Kiko traducir turco
71 traducción paralela
Kiko la di...
Kiko la di...
- My name is Kiko.
- Benim adım, Kiko.
Meu nome é Kiko.
Adım, Kiko.
- Kiko.
- Kiko.
- E-Easy, Kiko.
- Yavaş ol, Kiko.
Kiko, can we just... stop for a minute?
Kiko, bir dakikalığına duramaz mıyız?
Oi, Kiko! How far is this house?
Kiko, bu ev ne kadar uzaklıkta?
Kiko!
Kiko!
Kiko, can we swim here?
Kiko, burada yüzebilir miyiz?
- Kiko, It's too dangerous.
- Kiko, bu çok tehlikeli.
Kiko! Whoa!
Kiko!
- Kiko, where are we?
- Kiko, neredeyiz?
Kiko.
Kiko.
- Kiko, what is this?
- Kiko, bu da ne?
- Kiko!
- Kiko!
Very nice, Kiko!
Çok güzel, Kiko!
Is there a problem with this house, Kiko?
Evle ilgili bir sorun mu var, Kiko?
Hey, Kiko, show me how you do that.
Kiko! Nasıl yaptığını bana da göster.
Kiko, where you going?
Kiko, nereye gidiyorsun?
- Kiko, you okay?
- Kiko, iyi misin?
Then Kiko will show us the way out in the morning.
Yarın sabah Kiko bize dönüş yolunu gösterir.
Kiko, what's -
Kiko, neler...
Look, we didn't - We're friends of Kiko.
Bak, biz, biz Kiko'nun arkadaşlarıyız.
- Kiko! - Tell him we're your friends!
Onlara arkadaşın olduğumuzu söyle!
Kiko, grab the key!
Kiko, anahtarı al!
- Get the fuck away from me, Kiko! - Ow!
Benden uzak dur Kiko!
Yeah. That we go to Fiji, we hide out for a year... maybe change our names, get jobs as bartenders... and I'm-a call you Kiko.
Fiji'ye gidip bir yıl boyunca saklanmayı belki adlarımızı değiştirmeyi, bir yerde barmen olarak çalışmayı ve sana Kiko demeyi düşünüyorum.
Thanks, Kiko.
Sağol, Kiko.
That's where Kiko works.
Kiko'nun çalıştığı yer.
This is Kayanuma Kiko!
Ben Kayanuma Kiko!
Hucks, Kiko, Miria, Chay and Kelly.
İsimleri : Hucks, Kiko, Miria, Chay ve Kelly.
Now Kiko's spirit will live in the happy frog!
Şimdi Kiko'nun ruhu mutlu bir kurbağada yaşayacak!
I've been practising science on this plateau for nearly ten years along with my noble manservant Kiko.
Hizmetkârım Kiko'yla bberaber neredeyse on yıldır bu yaylada bilim icra ediyorum.
Kiko, take their bags.
Kiko, çantalarını taşı.
Aw! I didn't know "Kiko's Bike" was about Ugandan warlords.
"Kiko'sBike" ın Ugandalı savaşçılar hakkında olduğunu bilmiyordum.
Kiko and I have been friends for a long time.
Kiko ve ben uzun zamandır arkadaşız.
How about Kiko's job offer?
Kiko'nun iş teklifine ne diyorsun?
It's Kiko.
Kiko.
- Your keys.
Hayır, Kiko'ya götür.
- Kiko. - Yeah, Kiko.
- Evet, Kiko.
Can you have, uh, Kiko install that... thing?
Kiko'ya o dediğin şeyi yüklettirebilir misin? - IPod.
You know, Kiko is the best mechanic in L.A.
Biliyor musun, Kiko L.A.'deki en iyi tamircidir.
This is Kiko.
Bu Kiko.
Kiko was rescued after a Nicaraguan landmine severed both his arms.
Kiko bir Nicaragua kara mayını iki kolunu kopardıktan sonra kurtarıldı.
So without surgery, we have given Kiko the gift of a usable prosthetic appendage.
Ameliyat yapılmadan Kiko'ya kullanılabilir protez taktık.
What Kiko chooses to do with the technology is not important.
Kiko'nun bu teknolojiyle yapmayı seçtiği şeyin bir önemi yok.
Fernando Galeano and Kiko Moncada, basically picking up where Carlos Lehder left off.
Fernando Galeano ve Kiko Moncada. Kısaca Carlos Lehder'in bıraktığı yerden devam ediyorlar.
- It's not right, Kiko, and you know it.
- Bu doğru değil Kiko, sen de biliyorsun.
Yes, on that note, Kiko is so grateful to you for all the responsibilities you have given him.
Evet, o konuya değinmişken, Kiko'ya verdiğin tüm sorumluluklar için sana minnettar.
Kiko complained about that?
Kiko vergiden şikâyet mi etti?
No, take it to Kiko.
- Kiko.