Keyboard clacking traducir turco
39 traducción paralela
[Keyboard Clacking ] # # # # [ Continues, Indistinct] Ownership of the V.B.A. Corporation is listed to a Delaware holding company.
V.B.A Delaware Holding şirketi olarak görünüyor.
[Keyboard clacking] Another shuffled shoe, this time the Montecito wins 21 of 30.
Başka bir destede, bu sefer otuz elin yirmi birini Montecito kazanıyor.
( Keyboard clacking ) Located in the basement, "the Chatswin chronicle" was the perfect place... ( Knock on door ) to fly below radar. ( Door squeaks )
Bodrumda bulunan "Chatswin Günlükleri" radarın altından uçmak için mükemmel bir yerdi.
[Keyboard clacking] Okay, work histories... there's no crossover.
Çalışma geçmişleri, çakışma yok.
[keyboard clacking] 6'0 ", 175.
1.82 cm, 79 kg.
No, but... [keyboard clacking]... could be something used to tighten the laces.
Değil ama bağcıkları sıkmaya yarayan bir şey olabilir.
[keyboard clacking] Yeah, he's on an ankle bracelet...
Evet, ayak bilekliği var.
[keyboard clacking ] [ computer beeps] North by Northeast.
Kuzeydoğudan kuzeye.
[keyboard clacking] Good news / bad news.
Hem iyi hem kötü haber.
[Keyboard clacking] The hell with this.
Sıçarım böyle işe.
[Keyboard clacking, computer beeps] Bug-out seal in 1 minute and 41 seconds.
Serpinti sığınağı kilitlenmesine 1 dakika 41 saniye.
[Keyboard clacking] "Frankie1234."
Frankie1234.
[Keyboard clacking]
Eski kafalı Pierce... Eski kafalı Pierce...
[keyboard clacking] Oh, man.
Şuna bak.
You were saying? [keyboard clacking]
Ne diyordun?
[keyboard clacking ] [ monitor beeping] Okay, a reverse lookup should give us a name.
Pekala, numaraya göre arama bize ismi verir.
[keyboard clacking] There's a firing range on moon island.
Moon Adasında bir atış poligonu var.
[keyboard clacking] Not a grave But close. Thanks, maura.
Mezar değil ama ona yakın.
[keyboard clacking, computer beeps] He works on a boat That docks next to the east boston fish market.
Doğu Boston balık marketinin yanındaki rıhtımda bir teknede çalışıyor.
♪ I want the world to know [keyboard clacking ] ♪ I got to let it show [ sighs] Tribal band on his right bicep. ♪ I'm coming out
d I want the world to know d I got to let it show
[Keyboard clacking]
[Klavye clacking]
It's time-stamped, so... ( KEYBOARD CLACKING )
- Zaman mührü var ve...
[keyboard clacking] Yeah.
Evet.
What do you got? [Keyboard clacking]
Nedir?
Here we go. [Keyboard clacking]
Başlıyoruz.
[keyboard clacking] Pawn to e-4.
Piyon E4'e.
[Keyboard clacking] You're in a good mood.
Havandasın bakıyorum.
[keyboard clacking] This is the last photo before the missing time.
Bu o ortada olmadığı zamandan önce çekilen son fotoğraf.
You know if you were there, you'd be clacking away on the keyboard as we speak. Not now.
Orada olanları görseydin, benimle tartışmak yerine klavyeni kullanıyor olurdun.
[KEYBOARD CLACKING] 3456 Old Farm Road.
3456 Old Farm Yolu.
[Keyboard clacking, computer beeping] Man : Owners of a fashionable antique store
Şık antikacıların sahipleri eski bodrumlarda bütün hafta sonu orada kalmış hırsızları bulunca şaşırdı.
[keyboard clacking ] [ computer beeps] There's a Boston Joe's right next to St. Avitus.
St. Avitus'un yanında bir Boston Joe var.
[keyboard clacking] No.
Hayır.
[keyboard clacking] - Height and weight.
- Boy ve kilo.
( KEYBOARD CLACKING ) Okay, and... ( BEEPING )
Evet ve- - Şaka mı bu?
- Yeah, in a bit. - ( KEYBOARD KEYS CLACKING )
- Evet, birazdan.
- Will do. [cellphone beeps ] [ keyboard keys clacking]
- Bulacağız.
[Keyboard keys clacking] Hey.
Selam.
[keyboard clacking ] [ computer beeping ] [ computer chimes ] [ alert buzzes] â ™ ª
Yeni güvenlik yazılımı bulundu.