English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ K ] / Kill her

Kill her traducir turco

12,138 traducción paralela
Rosita, he's gonna kill her.
Rosita, adam onu öldürecek ama.
"She wanted to kill her son"
"Oğlunu öldürmek istedi"
she wanted to kill her son "
Oğlunu öldümek istedi "
He'll kill her, like he did Amani.
Onu öldürecek. Amani'yi öldürdüğü gibi.
And once he is an emperor. He will kill her and the whole country is doom.
İmparator olunca da, Su Lin'i öldürüp tüm ülkeye hükmedecek.
- They didn't kill her, it was...
- Öldürmediler, kaza...
Go on, kill her.
- Devam et, öldür onu.
Hmm? But if you do kill her, get ready.
Ama öldürürsen de hazırlıklı ol.
Was someone waiting for Charlotte to get released so they can kill her?
Birisi Charlotte'ı öldürmek için çıkmasını mı bekliyormuş?
If this whole thing works, it's not gonna kill her right?
Eğer bütün bunlar işe yararsa, onu öldürmeyecek, değil mi?
I'm afraid I'm going to have to kill her.
Korkarım onu öldürmek zorunda kalacağım.
But I didn't kill her.
- Ama onu öldürmedim ki.
Okay, I did kill her.
Tamam, onu öldürdüm.
- He said he'd kill her.
- Adam karımı öldüreceğini söyledi.
But is makes sense that Ms. Shaw would have continued to work for her previous employer, since they never attempted to kill her.
Ama Bayan Shaw'ın eski patronuna çalışması akla yatkın. Onu hiç öldürmeye çalışmadıklarını düşünürsek.
If that twat used the word ghettoizing, I'll kill her.
Eğer bunları dediyse onu ölüdreceğim.
I mean kill her?
Ben öldürmedim.
She is such garbage, and if she fucks with me at one more TEDxWomen's event, I'm going to kill her and then I will rejoice.
Tam bir süprüntü, bir kez daha TEDxKadınlar * etkinliğinde bana bulaşırsa, onu öldürüp kutlama yapacağım.
I'm gonna kill her. She's busting my balls.
Geberteceğim karıyı, canımı sıkıyor.
So, what, we... we give up, let him kill her?
Ne olacak? Pes mi edeceğiz? Onu öldürmesine izin mi vereceğiz?
So kill her.
Git öldür o zaman.
Kill her.
Öldürün.
Do it now. Kill her.
Öldür onu.
Kill! Kill her!
Öldürün şunu!
They're gonna hurt her or kill her. We have to stop them!
Onu yaralayacaklar ya da öldürecekler.
There's a limit to how much progress I can make if I tell her, because she would kill me.
Ona söylersem de kaydedeceğim ilerleme sınırlı olacak, çünkü gebertir o beni.
Fact is, I was about to ask for all of your stuff, only I'm thinking I don't have to kill any of you.
Aslında ben de elinizdeki her şeyi bize vermenizi söylemek üzereydim ama hiçbirinizi öldürmem gerekeceğini düşünmedim.
Every word you say is nonsense and every step you take could kill
söylediğin her kelime saçmalık ve attığın her adım öldürebilir.
- No! You want her, you have to kill us first.
Önce bizi öldürmeniz lazım.
The only way... is to rid our land of every foreigner that invades it... and to kill the rat who calls himself my brother.
Toprağımızı işgal eden her yabancıdan kurtulmak ve kendine kardeşim diyen fareyi öldürmek için tek yol.
Wyatt's got them so twisted around, they'll do anything for him. Kill anyone.
Wyatt etraflarını o kadar sarmış ki adam için her şeyi yapar, herkesi öldürürler.
Hey, hey. Can you please stop trying to just kill or fuck everything?
Her şeyi hemen öldürmeyi ya da düzmeyi kesebilir misin lütfen?
I will kill every last one of you!
Her birinizi öldüreceğim.
- So you wanna explain to her that her husband, the father of her children, was murdered trying to kill people for money, hmm?
- Yani sen ona kocasının, çocuklarının babasının,... para için insanları öldürmeye çalışırken öldüğünü mü söyleyeceksin?
All right, you get in there, Conway, and you kill anything that moves, you understand me?
Pekala, oraya git Conway ve hareket eden her şeyi öldür, anladın mı?
Whoever's willing to pay to kill whoever they want dead.
Onun tek umursadığı her kim, her kimi öldürmek için para veriyorsa ; ona ölü görmektir.
Did Samaritan hire her to kill John or did you?
John'u öldürmesi için onu Samaritan mı tuttu yoksa sen mi?
You had to kill the first 40 versions of her.
Onun ilk 40 versiyonunu öldürmek zorunda kaldın.
Whatever he did... would have done... I can't let them kill him. In that case, take this.
Her ne yapmış olursa olsun onu öldürmelerine izin veremem.
Why didn't you let her kill me?
Neden beni öldürmesine izin vermedin ki sanki?
Kill her!
Öldür onu.
- If you wanted to kill him, you could have done that any time.
- Onu öldürmek istiyorsan, Bunu her zaman yapabilirdin.
I don't know what you know or what you think you know... but if I catch you... speaking about me to anybody... I will kill you, your family... and every animal in your fields.
Ne bildiğini ya da ne bildiğini sandığını bilmiyorum ama benim hakkımda konuşurken yakalarsam seni öldürürüm aileni ve arazindeki her hayvanı da öldürürüm.
I'll get her, kill him.
Ben getiririm öldürün onu.
You want to kill her.
Onu öldürmek istiyorsun.
Whatever it is, they were willing to kill a kid to keep it quiet.
Ama her neyse, saklı tutmak için bir çocuğu öldürmeye hazırdılar.
- Yeah. There are runes all over the training room floor that would kill your mundle boyfriend.
Antrenman odasının her yerinde sıradan sevgilini öldürebilecek mühürler var.
The rune energy in the City of Bones will kill any mundane who dares to enter, so, please...
Kemikler Şehri'ndeki mühür enerjisi girmeye cüret eden her sıradanı öldürecektir.
Ain't no regular girl able to kill a man like that with her own mind.
Sıradan bir kız aklıyla bir adam öldüremez.
You touch her again, you touch her, I'll kill you, see?
Ona bir daha dokunursan, bir kere bile, gebertirim seni!
If it gets out that Lobos is alive, whoever tried to kill him the first time will come back for round two.
Lobos'un hayatta olduğu yayılırsa, öldürmeye çalışan her kimse tekrar denemeye gelecektir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]