Kimono traducir turco
442 traducción paralela
Where did you get that kimono?
O kimonoyu nereden buldun?
Get me a kimono.
Bana bir kimono getir.
Autumn's coming but we don't have new kimonos.
Sonbahar yaklaşıyor yeni bir kimono bile alamadık.
She's a skilful dancer but does she have a proper kimono to wear?
Yetenekli bir dansçı ancak giyecek düzgün bir kimonosu var mı?
My reputation would be affected.
Güzel bir kimono giymezse itibarım zedelenir.
It depends on the kimono she can get.
Katılabilmesi kimonoya bağlı.
I bought this.
İnce yünlü bir kimono aldım.
I need a new kimono.
Yeni bir kimonoya ihtiyacım var.
I want my sister to dance in a fine kimono.
Dans gösterisinde ablamın güzel bir kimono giymesini istiyorum.
If you really do like me, I can do something about one kimono.
Beni gerçekten seviyorsan, kimonoyla ilgili bir şey yapabilirim.
The best kimono material I brought today.
En kaliteli kumaştan.
Some geisha wheedled you into making her a kimono.
Bir geyşa kendisine bir kimono yapman için seni kandırmış.
He says he made a kimono for Umekichi.
Umekichi için bir kimono diktirdiğini söylüyor.
Surely you ought to know whether a mere clerk is able to give away kimono material that costs over 50 yen.
Mutlaka bir tezgâhtarın ücreti 50 yenden fazla olan bir kimono kumaşını armağan edip edemeyeceğini biliyor olmalısın.
That's why I accepted the kimono.
Bu yüzden kimonoyu kabul ettim.
A man who would try to take advantage of a girl by offering her a kimono?
Fakir bir kızı baştan çıkarmaya çalışması dürüstlük mü?
It's hard to buy even one kimono.
Üstelik bir kimono satın almak çok zor.
You're acting like my lover after giving me one kimono.
Bir kimono verdin diye sevgilimmiş gibi davranıyorsun.
Is that the kimono you got from a clerk?
Tezgâhtar çocuktan aldığın kimono mu bu?
I sold my kimono.
Kimonomu sattım.
A kimono.
Kimono.
It was a kimono, George.
Kimonoydu George.
Mending the collar of his night kimono
Gece kimonosunun yakasını tamir edecekti.
- Twenty-five kimonos?
- 24 kimono mu?
Three bloomers, 25 kimonos, 10 slips five panties, 15 chemises.
Üç pantolon, 25 kimono, 10 kombinezon 5 külot, 15 ceket.
Seventeen to one. Twenty-five kimonos.
17'ye 1. 25 kimono.
No, a kimono made from the cloth you gave her.
Hayır, senin verdiğin kumaştan diktirdiği kimono.
I kind of figured on getting Ellen a present in Chungking, you know, a kimono or something.
Şangay'dan Ellen'e bir hediye almak istiyordum kimono falan.
But you wouldn't advance him the $ 12,000... even though you knew Amboy was preparing a cement kimono for him?
Ama ona 12.000 dolar avans veremedin. Üstelik Amboy'un onu öldüreceğini bildiğin halde.
It's my last kimono.
Son kimonom.
She sold my kimono for me.
Benim için kimonomu sattı.
Yes, we took some pictures there. I was wearing a purple kimono.
Evet, orada fotoğraf çektirmiştik.
That was fifteen years ago.
Mor bir kimono giyiyordun. - Evet.
That man in the blue kimono,
Mavi kimonolu adam,
Someone else would have taken the kimono.
Başka biri nasılsa kimonoyu alacaktı.
Look at the amulet on the kimono.
Kimonodaki muskaya bak.
I am called Romeo. I buy everything for Americans : kimono, painting, girl.
Amerikalı'lar için her şeyi alırım - kimono, resim, kadın...
I buy kimono, painting- -
Kimono, resim alırım...
No, a kimono.
Hayır, kimono.
Eitaro... give them this kimono and the accessories.
Eitaro onlara bu kimono ve takıları ver.
If you like, Oyu's kimono... help me put it on.
Lütfen, Oyû'nun kimonosunu giymeme yardım et.
You could have kimonos, and rings, and toilet water with Italian names.
Kimono, yüzük, İtalyan markalı parfümler senin de olabilir.
The cloth has been made up
Onunla çoktan bir kimono yaptım.
You are wearing them?
Kimono o mu?
Take this kimono
Bu da kimono.
The kimono will cost you three bu.
3 bu'ya sana bir kimono ve bir takım iç çamaşırı kiralayacağım.
You know how much this kimono costs, this belt... and all accessories including the combs... and the sandals that you're wearing?
Bu kimononun, kemerin, tarak da dahil tüm bu aksesuarların... ve sandaletlerin ne kadar olduğunu biliyor musun?
It is only a cotton kimono, but it's the thought that counts.
Sadece pamuk bir kimono ama önemli olan düşünmesi.
If I put on a plain kimono, I am just a banal woman.
Sade bir kimono giyersem, sıradan bir kadın olurum.
And that linen kimono she used to wear in summer?
Peki ya yazları giydiği keten kimonosu?
For years I've wanted to buy you a kimono but couldn't afford it.
Yıllardır sana bir kimono almayı istemiştim ama alacak gücüm yoktu.