko?
Double stripes break.
Çift çizgililer kırılır keko!
- See you, chump!
- Görüşürüz keko!
Last thing you want's your redneck brother hanging around.
Keko kardeşini etrafında görmek en son isteyeceğin şey.
What's this fool even doing back here, man?
- Bu keko niye dönmüş ki şimdi?
What, did you all of a sudden go to college, fool?
Ne oldu birden üniversiteye mi girdin keko?
pillbug head!
Yapabileceğine inanıyorsan gel de dene bakalım, keko seni!
- Wetback son of a bitch!
- Sikik keko seni!
I was like, "Whatever, dorkus."
Ben de "yav he he, keko" deyip geçtim.
We know about Keko.
Keko'yu biliyoruz.
Keikoo.
Keko.
Fortunately I have Keko.
Bu akşam sizlerle konuşmak ne kadar da güç!